Belediye baÅŸkanının sınırından geçemediÄŸi Hazro’da olup biteni anlayan beri gelsin

Güncelleme Tarihi:

Belediye başkanının sınırından geçemediği Hazro’da olup biteni anlayan beri gelsin
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 07, 2005 00:00

Hamit Ergin, Diyarbakır-Hazro Ä°lçesi’nin DEHAP’lı Belediye BaÅŸkanı. 28 Mart 2004’te yapılan yerel seçimde belediye baÅŸkanlığını kazanıp, makamına oturuyor. Ä°craata muhasebe kayıtlarını inceleyerek baÅŸlıyor. Kendinden önce DTP’den belediye baÅŸkanı seçilip sonra CHP’ye geçen ve son seçimde de AKP’den aday olup kaybeden Recep Dolan’ın bir trilyonluk borç bıraktığını tespit ediyor.Ayrıca seçimden kısa süre önce iÅŸe alınan belediye çalışanlarının iÅŸine son veriyor. Çünkü kendi söylediÄŸine göre ‘İller Bankası belediyeye sadece 25 personellik bir ödenek ayırıyor oysa Recep Dolan 115 kiÅŸiyi iÅŸe almıştı.’ Ä°ÅŸte ne oluyorsa ondan sonra oluyor.Hazro ÅŸimdilerde merkez nüfusu iki bin olan küçük bir ilçe. Tarım ve hayvancılıkla geçiniyorlar. Köylerinde koruculuk yaygın. Ä°lçedeki pek çok kiÅŸi zaten birbiriyle akraba. Hamit Ergin ile selefi Recep Dolan da akraba. Ergin’in babaannesi ile Dolan’ın babası, amca çocukları. Yani Hamit Ergin, Dolanlar’ın yeÄŸeni. Ama bu akrabalık kan dökülmesine kadar varan çatışmaları engelleyemiyor.SEÇİMDEN BÄ°R YIL SONRA NEVRUZ SABAHISeçimlerden bir yıl sonra, 21 Mart 2005’te, Nevruz sabahında öyle ÅŸeyler oluyor ki, Belediye BaÅŸkanı Hamit Ergin Hazro’ya bir daha adım atamıyor.Kavga, Hamit Ergin ve Recep Dolan merkezli. O gün silahlar konuÅŸuyor, kan dökülüyor, Recep Dolan’ın dayısının oÄŸlu ölüyor. Çok sayıda yaralanan da var. Hamit Ergin kolundan ve bacağından, Recep Dolan bacağından yara alıyor o gün.Ve o gün Ergin’e oy veren 165 kiÅŸi evlerini, tarlalarını, sakin hayatlarını bırakıp iÅŸsiz ve beÅŸ parasız bir ÅŸekilde Diyarbakır’a kaçmak zorunda kalıyor.KÄ°N, NEFRET DÖRT AYÖNCE DORUÄžA ÇIKIYORBitmiyor: Dört ay önce doruÄŸa çıkan kin ve nefret, 3 Haziran’da tazeleniyor. OÄŸlu Hamit Ergin gibi can güvenliÄŸi nedeniyle Hazro’ya gelemeyen baba Ä°hsan Ergin’e ait beyaz eÅŸya ve mobilya maÄŸazası, sabaha karşı 02.00 sularında yaÄŸmalanıyor, buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ve elektrik süpürgeleri kamyonlara yüklenip götürüldükten sonra yakılıyor.Adı PKK, JÄ°TEM, itirafçı ve korucularla birlikte anılan, yakın geçmiÅŸinde kanlı pusuların, terörün bolca yer aldığı Hazro’da bu olup biten ne, öğrenmek üzere yola çıkıyoruz.YÃœKSEK GERÄ°LÄ°MLÄ°ORTAMDA GAZETECÄ°LÄ°KBu haber, Hazro Emniyeti’nin bizleri yakın takibe alması sayesinde yapılabildi. Zaman zaman sataÅŸmalara maruz kaldık, can güvenliÄŸimizden endiÅŸe duyduk. Kaymakamlığın ve Emniyet’in talebi doÄŸrultusunda sivil güvenlik güçlerinin eÅŸliÄŸinde hava kararmadan Hazro’yu terk ettik. Ertesi gün tekrar Hazro’ya giderken Diyarbakır ValiliÄŸi’ne haber verme lüzumu hissettik. Ä°lçeye hırsız gibi girdik.