Hazırlayan: Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2006 23:30
Tıp literatüründe "sessiz iskemi" denen, bilinen adıyla gizli kalp hastalığına karşı dikkatli olun. Kalp kasını besleyen koroner damardaki darlık efor esnasında göğüste ağrı, sıkışma, yanma, nefes darlığı gibi bazı belirtilere yol açar. Ancak sessiz iskemide koroner damarlarda önemli derecede darlık olsa da, kişi efor veya istirahatte herhangi bir rahatsızlık hissetmiyor.
Neden sessiz iskemiye gizli kalp hastalığı deniyor?Bu hastalığa "gizli kalp hastalığı" veya "sessiz iskemi" denilmesinin nedeni hiçbir şikayete neden olmaması, hastayı doktora yönlendirecek bir belirti vermemesidir. Bu hastalıkta çoğunlukla belirti yoktur. Ancak bazen çabuk yorulma, hazımsızlık gibi kalp hastalığından şüphelendirmeyecek hafif yakınmalar olabilir.
Kimlerde daha sık görülür?Sessiz iskemi, şeker hastalığı olanlarda, kadınlarda ve 65 yaş üzerindeki her iki cinste daha sık görülme eğilimindedir. Koroner yetmezliği adını verdiğimiz damar sertliğine bağlı, kalp kasını besleyen damarlarda daralmayla seyreden hastalığın özel bir formudur. Bu hastalığa ait risk faktörleri, sessiz iskemi için de geçerlidir. Ailede birinci derecede erkek yakınlarda (baba, erkek kardeş) 55 yaşından önce, kadın yakınlarda (anne, kız kardeş) 65 yaşından önce koroner kalp hastalığı ortaya çıkması o kişide bu hastalığın oluşma riskini arttıran bir faktördür. Ayrıca şeker hastalığı, tansiyon ve kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı da sessiz iskemi hastalığının oluşmasında rol oynayan önemli faktörler. Yine erkeklerde 45 yaşından, kadınlarda menopozdan sonra görülme oranı artıyor. Koroner yetmezliğinin bir klinik formu olan sessiz iskemi, kadınlarda doğurganlık çağında çok nadir görülür. Eğer şeker hastalığı, yoğun ailevi yatkınlık, kontrolsüz tansiyon ve kolesterol yüksekliği gibi damar sertliğinin erken başlamasına neden olan faktörler yoksa hamilelikte özel bir önlem alma gereği yoktur.
Erken tanının avantajları nedir?Bu hastalıkta erken teşhis çok önemlidir. Koroner damarlarda önemli derecede darlık olduğu halde hasta yakınması bulunmaz. Hastayı alarma geçirecek bir şikayet olmadığından farkında olmadan kalp krizi geçirme riski altındadır. Teşhis için efor testi, ritm holteri (24 saatlik EKG kaydı), stres ekokardiyografi ve çok kesitli bilgisayarlı tomografi gibi riski az olan tetkiklerden yararlanılır. Bu tetkikler hastalık varlığı şüphesi doğurursa, koroner anjiyografi gibi ileri tetkiklerle tanı kesinleştirilir.
Tanı konunca ne önerilir?Yapılan tetkikler sonucu sessiz iskemi tanısı konan hastalarda şeker hastalığı varsa kan şekerinin iyi kontrol edilmesi, tansiyon ve kolesterol yüksekliğinin etkin tedavisi, sigara kullanılıyorsa bırakılması, fazla kilo varsa azaltmaya yönelik tedbirler alınması, doktor tarafından önerilen ilaçların düzenli kullanılması önemli.
Ameliyat gündeme gelir mi?Gerekiyorsa koroner balon, stent veya bypass operasyonu gibi tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Kalp kasında hasara neden olacak ağır bir kalp krizi geçirmeden erken teşhis edildiğinde, tedavi yöntemlerinin başarı oranı yüksektir.