OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 09, 2005 00:00
Uzun, kısa, topluca, sıska, göbekli, tüylü, kavruk, geniÅŸ omuzlu... Ä°lerleyen yaÅŸla birlikte deÄŸiÅŸen, ama illa da her zaman bizi oldukça yakından ilgilendiren bedenlerimiz... Onlara özellikle günümüzde bir ÅŸeyler oluyor. Ortadan ÅŸiÅŸiyor, tıpkı elma gibi, kırkaÄŸaç kavunu gibi bir ÅŸekil alıyor...Kötü beslenme, aşırı yaÄŸlanarak göbek baÄŸlama, obezlik sonucu yaÅŸanan bu deÄŸiÅŸim özellikle 2. Dünya Savaşı yıllarından beri devam ediyor. Gerçi boylar da uzuyor, ama ÅŸiÅŸmanlık artık bir hastalığa dönüştü. ÅžiÅŸmanlığın baÅŸka hastalıklara kaynaklık ettiÄŸini biliyoruz, ama çok tehlikeli baÅŸka bir geliÅŸme daha var: Kaslarımızı yitiriyoruz! Bilimsel veriler bu gidiÅŸatın hiç de iyi olmadığını söylüyor.Şüphesiz kalıtsal özelliklerimizi yadsımak söz konusu deÄŸil, yani anamız babamızdan aldığımız miras, bedenimiz üzerinde etkili. Fakat bedenlerimizin biçimsizlikleri sadece genetiÄŸe mi baÄŸlı?Çevresel koÅŸullar ve içinde yaÅŸadığımız sosyal toplumun da insan bedeninin geliÅŸimi ve deÄŸiÅŸiminde önemli ölçüde payı var. Ãœlkelerin geliÅŸmiÅŸlik düzeylerinin artması ilea) boyların uzamasıb) refah toplumlarına giderek damgasını vuran obezite, bedensel deÄŸiÅŸime iki çarpıcı örnek.Son elli yılda bedenlerimiz gerek biçim gerek boyut açısından çarpıcı deÄŸiÅŸimlere sahne oldu. Ä°nsanlar artık çok daha uzun ama abur cubur sevdası ve uyuÅŸukluk yüzünden eskisinden çok daha tombul.Büyüme hızı, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ivme kazanmakla birlikte, dünyanın en uzun gençlerine sahip Hollanda’da boylar 1850’lerden beri uzuyor. 1965’te 1.78 metre olan ortalama erkek boyu 1997 yılına kadar 6 santim arttı. Hollandalı kadınlarda ise ortalama boy 1.66 metreden 1.71 metreye yükseldi. Ä°kinci Dünya Savaşı’nın ardından hızlı bir sosyoekonomik geliÅŸme sürecine giren Japonya’da yaklaşık 40 yıllık süre zarfında erkeklerde ortalama 5, kızlarda ise 4 santimlik bir boy artışı gerçekleÅŸti.ÜÇÜNCÃœ FAKTÖR: HAMÄ°LELÄ°KPeki boylardaki uzamanın ardında yatan faktörler ne?DoÄŸumu izleyen ilk birkaç yıl insanın en hızlı geliÅŸtiÄŸi dönem, bu sürede gösterilen geliÅŸim son derece önemli. Bu dönemde özellikle bacak kemikleri hızla uzuyor ve boyun uzunluÄŸunu da her ÅŸeyden önce bacak uzunluÄŸu belirliyor. Daha iyi beslenme ve refah toplumu olmanın saÄŸladığı baÅŸka olanaklar şüphesiz önemli. Antibiyotik ve aşılar yaÅŸamımıza girmeden önce bulaşıcı hastalıklar yüzünden bebeklerin ve çocukların geliÅŸimi büyük ölçüde sekteye uÄŸramaktaydı. Yine de sorunun yanıtı bunlarla sınırlı deÄŸil.Bedene ÅŸekli veren genlerimiz mi, yoksa beslenmeyi de içeren çevresel faktörler midir tartışmasına, bilim dünyası bir üçüncüsünü de eklemiÅŸ durumda: Anne karnındaki çevresel faktörler.