Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2004 00:00
42 beden kadının şekli şemali tartışılıyor ama, kimse boy postan söz etmiyor. Genç kuşak alabildiğine uzuyor, tamam. Peki ama 20’li, 30’lu yaşları aşmış 42 beden kadınlar ne durumda?Manzara şöyle: Türk insanı, kadını ve erkeği dahil uzamıyor. Yani ortalık 42 beden kısa kadınlarla dolu. Onların da resmi adı; şişman. Uluslararası platforma gelince, Avrupalı feci şekilde uzuyor. Amerikalılar 200 yıldır yerinde sayıyor. Daha doğrusu boyları yerinde sayıyor, gövdeler ise enlemesine gidiyor.Dünya kesinlikle kısalar için değil. Uzunlara göre düzenlenmiş bir gezegende yaşıyoruz. Bunu farketmeyen kısalar olabilir, ancak Birleşmiş Milletler’in İnsan Kalkınma Raporu’na bakarsanız, dünyada zengin-yoksul uçurumu kadar derin bir kısa-uzun uçurumu var. 174 ülkede yapılan araştırmanın sonuçlarına göre global pazar kısalara hiç de iyi davranmıyor. Örneğin mağazaların ucuzluk dönemlerinde en düşeş parçalar en üst raflara yerleştiriliyor. Kısa boylular için üretilen ayakkabı ve giysilerde daha az malzeme kullanıldığı halde, kısalar uzunlarla aynı parayı ödüyor. En beteri de
sinema, tiyatro ve spor karşılaşmaları. Bu yerlerde görüşünüz hemen her zaman kapanıyor, önünüzde hep bir kelle bulunuyor. Yani, kısalar, uzun insanlar adına global ekonomiyi sübvanse etmek zorunda bırakılıyor. İstisna oburlar hariç şöyle genel olarak bakınca kısalar, uzunlardan daha az tüketimde bulunuyor; daha az yiyor, daha az canlının ölümüne yol açıyor, daha az atık çıkarıyor, daha az su, daha küçük otomobiller kullanıyor ve tabii daha az yer kaplıyor. Tüketim, çevre kirliliğine yol açtığına ve battal bedenliler de daha fazla tükettiğine göre, demek ki yeryüzünün esas kirleticileri uzunlar. TÜRKLER 50 YILDIR UZAYAMADIEğer kısa boy bedensel bir sorunsa, bizleri (ben de gruba dahilim) uzatmak için pek az bilimsel çalışma yapılıyor. Kısaların kaderi, bacak uzatma ve büyüme hormonu gibi engizisyon yöntemlerine terk ediliyor. Malum, bacak uzatma yönteminde kemikler filan kırılıyor, büyük acılar çekiliyor, binlerce dolar gidiyor. Büyüme hormonu da kadavraların hipofiz bezlerinden elde ediliyor. Bunun da kanser, diyabet ve obezite gibi yan etkileri var. Geçen aylarda medyada, 42 beden kadın hoş mudur, sakil mi tartışması yaşandı. Ama hiç kimse 42 beden kadının boyunu sorgulamadı. Aslında, kısa ve uzun 42 beden diye iki ayrı kategori bulunması gerekiyor. Bilimsel veriler kadını ve erkeğiyle Türklerin uzamadığını gösteriyor. İşte uzamayan Türklere dahil olan 42 beden kadınlar da dolayısıyla şişman oluyor.İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde antropoloji çalışmaları yapan Profesör Doktor Yaşar İşcan’a göre dünyada son 50 yılda boy ortalaması giderek artarken, Türk insanı hiç uzamadı. Dünyada 1,60-1,70 olan boy ortalaması 50 yıl içinde giderek arttı. Ancak Türkiye bu gelişmeden etkilenmedi. Prof. İşcan, ‘Bizim toplumda da böyle olması gerekirdi. Türk erkeğiyle kadını arasında boy açısından fazla bir fark yok, oysa normalde erkeklerin boyu daha uzun olmalı. Stres, ekonomik zorluklar, başarıyla elde edilemeyen mevkiler, eğitime bağlı başarı olmaması gibi nedenler, boy uzamamasında başlıca etkenler’ diyor. Uludağ Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre de yeni nesil uzuyor ama, enlemesine bir gelişme de kaydediyor. Yani çocuklar obeziteye doğru kayıyor.İnsan bedeninin boyutları ile ilgilenen bilim dalına antropometri deniyor. Bu alanda araştırmalar yapan Münih Üniversitesi’nden Profesör John Komlos, New Yorker dergisinin son sayısında geniş bir çalışma yayınladı. Komlos, Atlantik’in iki yakasında son yüzyıllarda yaşanan boy trendlerini araştırmış. Buna göre Avrupalılar giderek boy atarken, Amerikalılar son 200 yıldır atalarına hiç fark atamamış. Bu durum Amerikalıların kısa olduğu anlamına gelmiyor, sadece Bağımsızlık Savaşı’ndan bu yana hiç uzamadıklarını gösteriyor. Özellikle asker boylarını araştıran Komlos, 18’inci yüzyıl sonunda Amerika’da 1,80 olan ortalama erkek boyunun halen yerinde saydığını belirtiyor. JAPONLAR BİLE UZADIHatta bir zamanlar dünyanın en kısa boylu zengin ulusu Japonlar bile boy ortalamasında neredeyse Amerikalıları yakalamak üzereymiş.Komlos’a göre bu durum, ABD’nin farklı kıtalardan göç almasının yanı sıra, ekonomik sıkıntılardan kaynaklanıyor. Büyük bir ekonomik güç olmasına karşın ABD’de 8 milyon işsiz bulunuyor, 40 milyon kişinin sağlık sigortası yok, 35 milyon da yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Avrupalı ise sürekli serpiliyor. Komlos’un araştırmasına göre 1789’da Bastille ayaklanması sırasında devrimcilerin boyları 1,50, kiloları da 50’ymiş. Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupalı boy atmaya başlamış. Örneğin Hollandalılar, Avrupa’nın en dev insanları. Boy ortalamaları 1,85. Yüz yıl önce yaşayan atalarına göre 17 cm daha uzunlar. Uzunların sayısı çok olduğu için baskı grupları da var. Klub Lange Mensen adlı kulübün lobi faaliyetleri sonucu tavan standardı yükseltilmiş, mobilyalar yeniden dizayn edilmiş, otel yatakları 20 cm uzamış ve ambulanslar, hastalar sığabilsin diye arka kapılarını açık bırakmaya başlamış. Hollandalı kısalara geçmiş olsun.
button