Bel fıtığında korkutan gerçek
Güncelleme Tarihi:
Erol KÜÇÜKOĞLU/ DHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2009 11:07
Son yıllarda insanlarda en çok görülen hastalığın bel fıtığı olduğu ve bu hastalığın görülme yaşının oldukça düştüğü belirtildi.
Ordu’da özel bir hastanede Beyin ve Sinir Cerrahi servisinde görev yapan Op.Dr. Erhan Arslan, nu söyledi. İnsanların çok hareketsiz yaşadıklarını belirten Arslan, “Geçmişte ileri yaş hastalığı olarak bilinen bel fıtığının görülme yaşı 21’e kadar düştü” dedi.
Bel fıtığı hastalığının günden güne daha sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Op.Dr.Erhan Arslan, “Her yere arabayla gidip, ofiste tüm gün oturarak çalışıyoruz. Bilgisayar başında saatlerce kalıyoruz. Bu nedenle insanlarda çok sık bel fıtığı görülmeye başladı” dedi.
Karadeniz Bölgesi’nde en sık rastlanan hastalıkların başında bel fıtığının geldiğini belirten Op.Dr.Erhan Arslan, geçmiş yıllarda hastalığın, ileri yaş hastalığı olarak bilindiğini, ancak bel ağrısı ve bel fıtığı görülme yaşının 21’e kadar düştüğünü söyledi. Hastaların yüzde 80-90’nın cerrahi tedaviye gerek kalmadan iyileştiğini kaydeden Arslan, en iyi tedavi yolunun ise gün içerisinde yapılan kısa süreli yürüyüşler ve çeşitli egzersiz programları uygulamak olduğunu belirtti. Uzun süreli ilaç kullanımının da mide rahatsızlıkları, kabızlık ve uyku hali gibi yan etkilerine yol açabileceğini vurgulayan Beyin ve Sinir Cerrahı Op.Dr. Erhan Arslan, “Genellikle cerrahi dışı yöntemlerle tedaviye başlanır. Şayet şiddetli ağrı günlük yaşam aktivitelerini etkiliyor, ciddi güç kaybı veya idrar tutamama sorunları gelişmişse cerrahi tedavi gerekebilir. İlaçlar ihtiyaç halinde, ağrılı dönemlerde kullanılmalıdır. Büyük bir fıtık mesane ve bağırsak kontrolünü sağlayan sinirlere baskı yaparak idrar kaçırmaya neden olabilir. Bu durum genellikle kasık veya cinsel bölgede hissizlik, bacaklarda şiddetli ağrı ve hissizlik ile birlikte olup acil cerrahi gerektiren bir durumdur” diye konuştu.
Bel fıtığı hastalığının günden güne daha sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Op.Dr.Erhan Arslan, “Her yere arabayla gidip, ofiste tüm gün oturarak çalışıyoruz. Bilgisayar başında saatlerce kalıyoruz. Bu nedenle insanlarda çok sık bel fıtığı görülmeye başladı” dedi.
Karadeniz Bölgesi’nde en sık rastlanan hastalıkların başında bel fıtığının geldiğini belirten Op.Dr.Erhan Arslan, geçmiş yıllarda hastalığın, ileri yaş hastalığı olarak bilindiğini, ancak bel ağrısı ve bel fıtığı görülme yaşının 21’e kadar düştüğünü söyledi. Hastaların yüzde 80-90’nın cerrahi tedaviye gerek kalmadan iyileştiğini kaydeden Arslan, en iyi tedavi yolunun ise gün içerisinde yapılan kısa süreli yürüyüşler ve çeşitli egzersiz programları uygulamak olduğunu belirtti. Uzun süreli ilaç kullanımının da mide rahatsızlıkları, kabızlık ve uyku hali gibi yan etkilerine yol açabileceğini vurgulayan Beyin ve Sinir Cerrahı Op.Dr. Erhan Arslan, “Genellikle cerrahi dışı yöntemlerle tedaviye başlanır. Şayet şiddetli ağrı günlük yaşam aktivitelerini etkiliyor, ciddi güç kaybı veya idrar tutamama sorunları gelişmişse cerrahi tedavi gerekebilir. İlaçlar ihtiyaç halinde, ağrılı dönemlerde kullanılmalıdır. Büyük bir fıtık mesane ve bağırsak kontrolünü sağlayan sinirlere baskı yaparak idrar kaçırmaya neden olabilir. Bu durum genellikle kasık veya cinsel bölgede hissizlik, bacaklarda şiddetli ağrı ve hissizlik ile birlikte olup acil cerrahi gerektiren bir durumdur” diye konuştu.