Güncelleme Tarihi:
MERVE BÜYÜKSARAÇ: Güzel insan hayata 1-0 önde başlıyor
* Merve Büyüksaraç, yiyen ama kilo almayan kadınlardan: “Fast food pek tercih etmem ve asla ara öğün alışkanlığım yok. Sevdiğim her şeyi canımın istediği zaman yerim. Hani şu yiyip de kilo almayan cinsler var ya, sanırım onlara iyi bir örneğim.”
* Çocukluğundan beri spor yapıyor: “Dokuz yaşımdan beri serbest ve tüplü dalış yapıyorum. Son birkaç aydır da yogaya merak sardım; bedeni esnetmek adına muhteşem bir spor.”
* Vücutla duygular arasında sıkı bir ilişki olduğuna inanıyor: “Kesinlikle inanılmaz güçlü bir bağ var. Sevgilimle geçirdiğim çok güzel bir günün ardından ertesi sabah daha zinde uyanıyor, cildimin daha pürüzsüz, göz çevremin daha aydınlık olduğunu fark ediyorum.”
* Vücudunda en çok gözlerini seviyor: “Vücudumla barışık bir insanım. En çok gözlerimi beğeniyor ve makyaj yaparken de gözlerimi ön plana çıkarmayı seviyorum. Aynaya baktığımda huzurlu ve zarif bir kadın görüyorum.”
* Dış görünüşün, başarıda önemli bir artı olduğunu düşünüyor: “Her zaman güzel insanın hayata 1-0 önde başladığını düşünüyorum. Eğer fiziksel anlamda güzel olmasaydım, bugün geldiğim noktaya çok daha fazla çalışarak gelmem gerekirdi.”
IŞIN KARACA: Hayatımın sonuna kadar balıketli olsam da kendimi seveceğim
* Kilo problemi nasıl ortaya çıktı: “Çocukken öyle travmatik kilo problemleri yaşamadım açıkçası. Kilo alma durumum tiroid bezlerimdeki rahatsızlıkla ortaya çıktı. İlk hamilelik, tiroid problemi derken, biraz fazla kilo almış bulundum. Sonra hem ilaç tedavisi hem de uzun vadede ufak ufak kendime dikkat ederek şu anda gördüğünüz balıketli kadına dönüştüm.”
* İkinci hamileliği boyunca kilo verdi: “Hamileliğim boyunca kilo almaktan korktuğum için, kesinlikle abartmadan çok dengeli beslenmeye başladım. İlk aylarda kilo almak yerine eksiye gittim. Aslında bu, kızım Mia’nın gelişimini de pozitif yönde etkiledi. Yağsız yiyecekler yiyor, sağlıklı ve dengeli yaşıyordum. Hamilelik sonrasındaysa yediğine dikkat etmek diye bir durum yok. Emzirirken nasıl acıkıldığını, yenilen her şeyin süte gittiğini, o uykusuz gecelerin anneyi ne kadar yorduğunu, doğum yapmış olanlar bilir. O yüzden doğum sonrası kilo verme sırrım, benim güzel iyilik meleğim, kızım Sasha Mia Doğan’dır. Ben ikinci hamilelikle beraber çok farklı bir mekaniğe geçtim. Birden vücudumun temposu değişti, daha derli toplu halde görüyorum kendimi eskiye göre. Yani evet ‘I love my body!”
* Vücudunu ve kendini seven bir kadın o: “Bacaklarımın ve kalçalarımın şeklini değişik bulurum. Beğenmediğim, bakıp da üzüldüğüm bir yerim yok benim. Hayatımın sonuna kadar balıketli olsam da, bedenimi inceltsem de kendimi çok seveceğim.”
* Zayıflık ve şişmanlıkla ilgili önyargılara karşı: “Etrafınızda sürekli ‘Hiç yemiyorum’, ‘Az ama sık yiyorum’ ya da ‘Yiyorum ama almıyorum” diyenleri duyduğunuzda; ‘Herhalde dünyada tek yemek yiyen oburcuk benim, yemesem de kesin havadaki oksijenden yağ üretmenin yolunu bulurum’ diye cinnetin eşiğine gelebiliyorsunuz. Zayıf olmanın ödül olarak algılanması, kilo problemininse otomatik dışlanma gibi durumlarla sembolleştirilmesi hoşuma gitmiyor.”
DERYA BÜYÜKUNCU: Vücuduma çok iyi bakıyorum
* Çocukluğundan beri disiplinli yaşıyor: “Programlı ve disiplinli yaşam tarzımı, 30 seneden fazladır devam ettiriyorum. 32 yıldır yüzüyor, 27 yıldır milli takıma hizmet ediyorum. Eğer bu kadar disiplinli yaşamasaydım, böylesine istikrarlı ve başarılı bir kariyer elde edemezdim.”
* Beslenme konusunda seçici davranıyor: “Yediğimiz yemekler yaş ilerledikçe vücutta aynı etkiyi bırakmıyor. Ben de artık özellikle tatlılar konusunda seçici davranıyorum. Tıka basa yediğim nadiren görülür, öyle olduğu zamanlarda da sağlıklı yemeklerle dolduruyorum midemi. Alkol hiç sevmem ve içmem. Ara sıra kalbim için kırmızı şarap içerim. Vücudumu 30 senedir terbiye ediyorum, o yüzden makine gibi oldu.”
