Emel ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2001 02:04
Doktor İsmail Koçak, sıradan bir kulak burun boğaz uzmanı değil. O bir foniatrist; yani ses hastalıklarını tedavi ediyor. Konuşma ve ses terapisi, ses estetiği, cerrahisi, onun işi. En geniş hasta kitlesi ise operacılar, ses sanatçıları, şarkıcılar...
Onların seslerindeki problemleri düzeltmekten sahne performanslarına, zor bir ‘‘Ağaaaaağğaağaa’’yı nasıl çıkacaklarından repertuvarlarına kadar pek çok konuda başvurduğu kişi. Aynı zamanda gerçek bir müzisyen, nota, makam, her türlü enstrüman çalmak, onda. Koçak'ın bir hasta tiplemesi de ameliyatla kadın olmalarına rağmen sesleri erkek gibi çıkmaya devam eden transseksüeller. Koçak, diğer insanlar gibi aile kuran ama sesleri yüzünden toplum tarafından dışlanan bu insanları hayata kazandırdıklarını söylüyor.
KALİTELİ SES ARŞİVİ
Şu ses arşivinizden söz eder misiniz?
- Normal, sağlıklı sesleri arşivliyoruz. Sanatçı ya da değil, hastamızın sesinin tüm parametrelerini belirliyoruz. İlerde bir problem yaşarsa, bu kayıtla yeni halini karşılaştırarak, nelerin farklı olduğunu buluyor ve probleme ulaşıyoruz. Mesela yurtdışındaki sanatçıya, telefonda bile sesinden karşılaştırma yapıp, tedavi önerebiliyoruz.
Siz doktorlukla müzik adamlığını iyice içiçe geçirmişsiniz...
- Müzisyenler için en iyi gırtlak kullanım tarzını araştırıyorum şimdi. Sesi hangi makamda nasıl kullanmak gerekiyor, diye. Hem sağlık açısından, hem de güzel ses çıkarabilme açısından. Kadın sanatçıların seslerini inceliyorum. Bir müzisyen ölene kadar, sesi hiç bozulmadan, Münir Nurettin gibi, sahnede kalabilir.
KONSER DOKTORLUĞU
Pek çok futbolcunun minisküs olması gibi, sanatçılar da gırtlaklarını çok kullandıkları için, bu organ hastalanmaya aday. Mesela bir sanatçı için bir şarkının bir yerindeki fa notası çok önemlidir. O fa notasını geçen ay çıkarabiliyordur da şimdi çıkaramıyordur, yakında konseri vardır... Mesela Türk müziğinde çok kullanılan meyan: Aaaağğaaağğaa! (Bu arada doktorun sesi de güzel) Doktor Bey, yukarı çıkamıyorum daha fazla, ne yapabilirim, sorularını çözmeye çalışıyoruz. Yöntemini gösteriyoruz, tekniklerini düzeltiyoruz. Repertuvarını bile değiştirebiliyoruz. Sahne performansını ayarlayabiliyoruz. Şu şarkıyla ısınma, şu şarkıdan sonra şu ilacı alın ya da şunlara dikkat edin, sahnenin şurasından uzaklaşın gibi manipülasyonlar da yapılıyor.
Alanınız, hala klasik deyişiyle ‘‘kulak burun boğaz’’ olarak mı geçiyor?
- Türkçe'de kulak burun boğaz deniyor ama aslında yanlış olarak. Orijinali, Oto-rino-laringoloji. Oto kulak demek. Rino burun. Larin gırtlak. Yani kulak burun gırtlak olması lazım. Laringoloji gırtlak bilimidir. Tıbbın en majör branşlarındandır. Sesle ilgili olan branşı vokolojidir, yani ses çıkartma bilimi. Buna konuşma bozuklukları, kekemelik vs.'yi eklediğiniz zaman logopedi oluyor. Sırf sesle uğraşan kulak burun boğazcılara foniatrist deniyor.
