Behzat Ç. hastasıyım

Basketbol ve kızınız Ela dışında hayatınızda neler var? Sinemaya mı gidersiniz, Disneyland’ı mı gezersiniz?   �

- B.T: Hidayet Disneyland’den nefret eder. O yüzden evin Disneyland’den sorumlu bakanı benim. Ama bugüne kadar çok gezdiğim ve her geleni oraya götürdüğüm için artık bana da gına geldi.
- H.T: Neden nefret ettiğimi de söyle bari... �
- B.T: Yürümeyi sevmiyor çünkü...
- H.T: ınanılmaz büyük bir yer olduğu için git git bitmiyor. Arabalarla gidemiyorsun, sürekli yürümen lazım. Maçtan çıkıyorum, antrenmandan çıkıyorum, üstüne bir de kilometrelerce yürümek zorunda kalıyorum. Zaten Orlando sıcak bir yer, açık hava hamamı gibi...

Akşamları Ela’yı bırakıp baş başa dışarı çıkabiliyor musunuz?

- B.T: Evet... Orlando turistik yer olduğu için çok fazla restoran var. Her vakit bulduğumuzda başka ülkenin mutfağını deniyoruz.

“BEHZAT Ç”NİN HASTASI OLDUM

Evde Türk yemekleri yapılıyor mu peki?

- B.T: Evet, yapıyorum.

O zaman Türk yemeklerini özlemiyorsunuzdur...

- H.T: Çok değil... Genelde antrenmandan geldikten sonra öğle yemeğini evde yeriz, akşamları dışarıda yeriz. Banu illa evde yemek yapsın diye bir beklentim yok ama Türk yemeklerini çok iyi yapar...

Türkiye’yi nasıl takip ediyorsunuz? Türk televizyonlarını izler misiniz mesela?

- B.T: Sen buradasın diye demiyorum ama benim sürekli açtığım site hurriyet.com’dur... Gece 02.00’de sayfalar ve yazarlar güncelleniyor. Saat farkından dolayı onları ilk okuyanlardan biri de ben oluyorum herhalde. Ayrıca Türk kanallarını da izliyoruz tabii...

Hangi dizileri seviyorsunuz?

- B.T: “Fatmagül’ün Suçu Ne?”yi izlerim. Ayrıca “Adını Feriha Koydum” ve “Karadağlar”ı takip ediyorum.
- H.T: “Ezel”, “Kurtlar Vadisi”... Klasik erkek dizileri değil mi (gülüyor)... şu sıralar bir de “Karakol”a sardım. Birader söyledi, ondan sonra “Behzat Ç”nin hastası oldum. Ben genelde internetten seyrediyorum ama...

KULÜP KURUYORUZ BAŞKANI DA BANU

Hidayet senin spor okulların da var, değil mi?

- H.T: Üç yıl önce spor okulu diye başlamıştık ama bu yıl farklı bir yol çiziyoruz. Kulüpleşmeye doğru gidiyoruz. Kulüp kuracağız. Spor okulunda yetiştireceğiz, orada kazanacağımız oyuncuları da kulübe alacağız.

Nedir kulübün adı?

- H.T: Henüz isim bulamadık, düşünüyoruz. Var mı önerin? Önerileri bekliyoruz.

Hangi ligde mücadele edecek bu kulüp?

- H.T: Minikler, küçükler ve yıldızlar... Onları yetiştirip Türkiye ve Avrupa liglerine göndermeyi hedefliyoruz. ınşallah NBA’e de göndeririz. Takımın başkanı da Banu olacak.

Gerçekten başkanlık yapacak mısın?

- B.T: Kağıt üzerinde başkan olsam da bu her şeyiyle Hidayet’in takımı... Ben ön plandaymışım gibi görünüyorum ama her şey Hidayet üzerinden yürüyor.

Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır örneği...

- H.T: Onu kim söylemişse hakikaten doğru söylemiş.

Bu kulübün 5-10 yıl sonra birinci ligde oynamak gibi bir hedefi var mı?

- H.T: Neden olmasın... Bu kadar erken başlamamızın bir nedeni de o aslına. Alt yapıyı şimdiden oluşturmak.

- B.T: Bize ulaşmak isteyen herkes hidobasket.com’dan ulaşabilir.

İBO’NUN ŞARKILARINI DA SEVERİM KENDİSİNİ DE

İbrahim Tatlıses seviyorsun sen, değil mi?

- H.T: Evet, hem müziğini hem de insan olarak severim. Kendisiyle de diyaloğum vardı...

Vurulduğu haberini aldığında neredeydin?

- H.T: şu an hatırlamıyorum ama çok üzüldüm. şimdi nasıl durumu?

İyiye gidiyor, şarkı söylemesinde falan da problem yok...

- H.T: Ooo çok iyi... Çok sevindim çok...

BANU İSTEDİ DİYE KÜPEYİ BÜYÜTTÜM

Kulağındaki küpe eşinin hediyesi mi?

- B.T: Yok, onun kredi kartından ben slip çektirdim (gülüyor)...
- H.T: Sadece seçimi o yaptı...

Özel bir günde mi alındı peki?

- B.T: Yok, özel bir günde alınmadı.
- H.T: Küpe fikri takım arkadaşımdan çıktı.. Yapalım mı yapmayalım dedik, sonra takmaya karar verdim. ılk başta küçük bir şey taktım, ardından Banu el attı konuya...
- B.T: Çok küçük duruyordu...
- H.T: “Çok küçük kaldı, artık yakışmıyor” diyerek değiştirtti. �