* Sporla iç içe bir hayatı var: “Yüzmediğim ya da antrenman yapmadığım günler azdır. Tatildeyken spor yapmam ama zaten gerek de yok çünkü vücudum senelerdir çalışıyor. Hayat boyu böyle iyi yüzeceğime eminim. Tabii ki, yaşım ilerleyince bu kadar hızlı yüzemeyeceğim ama elimdeki işletme mastırı gibi bir diplomayla da, gelecekte farklı işler içinde olabileceğimi düşünüyorum. Vücuduma çok iyi bakıyor, dinlenmeye özen gösteriyorum.”
* Büyük ayakları yüzmek için avantajlı: “Spor sayesinde vücudumun biçimli ve fit olduğunu düşünüyorum. Ayaklarımın büyük olması, ayakkabı alışverişinde zorluk çıkartırken yüzerken avantaj sağladı; bana bu kadar uzun süre ve çok başarılı bir şekilde spor yapma imkanı verdi.”
HANDE ÖZCAN: Bedenimden görsel olarak çok mutlu değilim ama onu seviyorum
* Vücuduyla barışık bir kadın: “İnsanların bakışlarından çok rahatsız olan biri değilim, umursamam. Vücudumla barışığım tabii. İnsan vücuduyla ters düşerse elinde sadece aklı kalır, bir derinin içine hapsolmuş gibi mutsuz mutsuz, şikayet ederek yaşanır mı? Şu andaki bedenimden görsel olarak çok mutlu değilim ama onu seviyorum tabii, beni içinde yaşatıyor, hizmet ediyor, özgürlüğümü sağlıyor.”
* En çok gözlerini ve saçlarını beğeniyor: “Gözlerimin küçüklüğünü ama içlerindeki bakışı, renk cümbüşünü, saçlarımın kadınsılığını seviyorum. Tırnaklarımı yediğim için ellerimi sevmem. Bacaklarımın üst kısmının kas yapısı gereği dışa bombeli olmasına da bayılmam.”
* Aynaya baktığında sevdiği bir kadın görüyor: “Mutlu ve olmak istediği gibi birini görüyorum. Kendimden her daim hoşnut oldum. Aynada gördüğüm kadını hep sevdim. Ancak daha az kiloluyken burnumun kemikli yapısı, profilim ve dekoltem daha iyi görünüyor.”
* Kilolu olmakta utanılacak bir durum görmüyor: “Ben dünyaya kulakları tıkalı biriyim. Genel sosyal diretmeleri, belli bir form ve kalıba sokmaları, birilerinin herkesi benzer bir fotoğrafın içine sokmaya çalışmalarını şiddetle reddediyorum. Bana da hemen hemen her gün ‘Ah Hande’ciğim, yüzün ne güzel, ver artık şu kiloları’ deyip duruyorlar. Kilo vermek konusuna sağlıklı olmak ve yaşam kalitemi artırmak dışında, katılmıyorum.”
* Doğan Kitap’tan çıkan “Corpus”ta her bölümün başında bir beden parçasını tanıtıyor: “Corpus, bedeni oluşturan parçaların ana yapısını kurduğu; bu uzuvların kitaptan ve hikayeden bağımsız, alaycı ve gerçekçi bir dille konuştuğu bir hikâye. Bölümler birbirine organlar ve uzuvlarla bağlanıyor. Ben bedeni çok büyüleyici buluyorum. İçinde şahane ve kanlı hikayeler saklı bir dolap gibi.”
ÖZGE ULUSOY: Fit, sağlıklı, huzurlu ve kendine güvenen bir kadınım
* Bedeniyle ilişkisi, küçük yaşlarda eğitimini aldığı baleyle başladı: “Bale bana vücudumu daha net hissedebilmeyi ve dinleyebilmeyi öğretti. Herhangi bir ağrının niçin olduğunu, kilo alıp almadığımı vücudumu dinleyerek anlayabiliyorum. Bale bana dakik olmayı, yaptığım işe saygı göstermeyi öğretti.”
* Bir diyetisyenle çalışıyor: “Düzenli ve sağlıklı beslenmek için diyetisyenle çalışıyorum. Protein ağırlıklı besleniyor, ufak ve sık öğünlerle günümü geçiriyorum. Bunun dışında her pazar, kaçamak günümdür. Daha sonra düzenli beslenmeye devam ederim.”
* Düzenli spor yapıyor: “Haftada iki gün düzenli spor yapıyorum. Herhangi bir aksilik olur da spora gidemezsem eğer, bol bol yürümeye çalışıyorum. Hareket alanımı genişletiyorum. Uyku saatlerime çok dikkat ediyor, erken yatıp erken kalkıyorum. Kısacası sağlıklı yaşıyorum.”
* Vücudunu seviyor ve her yerini beğeniyor: “İnsanın kendisiyle barışık olması çok önemli. Ben her yerimi beğeniyor ve şükrediyorum. Aynaya baktığımda fit, sağlıklı, zayıf, huzurlu ve kendine güvenen bir kadın görüyorum. Yaş almak konusuna gelince; sağlıklı ve düzenli bir beslenmeyle, bunlara ek olarak sporun mutlaka dahil olduğu bir hayatla, her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu anlıyor insan.”
* Vücudunun hassas bir bölgesi var mı: “Sağ diz kapağım. Dans ederken iki kere yerinden çıktı.”
* Bugünkü gibi güzel bir vücuda sahip olmasaydı, bu derece popüler olabilir miydi: “Ben bir modelim ve aynı zamanda Türkiye güzeliyim. Dolayısıyla bu vücuda sahip olmasam, biraz zor olurdu bunları yapmak benim için.”