Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2004 00:00
BektaÅŸilik’te ve Mevlevilik’te, tarikata giren kiÅŸiye ‘muhib’ denir. Muhibbin derviÅŸ olabilmesi için ‘soyunması’, yani bir dergáha gidip derviÅŸ olmaya ikrar vererek orada kalması, hizmete koyulması gerektir.BektaÅŸilik’te bu hizmetin zamanı muayyen deÄŸildir. Mevlevilik’teyse hizmet müddeti binbir gündür ve hizmet bölümleri on sekizdir. BektaÅŸi tekkelerinin vakfı ya yoktur, yahut da pek azdır. Bu yüzden BektaÅŸi tekkesinin en mühim hizmeti, tekkenin bulunduÄŸu yerde bitecek ÅŸeyleri yetiÅŸtirmektir ki bu da, bilhassa çapayla olur.Mevlevilerde ise muayyen hizmetlerle beraber, tarikatta sema ilk planda geldiÄŸi için muhibbin de, derviÅŸin de, her ÅŸeyden önce sema etmeyi bellemesi gerektir. Sema, matbahın bir yanındaki muayyen yerde, yahut ‘Sema Tahtası’nın üstünde belletilir. Bu yerde, bu tahtada, hafif ve kertiksiz olarak alçalan küçük bir çukur vardır ki tam ortasına ayağı zedelemeyecek tarzda, kenarları keskin olmayan büyücek bir çivi çakılmıştır. Sema meÅŸk eden, sol ayağının baÅŸparmağıyla orta parmağı arasına bu çiviyi alır ve dizini bükmemek, topuÄŸunu tahtadan kaldırmamak ÅŸartıyla ayağını sola doÄŸru çevirir; saÄŸ ayağını, dizi hizasına dek kaldırarak sol ayağının durduÄŸu vaziyete amud olmak üzere yere basar; böylece sola doÄŸru bir devir yapmış olur.Sema meÅŸk edilen yerde, yahut tahtada bulunan çivi dolayısıyla tarikat erbab BektaÅŸi ve Mevlevi ihvanı arasında ‘BektaÅŸinin çapası, Mevlevinin çivisi’ sözü, bir atasözü olarak söylenir, bununla da BektaÅŸi hizmetini çapayla, Mevlevi çiviyle yapıp feyze erer anlamı kastedilir.Â
button