Ä°ngiltere’de Southampton Ãœniversitesi’nden fizikçi ve epidemiyolog David Barker, küçük boylu doÄŸan erkek çocukların yaÅŸamlarının ileriki safhalarında kalp krizi geçirme risklerinin daha fazla olduÄŸunu ortaya koydu. Arkasından, 2. Dünya Savaşı sırasında saÄŸlıksız ve kötü beslenen kadınların daha küçük çocuklar doÄŸurduÄŸunu, bu kadınların kızlarının da anneleri gibi küçük çocuklar doÄŸurduklarını ortaya çıkardı.YaÅŸadığımız çevre boyumuzu etkiliyor, ancak ağırlığımızı da etkilediÄŸi kesin. Kilolardaki artışın bir nedeni de insanların 50 yıl öncesine kıyasla daha uzun boylu olmaları. Bu yüzden bilim insanları ağırlığımızı beden-kütle katsayısı (BKK) (Body-Mass Index: BMI) baÄŸlamında deÄŸerlendiriyorlar. Yani BKK kiÅŸinin boyundan yola çıkılarak ideal ağırlığının belirlendiÄŸi bir yöntem.KiÅŸinin kilo olarak ağırlığı, metre olarak uzunluÄŸunun karesine bölünüyor. ÖrneÄŸin 1.63 metre boyunda 59 kilo ağırlığında bir kiÅŸinin BKK’sı 59/(1.63) (1.63): 22.2 çıkıyor. (Otomatik ölçüm için bkz: www.cdc.gov/nccdphp/dnpa/bmi/calc-bmi.htm)18.5’un altında bir BKK’ya sahip kiÅŸi zayıf sınıfına girerken, 18.5- 24.9 arası normal kilolu, 25-29.9 arası aşırı kilolu (obez öncesi) olarak deÄŸerlendiriliyor. BKK deÄŸeri 30’un üzerinde olanlar ise obez sınıfında.ObezliÄŸin batı ülkelerinde giderek bir salgına dönüştüğü, ABD’nin ise bundan en etkilenen ülke olduÄŸu herkesçe bilinen bir gerçek. ABD Ulusal SaÄŸlık Ä°statistik Merkezi verilerine göre Amerikalı eriÅŸkinlerin yaklaşık üçte ikisi aşırı kilolu sınıfına giriyor. Ä°ngiltere, Avustralya ve daha birçok ülkede de durum pek parlak deÄŸil.Sonuçta Dünya SaÄŸlık Örgütü’ne göre dünya üzerinde aşırı kilolu eriÅŸkinlerin sayısı 1 milyarı aşıyor ve bunların 300 milyonu obez sınıfına giriyor.Yağın bedendeki dağılımı saÄŸlığın bir göstergesi olduÄŸundan büyük bir önem taşıyor. Karın bölgesinde aşırı yaÄŸlanma olan kiÅŸilerde 2. tip ÅŸeker hastalığı riski de yüksek olduÄŸu gibi, bu kiÅŸilerin kanlarındaki zararlı yaÄŸ oranı da yüksek düzeylere ulaÅŸabiliyor.Her iki durum da kalp hastalıkları riskini artırıyor. ELMA BEDENLERKarın bölgesindeki aşırı yaÄŸlanmayı ölçmenin bir yolu da bel çevresini ölçmek. Normal durun, mezurayı kalçanızın hemen üstünden geçirerek göbeÄŸin hemen üzeri veya bir cm altından ölçün. Normal ölçü, kadınlarda 88, erkeklerde 102 cm’nin altında olmalı. Türk Kardiyoloji DerneÄŸi BaÅŸkanı Altan Onat’ın araÅŸtırmalarına göre, Türk toplumunda iyi kolesterol düzeyi düşük olduÄŸundan, erkeklerde bu ölçünün 96’ye çekilmesi ÅŸart.Son dönemlerde yapılan araÅŸtırmalar geliÅŸmiÅŸ toplumlarda yaÅŸayan insanların bedenlerinin giderek bir ‘elmayı’ andırdığını ortaya koyuyor. Macon Ãœniversitesi Tıp Fakültesi’nden Ike Okosun önderliÄŸindeki bir ekibin yaptığı araÅŸtırmada, Amerikalı eriÅŸkin erkeklerin bel çevresi ölçümlerinde 1960-2000 yılları arasında 9,9 santimlik bir artış görülürken, kadınlarda bu artış 23,2 santimetreye ulaşıyor.Aldığımız kilolara hayıflanırken, bir yandan da yitirdiklerimize eÄŸilmekte yarar var. BKK ve bel çevresi ölçümlerindeki deÄŸiÅŸimi izleyen araÅŸtırma bulguları garip bir eÄŸilimi de gözler önüne serdi. Bel çevresi ve deri-büküm kalınlığının ölçüt alındığı ÅŸiÅŸmanlık, BKK deÄŸerlerine kıyasla çok daha belirgin bir artış gösteriyor. Öyle ki, giderek yaÄŸlansak bile kilomuz aynı oranda bir artış göstermiyor. KASLARIMIZI YÄ°TÄ°RÄ°YORUZBu durum kulaÄŸa hoÅŸ gelebilir, ama hiç de öyle deÄŸil. Gerçek ÅŸu ki, bedendeki yaÄŸ düzeyi arttıkça bir ÅŸeyler de yitiriliyor. AraÅŸtırmacılar yitirilen bu ÅŸeyin yaÄŸsız kütle ya da kas olduÄŸunu artık biliyorlar. Kas, yaÄŸdan daha yoÄŸun olduÄŸundan, BKK ile yaÄŸlanma arasında bir fark oluyor, yani kaslarımız giderek küçülüyor ve yerini yaÄŸa bırakıyor.Bu eÄŸilim özellikle çocuklarda ürkütücü boyutlarda. 