Beckham bana benziyor

Çin’de Türkiye’yi temsil edecek

Tolgahan SAYIŞMAN / 23 (2002 Best Model İkincisi)

Best Model yarışmasının tescilli yakışıklılarından Tolgahan Sayışman, 2.5 yıl önce arkadaşlarının teşvikiyle mesleğe adım atmış. İşe başladıktan kısa süre sonra da 2002 Best Model ikincisi olmuş. Ardından Uğurkan Erez Ajans’la çalışmaya başlayan 1981 doğumlu Sayışman, gelecek ay Çin’de yapılacak International Manhunt yarışmasında Türkiye’yi temsil edecek. Hedefinin çok iyi yerlere gelmek olduğunu söyleyen Tolgahan Sayışman ‘Doğuş Üniversitesi İşletme bölümünü yeni bitirdim ve Uğurkan Erez’le iyi işler yapıyorum’ diyor.

Magazin basını kadın mankenlerin kazancını artırıyor

Kadın meslektaşlarının kazancının kendilerininkiyle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu söyleyen genç mankene göre bunun nedeni magazin basını ve renkli aşk hayatları: ‘Bayan mankenlerin magazin basınında ünlü birileriyle görüntülenmeleri kazançlarını artırıyor. Onlar defileden çok çıktıkları tanıtımlarla para kazanıyor ve tanınıyorlar. ’

Varsa yoksa mayo ve iç çamaşırı defileleri

Eski mankenlerden Atilla Saral, Yaşar Alptekin ve İsmet Özhan gibi mankenlerin daha medyatik olmalarını neye bağladığı sorulduğunda ise Tolga Sayışman’ın yanıtı, ‘Onların zamanında Televole kültürü yoktu. Moda ve aktüalite programlarında haberleri çıkardı. Bizim örnek aldığımız mankenler onlardır. Şimdiyse varsa yoksa mayo ve iç çamaşırı defileleri’ oluyor.

Rus kadınlar beni parçalacaktı

Hayranları çok... Hatta bu hayranlık fanatizme doğru gidiyor söylediklerine göre... Kadınlar tarafından birçok kez tacize uğradığını belirten Sayışman; ‘İngiltere’de ve Paris’te başıma geldi. Özellikle Rusya’da kadınlar tarafından parçalanacaktım. Türkiye’deki kadınlar daha çekingen kalıyor’ diyor. Mesleğinin bazı kesimlerde jigololukle eşdeğer görülmesine ise tepkili. ‘Jigololuk yapan kişiler kendilerini manken olarak tanıtıyorlarsa, bunda bizim suçumuz yok. Ben erkek mankenlerin öyle bir şeye teşebbüs ettiğini sanmıyorum. Aynı sıkıntıyı bayan mankenler de yaşıyorlar’ diyen Sayışman gelecek için kafasında iki yolun olduğunu belirtiyor:

‘Televizyonda muhakkak şansımı denemek istiyorum. Ama daha sonra yine bu sektöre hizmet etmek niyetindeyim. Belki koreograf olabilir, sahne arkasına geçebilirim’ diyor.


Mesleğe annesinin teşvikiyle başladı

Yusuf ŞAHAN GiRDAP / 25 (2003 Best Model Birincisi)

2003 Yılı Best Model Turkey birincisi olan ve adı ‘Şahların şahı’ anlamına gelen 1979 doğumlu Yusuf Şahan Girdap, mankenliği amatörce yaparken, Best Model yarışmasında aldığı derece ile profesyonel isimler arasına katılmış. Ama özgürlüğüne tutkun olmasından kaynaklansa gerek, bir ajansa bağlı çalışmak istememiş. O da mesleğe Kıvanç Tatlıtuğ gibi anne teşvikiyle başlamış. Bir de 1995 Türkiye ikinci güzeli Tuğba Girdap cesaretlendirmiş kendisini bu konuda. ‘Allah boy ve yakışıklılık vermiş, neden olmasın’ deyip başlamış bu işe ve arkası gelmiş: ‘İşlerim yarışmanın ardından birdenbire açıldı. Üstelik daha kaliteli işler almaya başladım. İnsanlar daha bir alıcı gözüyle incelemeye başlıyorlar sizi. Bir de örnek alıyorlar... Bu yüzden siz de buna göre hareket ediyorsunuz.’