Bunun için bir sözlük gerekiyor herhalde.
- Evet. Benim esas yaptığım iş foniatristlik. Yani ses hastalıklarını tedavi eden kulak burun boğaz doktoru.
Müzikle içli dışlı olmanızın bu dalı seçmenizde etkisi oldu mu?
- Hayır ama müzikle uğraşmam işimi destekledi. Yaptığım işte sanat, bilim ve teknolojinin biraraya gelmesi gerekiyordu. İkisi geldi, bir teknoloji kalmıştı, bunun için de Boğaziçi Üniversitesi'nde biyomedikal mühendislik mastırı yapmaya başladım.
Hangi hastalıklara, şikayetlere çare arıyorsunuz?
- Gırtlakla ilgili her hastalık. Ses telinin kitleleri, kanserleri, çıkan sesteki uyumsuzluklar, artikülasyon bozuklukları, sesteki kalite bozuklukları, yarık damak, yarık dudak ameliyatlarının sonuçlarının düzeltilmesi, konuşma ve ses terapisi...
Bu sonuncu nedir tam olarak?
- Konuşma ve ses terapisi, kasları kullanarak yapılan eğitimsel bir düzeltme işlemi. Sesin yanlış kullanımına bağlı problemler, travma ya da cerrahi sonrasında oluşabilecek eksiklikler de gideriliyor. Konuşma normal olup fonksiyonu bozuk olabilir. Doğal yaptığınız zaman sesin kalitesi çok yüksek çıkar ve doğru çalıştığı için hiç problem yaratmaz.
Sesin yanlış çalışması ne demek?
- Mesela bir arabanız var çok hızlı sürersiniz, bunun karşılığı bağırarak konuşmaktır. Bağırarak konuşanların her zaman ses teli problemi olur. İnce konuşulursa da problem çıkabilir. Sürekli konuşmak da araba motorunun hep çalışması gibidir. Kullanım tarzı, şekli, süresi normal sesi hasta edebilir. Ses zamanla, özellikle 28 yaşından sonra yaşlanıyor, düşüyor. Bunu en çok profesyonellerde görüyoruz. Herkesin zaman içinde sesi değişir ama profesyonelseniz farklı. 21 yaşında ünlü olmuşsanız, 40 yaşında da aynı sesi verebiliyor olmanız lazım.
28’DEN SONRA YAŞLANIR
Ses nasıl parlak oluyor?
- Ses mat olabilir. (Mat ses tonuyla konuşuyor; kısık, biraz yatak odası sesi gibi) Ya da parlak! (Parlak sesle konuşuyor; canlı, tam kulağın içinde duyuluyor) Bunu faks makinesine benzetebilirsiniz; gönderdiğiniz mesajla alınan mesaj aynıysa çok iyi bir makinadır. (Gön-der-diği-niz me-saj-la alı-nan fark-lıy-sa çok kötü!) Pürüzsüzlüğe gelince... Ses çatlıyor, çatallanıyor, patlamalar oluyorsa pürüzlü demektir. Canlılık ise monoton bir ses olmaması (Mo-no-ton bir ses her za-man nor-mal de-ğil-dir). Nasılsın, iyi misin'in pek çok söyleniş hali var. Gelelim, ses-vücut uyumuna. Küçükse küçük ses, büyükse büyük ses çıkmalı. Bir filin sesiyle kuşun sesi aynı olamaz. Eğer fil kuş sesi çıkarıyorsa, bu problemdir.
NOTA BİLEN DOKTOR
Muayene odanızda piyanonun işi ne?
- Hastalarımızın büyük bölümü sopranolar, şarkıcılar, sesi olmadan hayatını geçiremeyecek insanlar. Piyano tedavinin en önemli aşamasını oluşturuyor çünkü ses çıkarma aleti. Ses rehabilitasyonu sırasında, sesi inceltmek, kalınlaştırmak, pürüzünü azaltmak gibi pek çok yöntem var. Bu amaçla kullanılıyor. Bazı profesyonel şarkıcıların tekniklerini konuşmak, düzeltmek, seslerine zarar veren teknikleri tespit etmek için de gerekiyor.