Ä°ki gün boyunca gördük ki burada huzur yok, nefret zafer kazanmış. Sıradan sakinleri korku susturmuÅŸ. Belediye baÅŸkanının gelmesini bekleyen, geldiÄŸinde kan döküleceÄŸini söylemekte beis görmeyenler var. Ayrıca üzerimizdeki kötü bakışları, anlamadığımız Kürtçe cümlelerdeki ÅŸiddetli vurguyu da fark etmemek mümkün deÄŸil. Hazro’da gördüğümüz herkesle konuÅŸtuk. Ama ilçeyi terk eden tarafı destekleyen hiç kimseyle konuÅŸamadık. Karşımıza çıkmaktan kaçındılar. Evlerine gittiÄŸimizde konuÅŸanlar, aile büyüklerinin sert uyarısıyla sustular. Dolayısıyla tek tarafın görüşünü dinledik. Ama yakılan, talan edilen evler, ahır ve bahçeler bambaÅŸka bir gerçeÄŸi anlatıyordu. HAZRO’YU TERK EDENLER DÄ°YARBAKIR’DA Sonra Diyarbakır’a kaçmak zorunda kaldık diyen Hazrolular’ın barındığı, her birinde en az 20 kiÅŸinin yaÅŸadığı evlere de gittik. ÇaresizliÄŸe, maÄŸduriyete ve barışıp eski huzura kavuÅŸma arzusuna tanık olduk. Hazro’ya gidemeyen yeni Belediye BaÅŸkanı Hamit Ergin’le de Ä°stanbul’da görüştük.Ve yine anladık ki Hazro yeni provokasyonlara, asla uzlaÅŸmayacak çeliÅŸkilere gebe. Talan ve kundaklamalar uluslararası platforma ve AÄ°HM’ye taşınma yolunda hızla ilerliyor. Ä°ki taraf da ‘Olayın siyasi boyutu yok’ diyor. Bizim tespitimiz, çıkar çekiÅŸmesinden doÄŸan olayların rotasını çoktan siyasete çevirdiÄŸi.ESKÄ° BELEDÄ°YE BAÅžKANI RECEP DOLAN (40)Evleri, yandaÅŸları ve kendisi yaktıBir akrabanızın öldüğü olayda 40-50 adamınızla belediye baÅŸkanının bulunduÄŸu kahvehaneye uzun namlulu silahlarla saldırdığınız iddia ediliyor.- Hamit Ergin, aşırı derecede terbiyesiz ve yobaz. 21 Mart’a denk gelmesi tesadüf deÄŸil. Medyatik olmak, gündeme gelmek için bu olayı yaptı. Kendisiyle akrabayız. Åžimdi etrafımda olanlar, Ergin’e oy verenler. Artık ondan nefret ediyorlar. Olayın siyasi boyutu yok, tamamen bu ÅŸahısla ilgili. Menfaatleri için siyasi boyuta, çeÅŸitli platformlara çekmeye çalışıyor. Psikiyatra görünmesi lazım. Dolan Ailesi maÄŸdur. Bir cenazemiz var. Åžu an istesem iki bin kiÅŸi toplarım ama o gün için verdiÄŸi rakamlar iftira. Kendileri saldırdı.Emniyet’in raporunda, uzun namlulu silahlardan atılan 1500 mermi kovanı bulunduÄŸu yazıyor... - Kendileri atmıştır. 