Vahe Kılıçaslan’ı örnek alıyorum

Televizyonun erkek mankenler için daha çok gündem yarattığına inanan ve ‘Mankenlikten daha iyi yerlerde olabiliyorsunuz televizyona geçince’ diyen Girdap’ın örnek aldığı isim ise Vahe Kılıçaslan: ‘Disiplinli, işini iyi yapıyor ve ailesine bağlı bir erkek. Onun dışında Engin Koç’u ve Atilla Saral’ı beğenir ve onları örnek alırım.’ Yurtdışında bir kariyer istediğini ancak yurt dışına yerleşemeyeceğini de sözlerine ekleyen Girdap, ‘Çünkü ailemden uzak kalamam’ diyor.

Yakın çevrem bile jigolo musun diye sordu!

Kadınlar tarafından tacize uğrayıp uğramadığı sorusuna ‘Bir bara gittiğimde bakışlarını fark ediyor, bir çoğunu etrafımda buluyorum ama tacize uğramadım’ diye cevap veren Yusuf Şahan Girdap, kadın meslektaşlarının sıkça andığı ‘ahlaksız teklif’ten söz edildiğinde gülüyor ve ‘Bekliyorum, tekliflere açığım. Bugüne kadar hiç öyle bir teklif almadım’ diyor. Canını sıkan tek şey jigolo önyargısı onun da. Bu konu açıldığında ‘Onlar manken değiller ve biz onlar yüzünden bu damgayı yiyoruz. Yakın çevremdeki insanlar bile bunu sordu. Hayır desem de insanların kafasında, erkek mankenler jigololuk yapar ya da potansiyelleri var diye bir düşünce var’ sözleriyle ifade ediyor yaşadığı sıkıntıyı...


Sahalardan podyuma transfer

Mert KILIÇ / 26 (2002 Best Fotomodeli)

1978 doğumlu olan Mert Kılıç, 4 yıldır mankenlik yapıyor. Ama podyumlara adım atmadan önce yeşil sahaların hızlı isimlerinden biriymiş. Mankenlik öncesi profesyonel olarak Van Spor, Edirne Spor ve Tekirdağ Spor’da futbol oynayan Kılıç’ı şov dünyasına çeken gece hayatına düşkünlüğü olmuş. Hayatını, tanıştığı bir menajer değiştirmiş. O görüşmenin ardından sahaları bırakıp podyuma transfer olmuş. ‘Futbol istediğim gibi olmamıştı. Mankenlik asıl istediğim işti aslında. Hedefim de bu işi layığıyla yapan Erkan Özerman’a ulaşmaktı. Daha sonra Best Model of The World’e başvurdum ve 2002 Best Fotomodeli seçildim’ diyor Mert Kılıç.

Bu iş sanıldığı gibi kolay değil

Mankenlik ve modelliğin, dışarıdan bakan insanlara çok keyifli ve kolay göründüğünü söylüyor Kılıç. Ama işin içine girdiğinde büyük zorluklar yaşandığını, mesleğin hiç de kolay olmadığını belirtiyor. Ona göre bu işte kalıcı olmanın tek yolu işi layığıyla yapmak: ‘Bu işi layığıyla yapmıyorsanız, sönüp gidiyorsunuz. Mankenlik bir yaşam tarzı... Maddi-manevi farklı bir yaşam sürmemiz gerek, çünkü sürekli göz önündeyiz. ’

Ailesiyle gezmekten korkuyor

Yine jigololuk konusu, yine aynı tepkiler. Bu yakıştırmalar nedeniyle ailesiyle dışarı çıkmaktan bile çekinir olduğunu söylüyor ve ‘Bu sektörde gay arkadaşlarımız da var. Onlarla oturup sohbet bile edemiyorsunuz farklı anlayacaklar diye. Bu ülkede bu işi hakkıyla yapan Kıvanç Tatlıtuğ var. Dünya birincisi olunca ona bir yol çizildi ve Erkan Özerman’ın kendisine çizdiği yolda çok da düzgün ilerliyor. Onun başarılı olması bizi de etkiliyor, motive ediyor. Sonuçta aynı yarışmadan çıktık ve iyi yerdeyiz’ diyor. ‘Gurbet Kadını’ dizisinde 22 bölüm Ökkeş adlı karakteri üstlenen Kılıç’ın gelecekteki hedefi ise kamera önüne geçmek ve iyi bir oyuncu olabilmek.


En büyük hayali NBA’di

Kıvanç TATLITUĞ / 21 (2002 Best Model of the World)

Kıvanç Tatlıtuğ 1983 Adana doğumlu... 5 çocuklu bir aileye mensup. İlk gençlik yıllarına kadar mankenlik aklının ucundan bile geçmiyormuş, aklı fikri basket sahalarındaymış. Fiskobirlik, Çukurova, Güney Sanayii’nin de arasında bulunduğu birçok takımda oynamış. 1997’de babasının ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesinin ardından ailesiyle birlikte Adana’dan İstanbul’a taşınmış. Tek hayali NBA’de basketbol oynamak olduğu için Ülkerspor’dan gelen cazip teklifi hemen kabul etmiş ve orada da iki yıl forma giymiş. Sonra bir yıl Beşiktaş, bir yıl Fenerbahçe. Ancak dönüş yaptığı Beşiktaş takımında sakatlanması tüm hayallerini suya düşürmüş ve profesyonel basket hayatına son vermiş.