Ya müzisyen olmasaydınız, nota bilmeseydiniz ne olacaktı?
- Bu işte eğer profesyonellerle çalışacaksanız, nota bilmek zorundasınız. Hatta müziğin türlerini bilmeniz lazım. Tek müzik yetmez, tüm tarzları, enstrümanları, makamları... Bu ortopedistin spordan anlamak zorunda olması gibi bir şey.
Transseksüellere kadın sesi
Ameliyatla kadın olmalarına rağmen sesleri erkek gibi çıkmaya devam eden transseksüel hastalarınızdan bahseder misiniz?
- Bir transseksüel, tüm ameliyatları bitmiş, artık tamamen kadın olmuş, pembe hüvviyet cüzdanını almış, ama sesi çok kalın, erkek sesi. Çok ilginç vakalar var. Normal bir ev hanımı gibi, kocasıyla yaşıyor. Medyada gördüğümüz ve daha çok fuhuş sektörüne çalışanlardan çok farklılar. Gizli kalıyorlar ama sesleri yüzünden toplum tarafından dışlanıyorlar.
Çok talep var mı?
- Talep çok, ama hasta seçiyoruz. Çok sık yaptığımız ameliyatlar değil. Düzenli bir yaşamı ve sosyal uyuma gerçekten ihtiyacı olanlardan altısına ameliyat yaptık. Her şeyinin tam olması, pembe hüviyet gerekiyor. Sonuçta bu ameliyatlarla topluma uyumları çok artıyor. Aile düzenleri sağlanıyor, bu aileleri devam ettirme şansları çoğalıyor. Birkaçı fuhuşu bıraktı.
Diğerlerine, yani travestilere niye yapmıyorsunuz? Onlar da gerçekten ihtiyaç hissediyor olabilir?
- Olabilir ama şu anda biz de hazır değiliz çok fazla. Onların da hazır olduğunu düşünmüyorum. Hekimin hastasıyla konuşması gerekir; ne istiyorsunuz, ne verebiliriz? Hastalar ne istediklerini netleştirebilirlerse, bakımlarını iyi yapabilirlerse, o zaman okey. Bu bir sosyal problemse, bir hastalıksa tedavi edilmeli. Bunu bir estetik olarak görmüyorum. Sonuçta laringoloji bir estetik müdahale bilimi değil.
İsmail Koçak 1967 doğumlu. Hacettepe Tıp mezunu. Amerika'da bir klinikte sesle ilgili çalışmalar yapmış. İlkokuldan bu yana müzikle de yakından ilgili; keman, kanun, ud, piyano, gitar çalıyor. Ortaöğrenimi sırasında bir rock grubu bile kurmuş. Müzikle tıbbı biraraya getiren işini yapmasında, bu geçmişin desteği büyük. 1997'den bu yana İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde çalışan Koçak ve ekibi, hastane bünyesinde ses terapisi kursları da veriyor.
SES ESTETİĞİ
Sesi düzeltmek ve vücut imajıyla uyumlu hale getirmeye ses estetiği deniyor. Ya da ses cerrahisi. Bedene göre sesi kalınlaştırma ya da inceltme ameliyatları da yapıyoruz. En çok yaptığımız ameliyatlardan biri ses telini gevşetme. Erkeklerin sesi ince (Yani kadın gibi) algılanıyorsa, sesin perdesini düşüren bir ameliyat yapıyoruz, yani gevşetiyoruz. Basit bir ameliyat. Bazılarını ameliyat yapmadan kalınlaştırıyoruz. Bir kas zehiri vardır, kırışıklıkları yok etmek için kullanılır, o teknik uygulanıyor.