40-50 kiÅŸi olsaydık, tek kiÅŸi saÄŸ bırakır mıydık? Ama cenaze bizden çıktı. 20 Mart gecesi isim vererek küfretti bana. Sonra barıştık. Ertesi sabah dayımın oÄŸlu Mehmet Karakaş’la yürürken baÅŸkan ve kardeÅŸi ateÅŸ etti. Mehmet’i sırtından vurdular. Ben de saÄŸ bacağımdan yaralandım. Ä°ki ruhsatlı kaleÅŸim vardı. Kahve olayından sonra jandarmaya geri verildi. Balistikten temiz döndü. Belediyeyi 1 trilyon borca soktuÄŸunuz, belediye lojman ve dükkanlarını akrabalarınıza peÅŸkeÅŸ çektiÄŸiniz söyleniyor.- Hepsi iftira. Lojmanları da maaşını ödeyemediÄŸimiz personele sattık.Dolan Ailesi’nin yaktığı söylenen evleri, ahırı, dükkan ve bahçeleri gördüm. - Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’ne (AÄ°HM) gidip tazminat almak için kendi yandaÅŸları yapmış olabilir. Dolan Ailesi’nden kimse yapmaz. Babasının maÄŸazasını da kendisini unutturmamak için yaktırdı. Biz devletçiyiz ama dört kez evimiz arandı.Korucu aÅŸireti olduÄŸunuz söyleniyor. - Bilmiyorum, aÅŸiret miyiz? Türkiye’nin her yerindeyiz. Ä°ddia ettiÄŸi gibi Dolan Ailesi’nden tek korucu yok. Bütün bu olanların nedeni ne?- Hamit Ergin geldi, ilçe karıştı. Onu DEHAP’lılar da istemiyor. Ä°ÅŸten çıkardığı 23 kiÅŸinin ekmekleriyle oynadığı için huzursuzluk baÅŸladı. Bu ÅŸahıs neden beÅŸ aydır göreve gelmiyor, sürekli vekil deÄŸiÅŸtiriyor? Barıştırma giriÅŸimlerini neden reddettiniz?- Dolan Ailesi CHP’lidir. Kan davası yapmaz. Ama barışırsak bir olay daha çıkar. Çünkü her olayın arkasından nasıl olsa barış oluyor, diyen gençler olay çıkarır.Peki ne olacak? Ä°lçede her ÅŸey kördüğüm olmuÅŸ?- Kadınlar çok öfkeli. Onlar ateÅŸliyor. Çözümü devletimizin kurumlarına bıraktık. Devlet Hamit Ergin’in cezasını vermezse Dolan Ailesi terk edecek buraları. Bir daha aday olursam lanet olsun bana. Ergin de baÅŸkanlığı bıraksın.KAHVALTIDA YAYLIM ATEŞİ 1 ÖLÃœ, ÇOK SAYIDA YARALIDiyarbakır’a 75 kilometre uzaklıktaki Hazro Ä°lçesi. 21 Mart 2005 Nevruz sabahı saat 07.00. Åžaban Akdeniz’e ait kıraathanede DEHAP’lı Belediye BaÅŸkanı Hamit Ergin, üç partili ve kardeÅŸi Azat Ergin kahvaltı yapıyor. Derken kıraathaneye KalaÅŸnikof, bixi ve tabancalardan mermi yaÄŸmaya baÅŸlıyor. Kıraathanedeki 25 kiÅŸi panikle masaların, dolapların arkasına sığınıyor. Azat Ergin, ruhsatsız tabancasıyla karşılık veriyor. Eski Belediye BaÅŸkanı Recep Dolan’ın yanındaki dayıoÄŸlu Mehmet Karakaş’ı öldürüyor. 