Tesadüfen manken

Yakın çevresinin sürekli fiziğine iltifatlarda bulunduğunu, model olması için kendisini yönlendirmeye çalıştığını söylüyor Kıvanç Tatlıtuğ. O ise bunlara hiç kulak asmamış. Ta ki annesinin yaptığı sürprize kadar! Annesi, arkadaşlarıyla Beylikdüzü’ndeki bir marketin camında ‘Profesyonel mankenlerle çalışır mısınız’ ilanını görünce Tatlıtuğ’un yanında bulunan bir fotoğrafını göndermiş. İlan verilen şirketten kendisini aradıklarında şaşkına dönmüş ama teklifi de kabul etmiş. ‘Ben sporcuyum ne işim olur mankenlikle derken bir anda kendimi defilede buldum. Daha sonra gelen teklifleri annemle değerlendirdik. İş hoşuma gitti ve profesyonel olarak başladım. 2 yıl bir ajansla çalıştım. 2002 yılında düzenlenen Best Model yarışmasında önce Türkiye, sonra dünya birincisi oldum’ diyor Kıvanç Tatlıtuğ. Sonra da Fransa günleri başlamış onun için. Paris’teki Success Ajans’dan gelen teklifle bütün eşyalarımı toplayıp, tüm sevdikleriyle helalleşip Paris’e yerleşmiş. 1,5 yıl sürdürmüş orada mesleğini. Şimdilerde bazı yeni projeler nedeniyle yine Türkiye’de.

Ben Beckham’a değil, o bana benziyor

Pek çok kişi onu saçları, yüz hatları, renkli gözleri ve sarışınlığı nedeniyle İngiliz futbolcu David Beckham’a benzetiyor. Başarılı manken ise bu karşılaştırmaya gülüp geçiyor, ‘Tam bir komedi’ diyor. Dahası kendisinin David Beckham’a değil, onun kendisine benzediğini söylüyor: ‘Her sarışın, renkli gözlü Beckham’a mı benzeyecek? Benim 2 yıldır saçlarım uzundu ve önceden Beckham olayı bile yoktu. Beckham kardeşim sonra saçlarını uzatınca Kıvanç Tatlıtuğ ona benziyor diye laf attılar, aslında o bana benzedi...’

Kadınlar bizden çok kazanır

Dünyanın her yerinde kadın modellerin erkeklerden çok para kazandıklarını belirten Tatlıtuğ ‘Bizim kazandığımız, bayanların onda biri’ diyor ve ekliyor: ‘İşini iyi yapan mankenleri ve kendini ispatlayanları bu şablona sokmuyorum tabii. Almış olduğum dereceler nedeniyle benim aldığım para diğer erkek mankenlerden biraz daha iyi gerçi...’

Evlilik için henüz erken

Kariyerine yurtdışında devam etmeyi planlayan Kıvanç Tatlıtuğ’un en büyük hayali ise iyi bir aktör olmak. Bunun için de ilk adımı atmış. Adını vermek istemediği bir dizi ile ekrana gelmesinin an meselesi olduğunu söylüyor. Ve aşk... Uzun zamandır Azra Akın’la birlikte olan manken, evlilik için henüz erken olduğunu ama ilişkilerinin iyi gittiğini belirtiyor: ‘İkimiz de 21 yaşındayız. Kıskançlık oluyor ufak tefek, ama bu anlamda ciddi bir sorun yok aramızda. Ben kendine güvenen bir erkeğim. Evlenmek içinse erken. Benim için önemli olan kariyer. Güzel bir arkadaşlığımız var. Yarın ayrılabiliriz belki de, hayat bu. Yarına sağ çıkacağımız bile garanti değil.’

Tacize karşı gardını almış

Yakışıklı, dikkat çekici bir fiziğe sahip... Bu yüzden zaman zaman sözlü tacize uğradığını da itiraf ediyor. Diğer yandan erkek mankenlere karşı pek çok kişide varolan gay ve jigolo önyargılarıyla ilgili olarak da ‘Ben öyle bir tavır sergilerim ki insanlar yanıma yaklaşamazlar. Bence bu verdiğin enerjiyle ilgili. Bu iki kavramla ilgili ne diyebilirim ki? Hiçbir şey tabii ki’ diyor.