Güncelleme Tarihi:
DÜNYA çapında efsaneleşmiş bir sanatçıyı ilk adımlarını atmaya çalışan bir bebek olarak hayal etmek hayli güç. Ne de olsa onlar bizim için her anlamda büyüktür. Dolayısıyla yirminci yüzyıl resminin en ünlü isimlerinden İspanyol ressam Pablo Picasso’nun ilk adımlarına eşlik eden patiği Pera Müzesi’nde görünce, onun küçük ayaklarını o patiğin içinde hayal etmekte zorlanıyor insan. ‘Picasso’nun doğduğu evden, Malaga’daki Museo Casa Natal Koleksiyonu’ndan seçilen parçaların yer aldığı Picasso sergisi, sanatçının patiği, kurşun askerleri, bebeklik gömleği gibi kişisel eşyasının yanı sıra, resimlerinin gölgesinde kaldığı için pek bilinmeyen gravür ve seramik eserlerine de yer veriyor. Sergide toplam 56 gravür, 8 seramik toplam 64 eser var. Picasso’nun sanat yaşamını altı bölüme ayırarak incelemeyi seçen küratör Mario Virgilio Montanez Arroyo’nun bu tercihi sayesinde; sanatçının klasisizm, kübizm ve gerçeküstücülüğü birleştirip dönüştürerek sürdürdüğü arayışını, geleneksel resim eğitimiyle aslında hiç kopmayan bağını, sanatındaki Akdeniz, Antik Yunan ve Antik Roma kültürü hakimiyetini fark edeceksiniz.
Camın esneyen sınırları
Pera Müzesi’nin dördüncü ve beşinci katları ise, adının da işaret ettiği üzere renkli, çeşitli ve kuzeyli bir sergiye ayrılmış durumda. Adı ‘Aurora: Kuzey Ülkelerinden Çağdaş Cam Sanatı’. İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka ve İzlanda’dan 25 sanatçının 51 yapıtının gösterildiği sergi, çağdaş cam sanatında, tasarım ve camın farklı kullanımından kaynaklanan özel ve öncü bir yeri olan Kuzey ülkelerinin sanatsal uygulamalarını bir arada sunuyor. Mats Jansson küratörlüğünde bir araya gelen sanatçıların adeta malzemenin sınırlarını esneten yapıtları, izleyicinin camın çağdaş sanatla ilişkisine farklı bir gözle bakmasını sağlayacak nitelikte.
20 Nisan’a dek devam edecek her iki sergi de pazartesi hariç her gün ve ‘Uzun Cuma’ kapsamında 18.00-22.00 arası ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Adres: Meşrutiyet Caddesi No.65, Tepebaşı Beyoğlu, İstanbul.