11 AÄ°LENÄ°N EVÄ° YAÄžMALANIP, YAKILIYORKıraathaneyi yaylım ateÅŸine tutanlardaki öfke daha da ÅŸiddetleniyor. Balyozlu ve KalaÅŸnikoflu gençler, 11 ailenin evlerini önce mermi yaÄŸmuruna tutuyor. Para, altın, buÄŸday ve beyaz eÅŸyaları yaÄŸmaladıktan sonra benzin döküp yakıyor. Ahır ve ekin tarlalarını ateÅŸe veriyor. Belediye BaÅŸkanı Hamit Ergin’in evi de öfkeden payını alıyor. KomÅŸularının ‘Bizim evlerimiz de yanar’ diyerek yalvarmaları sonucu yakılmaktan son anda kurtuluyor. 14 DÃœKKANIN CAMIÇERÇEVESÄ° Ä°NDÄ°RÄ°LÄ°YORÇarşı içindeki 14 dükkanın camı çerçevesi indirilip yaÄŸmalanıyor. Bütün bunlar olurken Hazro Emniyeti ve jandarmasına Diyarbakır ValiliÄŸi güvenlik takviyesi gönderiyor. Silvan itfaiyesi yangınları söndürmek için geliyor. Yangının tam ortasında kalan çaresiz aileler polis panzerleriyle kaçırılarak kurtarılıyor. BAÅžKAN VE 165 KİŞİİLÇEYÄ° TERK EDÄ°YORO günden sonra 165 kiÅŸiyle birlikte Belediye BaÅŸkanı Hamit Ergin de ilçeye adım atamıyor. Tarafların barışması, eski huzurlu günlere dönülmesi için Diyarbakır ValiliÄŸi devreye girse de tarafları ikna edemiyor. Kan davalarının meÅŸhur ombudsmanı, Nobel adayı Sait Åžanlı da tarafları barıştırma giriÅŸiminde bulunuyor ama Dolanlar ‘hayır’ dediÄŸi için baÅŸarısız oluyor.Abdullah Gökçe: Dolanlar barışsa bile halk barışmazOlaydan önceki gece Hamit Ergin bağırdı. Hazro’nun horozu benim, diye. Kim başını çıkarırsa sıkarım, dedi. Elinde tabanca vardı. Dolanlar’a küfredince Dolanlar toplandı. Millet araya girdi, yatıştırıldı. DEHAP olarak Hamit Ergin’i baÅŸkan seçtik. Ergin DEHAP’ı kandırdı. Åžikayet ettik ama Osman Baydemir koruyor. Hamit Ergin gelse, Dolan Ailesi deÄŸil, Hazrolular linç edecek. Bu adam derin devlettir, DEHAP’la ilgisi yok. Kürtler’i sevmiyor. Ya baÅŸka partiye gitsin ya burayı bıraksın. Kimse onu istemiyor. Åžimdi barışmak istiyor. Dolanlar barışsa bile halk barışmaz. Ergin paranın peÅŸinde. Her ay belediyeye gelen paranın 30-40 milyarını kesiyor, işçinin memurun parasını yiyor. M. Salim Dolan: KardeÅŸi geldi olay çıktıİtfaiye memuruydum, ÅŸimdi çöp topluyorum. Hamit Ergin’in koruma yaptığı kardeÅŸi Azat, Ä°stanbul’da yaÅŸadığı halde her ay belediyeden maaÅŸ alıyor. Azat geldi, ertesi günü olay çıktı.Murat Dolan: Ergin’in silahı vardıKahvede beÅŸ kiÅŸiydiler. Sabahın 7’sinde 40-50 kiÅŸi gelir mi? BaÅŸkan silahım yok, diyor. Beyaz nikel tabanca kimin? KardeÅŸi Azat’a verdi, o sıkıp öldürdü. VurduÄŸu dayım, baÅŸkanı ilk tebrik edenlerdendi. Kahvenin önünden geçerken vurdu. Bir akÅŸam önce patlattıkları silahları gömdükleri ahırı da kendileri yaktı.M.H: Ergin ve adamları silahlıydıOlay sabahı buradaydım. Hamit Ergin, kardeÅŸi ve üç kiÅŸi vardı. BeÅŸi de silahlıydı. Rahmetli Mehmet KarakaÅŸ ile Recep Dolan geçiyordu. Azat’ın bir ayağı kapının dışındaydı. Baktım, Azat arkadan sıkıyor. Rahmetliyi sırtından vurdu. Sonra içeri girip kapıyı kapattı. Dolan Ailesi Mehmet KarakaÅŸ öldürüldükten sonra gelip ateÅŸ etti. Çatışma yarım saat sürdü. Altı-yedi polis geldi. Ä°tirafçı Zinar, olaydan iki saat sonra geldi.