Deniz İnceoğlu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2010 17:38
Gazeteci-yazar Coşkun Çokyiğit’in hazırladığı, Türk sinemasının kuruluş yıldönümü anısına adanan Gazete Sayfalarındaki Türk Sineması Sergisi, Profilo AVM Kültür Merkezi’nde açıldı. Çokyiğit’in kütüphanelerde uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkardığı haberler daha çok 1960’lardan sonrasını kapsıyor.
Gazeteci-yazar Coşkun Çokyiğit, birkaç yıl önce tarihle ilgili bir araştırma yaparken bazı gazetelerin, özellikle 1960’lardan itibaren Türk sinemasına çok daha fazla önem verdiğini fark etti: “Özellikle Nijat Özön’ün ‘Sinemacılar Dönemi’ dediği yönetmen kuşağının film çektiği 1960’lı yıllar ve sonra bu sayfalarda yer bulmuş. Dönemin erkek ve kadın yıldız oyuncuları, karakter artistleri, sinemada yaşanan olaylar veya masa başı kurmaca haberler şeklinde çok zengin bir popüler tarihçe var! Bunları hemen fişlemeye başladım ve kategorilere ayırdım.”
Coşkun Çokyiğit, bu birikimini öncelikle 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Gazete Sayfalarındaki Altın Portakal” isimli bir sergide kullandı. Şimdiyse Profilo AVM’de “Kuruluşunun 96. Yıldönümü Anısına Gazete Sayfalarındaki Türk Sineması” başlığında arşivini sergiliyor.
HABERLER YENİDEN HAYAT BULDU
Gazetelerde yer almış ama o günden sonra muhtemelen bir daha hiç kimse tarafından görülmemiş haberlere yeniden hayat veriyor. Kütüphanelerde yaptığı araştırmalarda nelerle karşılaştığını şöyle anlatıyor: “Gazetelerimiz 1960’lı yıllara kadar daha çok Hollywood için sayfalar ayırmış. Türk sineması için yapılan bazı haberler ise çok yıpranmış sayfalarda asla iyi görüntü alamayacağım kadar silikleşmişlerdi. Bir ara ümitsizliğe kapıldım. Sonra bu tür sayfaların içeriğini, bir kitapta toplayabileceğim fikrimi hatırlamam bana güç verdi. Bulabildiğim haberler, sinemamızın unutulmuş ve hatırlandıkça insana hüzün veya heyecan veren yanlarını yansıtıyordu. Derin bir özlem duygusu doğuruyordu. Kimi zaman da insanı hayrete düşürüyordu. Şimdiki haberlerle karşılaştırdığımızda popüler kültürü oluşturma ve sunma biçiminde çok fazla bir değişiklik olmadığı görülüyor. Türkçenin kullanılışı,
haber tekniklerinin bize göre eski oluşu yanında bir de gazeteler ile sinema camiası genel olarak dost görünüyor. Kimi sitemkâr veya tehdit içeren köşe yazıları ve makaleler var eme genel olarak o günkü sinemacılarımızın tümü bugün Cem Yılmaz’a gösterilen sempatiyi toplayabiliyormuş.”