Ben butik bir şeyim popstar olmayayım

- Sosyal medya günlerdir sizi konuşuyor ama biz sizi pek de iyi tanımıyoruz?
- Adanalıyım. Babam emekli parlamenter ve eski Devlet Bakanı Ersin Koçak. Annem ev kadını. Ailemin tek çocuğuyum. 2001’de Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü kazandıktan sonra İstanbul’a geldim. 2005’ten bu yana beste yaparak  hayatımı sürdürüyorum. 2009’da Erol Köse’nin ısrarlarıyla kendi albümümü yaptım. Ama üç yıl içinde sosyal medyanın gücü değişti. Herhalde bu güç sayesinde şimdi daha çok ortaya çıktım. İlk albüm özgüvenim açısından çok başarılıydı. Ajda Pekkan’la bile düet yaptım. Ama beklediğim kadar tanınamadım.

- Peki üç yıl boyunca nerelerdeydiniz?
- Mimarlık öğrencisiyim ve asıl amacım okulu bitirmekti. Hayatımın geri kalanında mimar etiketini kullanmayı istiyorum. Bu yüzden o dönem müzik geri planda kaldı. Promosyona girişemedim. Açıkçası fabrika gibi beste de üretmiyorum. Ben butik bir şeyim aslında. Zaten popstar da olmayayım! Ayrıca şarkıcı olmakla şarkı söylemenin de farklı şeyler olduğunu düşünüyorum.

- Nedir o farklar?
- Bazı insanlar şarkıcı olarak doğar ama ben o kadar yırtık değilim. Sadece şarkı söylemeyi seviyorum. Bu yüzden çok fazla ön plana çıkacağımı da düşünmüyordum.

- Albüm kartonetinde hiç resminiz yok. Biraz gizem mi uyandırmak istiyorsunuz?
- Yok canım. Biraz önce röportaj fotoğraflarında bile çok kasıldım. Diyorum ya bazı insanlar şarkıcı doğar. Bu işler kapasite meselesi bende o kapasite yok. Şarkımı söyleyip bestemi yapayım insanlar dinlesin daha fazlasını yapamıyorum. Hatta bu sebeple Erol Köse’ye “Boşa masraf etmeyin albüm çıkarmayalım. Ben sadece güzel şarkı söylüyorum” dedim.

NİHAYETİNDE POP YAPIYORUZ SANATSAL ŞEYLER DEĞİL

- O zaman klip de çekmeyeceksiniz?
- Röportaj vermem demiştim ama laflarımı yemeye başladım. Artık bir şey demeyeceğim. Klip çekebilirim, kendim oynayabilirim hatta dans bile edebilirim... Ne diyeyim?

- Yırtık değilsiniz, butik birisiniz peki illa şarkı söylemek zorunda mıydınız?
- Şarkı söylemeyi seviyorum kendi bestelerimi söylemek hoşuma gidiyor.

- Yeni albümünüz ‘Nerde Kaldın’ı nasıl tanımlıyorsunuz?
- İçimden gelenleri müziğime yansıtıyorum. Nihayetinde yaptığım şey pop ve çok fazla düşünmemek lazım. Sanatsal eserlerle kalıcı şeyler yapmaya çalışmıyoruz. Böyle söyleyen yalan söyler. İnsanlar eğlenmelerine baksın.  Hızlı, kulüp şarkılarını çok seviyorum. Bu albüme de özellikle koydum ve içime sindi. İlk albümden daha çok ses getireceğine  inanıyorum. Ama bunun yanında gece dışarıya çıkmayı da çok sevmiyorum.

- Gece çıkmıyorsunuz, fotoğraf çektirmiyorsunuz… Biraz sıkıcı bir adam mısınız?
- Hayır, aslında değilim, kendim gibi olup samimi hissetmem gerekiyor. Arkadaşlarıma karşı mütevazı değilim ama böyle durumlarda başka insanlar beni anlamaz ve sevmez diye düşünüyorum. Mesela bu röportajdan sonra beni yolda görüp tanıyabilirler ve bu durum beni korkutuyor. Ben düz biriyim, bu insanlara antipatik gelir mi, doğallığım mı bozulacak diye düşünüyorum.

- Sizi ilk kez görenler hayal kırıklığı mı yaşayacak aradıklarını bulacak mı?
- Niye beğenmesinler aslan gibi çocuğum! Biraz kilo aldım ama esmer olduğum için daha çok dikkat çekiyorum.

BENİMKİ TAMAMEN BAL

Erol Köse ile Gülşen’e şarkı verirken tanıştık. Bestelerimi dinledikten sonra bana albüm yapmak istedi. ‘İkili Delilik’ şarkısı da zamanında yaşadığım platonik bir aşkla ortaya çıktı. Sözleri Sezen Aksu ile yazdık. Sezen Hanım şarkıya çok güzel bir duygu kattı. Ajda Pekkan’la da düet yaptıktan sonra herhalde bundan sonra Madonna ve Michael Jackson ile çalışırım diye espriler yapıyordum. Kendi içimde havalandım ama zamanla hayat bana nerede olduğumu anlattı. Bütün bunlar bir strateji değildi. Bu isimlerle tanışmam tamamen balına.

SEKS YAZACAK KADAR SİVRİ DİLLİ DEĞİLİM

Lise yıllarında ‘Engeller engeller yüreğimi iğneler’ gibi şarkı sözlerim vardı. Sonra İstanbul’da tek başıma yaşamaya başladım. Mustafa Ceceli ile aranjmanlarda çalıştım. Onun sayesinde Sezen Aksu ile tanıştım. Sonra diğer isimler geldi. Piyasada olan şarkılarım 40’ın üzerinde. Sezen Aksu’ya ‘İkili Delilik’, Gülşen’e ‘Yurtta Aşk Cihanda Aşk’ ve ‘Canın Sağolsun’, Bengü’ye ‘Taktik’, Murat Boz’a ‘Üzüleceksin’ gibi şarkıları verdim. Bana bazen aşk, bazen arkadaşlarımın hayatı yani her şey şarkı yazdırabiliyor. Gece yalnızken gitarımı alıp sessizlikte yazabiliyorum. Şarkılarımda seks yok çünkü kendimi o kadar rahat ve sivri dilli göremiyorum.

ATEŞ OLSAM CÜRMÜM KADAR

Twitter’da en çok konuşulan kişi olduktan sonra Erol Köse’ye başta biraz kızdım ama ateş olsam cürmüm kadar yer yakarım, sonuçta Erol Köse yapacağını yapar. Sonra da bir yandan bu kadar konuşulması hoşuma gitti. Hakkımda yapılan bütün yorumları okuyorum. Küfür edenlere gülüp geçiyorum. İstemeden de olsa en nihayetinde şarkılarımı dinleyecekler.