Ä°ÅžKAR MAHALLESİ’NDE YAKILMIÅž EVLERHazro’nun üst tarafındaki Ä°ÅŸkar Mahallesi’ne gidiyoruz. Uydu antenleri, demir kapılar ve duvarlarda KalaÅŸnikof mermilerinin açtığı oyuklar. KömürleÅŸmiÅŸ bir fırın duruyor köşede. Evlerin çatıları da yandığı için hepsi açıkta. KömürleÅŸmiÅŸ bir musluk, yangının ÅŸiddetini ele veriyor. Bir evin arka tarafında yorgan ve yastık kalıntıları duruyor. Kaçanların giymeye fırsat bulamadığı ayakkabı ve terlikler de. Derken öfkeli bir genç dikiliyor karşımıza. DoÄŸan Dolan, ‘Amcamı öldürdüler, ondan sonra böyle oldu’ diyor. Öldürülen Mehmet Karakaş’ın oÄŸlu Ali geliyor, bir hışımla, ‘Kendi elleriyle yaktılar’ diyor. Annesi Kadriye KarakaÅŸ, Kürtçe haykırarak geliyor. Gelen polisler güçlükle yatıştırıyor. Yanan evlerin parasını istemeye geldiÄŸimizi sanmış meÄŸer. Ali, sinirlerine hakim olmakta zorlanıyor: ‘Babamın kanını dökenlerin kanını dökmediÄŸim için beÅŸ aydır çarşıya inemiyorum. Ama intikam almayı düşünmüyorum, hakkımızı Allah’a bırakmışız. Olay menfaat için oldu, gelip bizim başımızda patladı. Biz talancı deÄŸiliz.’ Polisler annesi gibi onu da zor yatıştırıyor.HAZRO’YA GÄ°REMEYEN BELEDÄ°YE BAÅžKANI HAMÄ°T ERGÄ°N (35)Saldırının sebebi, Recep Dolan’ın trilyonluk açığını ortaya çıkarmam1987’de Hazro Kaymakamı olan Åževder Sorgucu, ilçedeki lise son sınıf öğrencilerini, Fak Fuk Fon’dan yararlanmalarını saÄŸlayarak Diyarbakır’daki dershanelere gönderdi. O yılki ÖSS’de Hazro ilk ve son kez sıralamaya girdi. 26 öğrenci üniversiteyi kazandı. Bunlardan biri Hamit Ergin’di. Ergin, ‘Bu öğrencilerden yüzde 90’ı bugün hayatta deÄŸil, PKK’ya katılıp çatışmalarda öldüler’ diyor. Yani Ergin, Hazro’nun ilk üniversite eÄŸitimi alan baÅŸkanı. Microsoft’ta sistem mühendisliÄŸi ve bilgisayar uzmanlığı eÄŸitimi görüp çalıştı. BeÅŸ yıl önce doÄŸup büyüdüğü ilçeye geldi. HADEP ve DEHAP ilçe teÅŸkilatını kurdu, beÅŸ yıl baÅŸkanlık yaptı. 2004’te belediye baÅŸkanı seçildi.Diyarbakır’da bile can güvenliÄŸinden endiÅŸe duyuyor. Ergin’e göre her ÅŸeyin miladı Mayıs 2004. Anlatıyor:YOLUM KESÄ°LDÄ° TEHDÄ°TLER ALDIMDiyarbakır ValiliÄŸi kanalıyla, belediyenin muhasebe ve demirbaÅŸ kayıtlarını eksiksiz devralmak için İçiÅŸleri Bakanlığı’na baÅŸvurup kontrolör istedim.Kontrolörler belediyenin 1 trilyon liralık açığını tespit ettiler. 