1970’lerin ortasından 90’lara dek geçen süre içinde çocukların beden bileÅŸiminde müthiÅŸ deÄŸiÅŸimler saptandı.Kaslardaki bu küçülme, büyümekte olan çocuklarda kasların giderek daha az geliÅŸtiÄŸi anlamına geliyor. Kas geliÅŸimi, saÄŸlam kemiklerin oluÅŸumunda önemli bir rol oynadığından, bu durum özellikle kaygı uyandırıyor. Çocuklar uzun erimde aynı kiloyu korusalar bile, giderek saÄŸlıklarını yitirebilir. Bu yüzden obezlik salgını sanıldığından çok daha tehlikeli olabilir. Tüm bunların nereden kaynaklandığını bilmek için evliya olmak gerekmiyor. Her geçen gün daha fazla yememiz bir yana, yediklerimizin niteliÄŸi de giderek düşüyor.UyuÅŸuk ve devinimden yoksun yaÅŸam biçimlerimizin bunda büyük bir payı var. Ä°deal beden konusunda en önemlÄ° ölçü porno dergÄ°lerToplumlar zenginleÅŸtikçe insanlar ÅŸiÅŸmanlarken, batının ideal kadın bedeni ölçüleri ise giderek küçülüyor. Erkeklerde de daha iri yarı ve kaslı bedenler göklere çıkartılıyor. Bu eÄŸilim pornografik dergilerdeki erkek ve kadın bedenlerini araÅŸtıran bilim insanları tarafından onaylanıyor. Söz konusu dergiler, dönemin ideal beden ölçülerini yansıtmak açısından bir gösterge kabul ediliyor.KADINLARClarke Psikiyatri Enstitüsü’nde görevli olan David Garner ve arkadaÅŸları tarafından yapılan ve epey yankı uyandıran bir araÅŸtırma, 1950-1978 yılları arasında kadınların ortalama ağırlıklarının artmasına karşın, Playboy dergisinin orta sayfasında yer alan kadınlarda bu ortalamanın giderek düştüğünü ortaya koyuyor. 1980’lerden bugüne kadar olan süreçte Playboy fotomodellerinin beden ölçülerini gözden geçiren araÅŸtırmacılar, zaman içinde bel giderek geniÅŸlerken, göğüs ve kalça ölçülerinin küçüldüğüne tanık oldular. Bu da, ideal kadın bedeniyle gerçek yaÅŸamımızdaki kadın bedeni arasında büyük bir uçurum olduÄŸunu gözler önüne seriyordu.ERKEKLER2001’de Washington’daki Amerikan Ãœniversitesi ruhbilimcilerinden Richard Leit, 1973-1997 yılları arasında Playgirl dergisinde yer alan erkek fotomodellerdeki deÄŸiÅŸimi inceledi. Leit’in elde ettiÄŸi bulgulara göre erkek modeller de, tıpkı kadın meslektaÅŸları gibi, giderek incelmekteydiler. Ancak, bu arada giderek daha da kaslanmaktaydılar. Giderek iri yarı bir hal alıp, kaslanan Hollywood yıldızları da bu eÄŸilimin bir yansımasıydı. Uzmanlara göre bu durum erkeÄŸin toplumdaki rolünün deÄŸiÅŸmesiyle ilintili olabilir. Kadınların ekonomik ve cinsel özgürlüklerine kavuÅŸmaları erkekleri rolleri konusunda bir açmaza sürükledi. Artık ailenin tek temel direÄŸi olmaktan çıkan erkek, çözümü kas geliÅŸtirmekte, yani kadınların aynı baÅŸarıya ulaÅŸamayacakları bir alana yönelmekte buldu. Daha önceleri güçlerini askere giderek, siyasal yaÅŸamda etkin olarak ya da para kazanarak ortaya koyarlarken, ÅŸimdilerde cinsiyetlerini bedenlerini sergileyerek kanıtlar oldular.Â
button