20 belediye lojmanının seçimlerden önce Dolan Ailesi ve akrabalarına satıldığı ortaya çıktı. Belediyeye ait yedi dükkan, ihale kanununa aykırı bir biçimde yakın çevresine satılmış, belediye ekmek fırını aynı aile tarafından kira ödenmeden beÅŸ yıl boyunca çalıştırılmıştı. Seçimlere altı ay kala valilik izni alınmadan 34 işçinin seçim yatırımı için iÅŸe alınarak belediyenin zarara uÄŸratıldığı, beÅŸ yıl boyunca belediye memur ve işçilerine maaÅŸ ödenmediÄŸi de tespit edildi. Raporlar neticesinde İçiÅŸleri Bakanlığı’nın onayıyla Recep Dolan hakkında Hazro Asliye Ceza Mahkemesi’nde altı dava açıldı. Bu davaların açılmasıyla tehditler baÅŸladı. Yolum kesildi, sataÅŸmalar oldu, Ä°stifa et, git yoksa iÅŸini bitiririz, telefonları geldi. ValiliÄŸe silah ruhsatı almak için baÅŸvurdum.OLAYDAN ÖNCEKÄ° GECE 17 POLÄ°S EVÄ°MÄ° BASTIHaziran 2004: Koruma görevlim olan belediye zabıtası Ömer Güçlü’nün buÄŸday tarlası yakıldı.20 Mart 2005 gecesi: Savcılık izniyle 17 polis evime baskın yaptı. Gerekçe, evimde silah olduÄŸuna dair ihbardı. Silah bulunamadı.21 Mart 2005 sabahı: KardeÅŸimle kıraathanede kahvaltı yapıyoruz. Bizden baÅŸka 25-30 kiÅŸi var. Eski belediye baÅŸkanı Recep Dolan ve 40-50 civarındaki akrabası, kıraathaneyi tabanca ve KalaÅŸnikoflarla taradı. Açılan ateÅŸ sonucunda ben omuz ve sırtımdan, kardeÅŸim de bacağından yaralandı. Ben silahsızdım. KardeÅŸim Azat Ergin’in (25) Browning marka ruhsatsız tabancası vardı. ‘Hadi iÅŸini bitirdik’ diyen Mehmet Karakaş’a kardeÅŸim silahla karşılık verdi. Arka taraftaki depoya saklandık. Bir saat boyunca kıraathane tarandı. Bizden baÅŸka yaralananlar da oldu ama korkudan kimse hastane ya da saÄŸlık ocağına gitmedi. Evlerinde ve Diyarbakır’daki özel hastanelerde tedavi oldular. Ben Dicle Ãœniversitesi Tıp Fakültesi’nde üç ay, kardeÅŸim de cezaevinde 20 gün tedavi olduk.Silahlı saldırıdan sonra akrabalarımın evleri yaÄŸmalanıp yakıldı, 200 kiÅŸi ilçeyi terk etmek zorunda kaldı.Kahvehane saldırısında PKK itirafçısı da vardıHazro ve köylerimizde daÄŸdakilerin terörü nedeniyle OlaÄŸanüstü Hal uygulamaları devam ediyor. Dolanlar’dan 8 PKK’lı güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Recep Dolan’ın yeÄŸeni ve PKK’daki rütbesi ‘Erzurum Eyalet Komutanı’ olan ‘Serhabun’ kod adlı Ahmet Okur, bir ay önce Bingöl’ün Cehennem Ormanı’nda öldürüldü. AÅŸiret, 1997’den sonra koruculuÄŸu kabul etti. PKK’lı itirafçıları da var. 1999’da Fuat Dolan (kod adı Botan) ve Niyazi Dolan (Zinar) en meÅŸhur itirafçılar. Bu ikisi, 1993’te Elazığ-Bingöl karayolunda 33 silahsız askeri ÅŸehit eden PKK’lılardan. Ä°tirafçılık Yasası’ndan yararlandılar. Özel operasyonlarda görev aldılar. 21 Mart Nevruz sabahındaki saldırıda Niyazi Dolan da vardı, gördüm, hem de o meÅŸhur bixiyi kullanıyordu.HAMÄ°T ERGÄ°N’İN TAHRÄ°P EDÄ°LMÄ°Åž EVÄ°NE OLAYDAN SONRA Ä°LK KEZ BÄ°Z GÄ°RÄ°YORUZHamit Ergin’in Topalan Mahallesi’ndeki evi de 21 Mart’ta tahrip edilmiÅŸti. Olaydan sonra polisin iki gün nöbet tutup asma kilit taktığı kapıdan dört ay sonra ilk kez biz giriyoruz. Kalın demir kapı, ÅŸiddetli darbeler nedeniyle çukurlaÅŸmış. İçerisi zifiri karanlık. Cam çerçeve kalmadığı için kepenklerle kapatılmış. Elektrik kesilmiÅŸ. El feneriyle bakıyoruz. Ä°ki katlı evin giriÅŸi mutfak. Buzdolabı devrilmiÅŸ, yerde. Çamaşır makinesinin kapağı sökülmüş. Mutfak dolapları, kap-kacak paramparça. Kalorifer radyatörü nasıl ezilip bükülmüş, anlamakta güçlük çekiyorum. Mahalleli dört KalaÅŸnikoflu gencin geldiÄŸini, evi taradıktan sonra balyozlarla her ÅŸeyi kırıp döktüklerini anlatıyor. Tam ateÅŸe vereceklermiÅŸ ki komÅŸular yalvar yakar araya girmiÅŸler. Bizim evlerimiz de yanar, demiÅŸler. Yakmaktan vazgeçmiÅŸ gelenler.HAZRO’YU TERK EDÄ°P DÄ°YARBAKIR’A KAÇAN AÄ°LELERHazro’yu terk edenlerle Diyarbakır’ın BaÄŸlar Mahallesi’nde görüşüyoruz. TaÅŸkesen, Cansevgili ve Ergin ailelerinden 165 kiÅŸinin Diyarbakır’da kötü koÅŸullarda yaÅŸamaya mahkum edildiklerini anlatıyorlar. Yusuf TaÅŸkesen’in evi ve ahırı yakılmış. Dolanlar’la yakın akraba. ‘Evimi taramaya baÅŸladılar. Sonra da benzin döküp ateÅŸe verdiler.’ Kimlerin yaptığını isim isim sayıyor. ‘Gençler KalaÅŸnikoflarla geldiler. Karakola telefon ettim. Özel Tim bizi panzerlere bindirerek kurtardı.’ Yusuf TaÅŸkesen’in ahırı da yakılmış. 25 ineÄŸi polis kurtarmış. Ama hamile atı KkalaÅŸnikofla vurulup öldürülmüş. ‘Tavuklarım, tavÅŸanlarım dumandan boÄŸuldu. BuÄŸdaylarım yakıldı, aÄŸaçlarım kesildi. 25 dönüm ekinim vardı. Biçtiler, hayvan otlattılar. Evimdeki 25 çuval dolusu buÄŸdayımı aldılar.’ Refik Cansevgili ‘Ölen Mehmet KarakaÅŸ dayım olur’ diyor. ‘Hamit’in suçu çalışmak. Kıskandılar. Bağım, bahçem orada. Paramızı, kadınlarımızın altınlarını, televizyonlarımızı aldılar. OÄŸlum Abdülhalik memurdu. O gün gözünü kör ettikleri için malulen emekli oldu.’ Hepsi de, para yok, eÅŸya yok, iÅŸ yok, devlet barıştırsa yarın gideriz, diyorlar.SORUYORLARÄ°simlerini tek tek verdiÄŸimiz halde niçin hiçbiri gözaltına alınmadı?Savcı çağırıp neden ifademizi almadı?DEHAP’lı deÄŸil, baÅŸka partiden olsaydık devlet böyle davranır mıydı?Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!