Güncelleme Tarihi:
İlk Okan Bayülgen fark etti
şüphesiz Saba Tümer, son zamanların en iyi programcılarından biri. Başlarda karar verdiği meslek, gazetecilik. Okuldan mezun olur olmaz, ekran arkasında çalışmaya başlıyor. Ege Üniversitesi’nden çıktığı yolculuğunu, aranan bir ekran yüzü olarak tamamlayacağını kim bilebilirdi? Aslında biri vardı. Potansiyelini fark eden ilk kişi, Okan Bayülgen’di. Ona şöyle dedi: “Ekranda pimi çekilmemiş bomba gibi duruyorsun. Neden haber sunuyorsun? Senin program yapman gerekiyor.”
Okan Bayülgen, onu baştan çıkarmak için işte bu üç cümleyi kurdu. Saba Tümer, böylelikle NTV’deki haber merkezinden dışarı çıktı. şimdilerde her gece izleyicilerini ve konuklarını gülmekten kırıp geçiriyor. O da herkes gibi çaylaklık dönemi yaşadı. O dönemde tek bir ustası vardı, o da Günay Oğuz. Bugünkü konumunu, biraz da ondan aldığı diksiyon derslerine borçlu. Kamera karşısına geçme hikâyesini sorarsanız; tamamen şans eseri. Bir gün işe gittiğinde haber sunacak kişinin istifa ettiğini öğrendi. “Bu haberi kim sunacak?” sorusunun yanıtı belliydi. Tabii ki Saba Tümer.
Evlenmeye ihtiyacım yok
Bizim toplumumuzda bir kadının 30 yaşına gelip, evlenmemiş olması, hâlâ garip karşılanıyor. Acaba bu eğlenceli bekârlık hali, özgür ruhundan mı yoksa kafasına göre birini bulamamaktan mı kaynaklanıyor? Yanıtı şöyle oluyor: “Her ikisi de. Birincisi özgür bir ruha sahibim ve evet evlenmek için kimse denk gelmedi. Bir de evlenmek için yaratıldığıma inanmıyorum. Benim başka bir misyonum var. Evlenip de vücudunu sigortalatmak, çok da gerekli değil. Buna ihtiyacım yok.”
Stüdyosunda konuklarıyla nasıl sohbet ediyorsa sorularımı da öyle cevaplıyor. Bu kadar içten birinin, nasıl bu kadar profesyonel olabildiğini merak ediyorum. Merakımı, “Ben duygusal profesyonelim. Hep duygularımla hareket ediyor, sonra da profesyonellik kisvesi altına sokuyorum” diyor. Meşhur kahkahalarından birini patlatıyor. Atalarımız “Çok gülen, çok ağlarmış derler” diyorum kendimi kaybederek. Kaşları yukarı çekiliyor. “Belki de bazı gülmeler, ağlamadır” diyor. Söylediğini kanıtlarcasına, yüzünde ince bir gülümseme beliriyor.
Ah, onlar da gelse
Programın takipçileri bilir. Onun karşısına oturup memnuniyetsiz kalkan yoktur. Esprili kişiliğine aldanmayın. Prensipleri de var. Yayından önce konuğuyla sohbet etmeyi tercih etmiyor. Çünkü her şeyi, izleyiciyle beraber öğrenmek istiyor. ışte geleceğin programcıları için muhteşem bir tüyo! Israrla çağırmasına rağmen davetini kabul etmeyen isimler olabilir mi? Tabii ki hayır. Reddedecek isimleri zaten aramıyor. Çünkü doğru zamanı kolluyor. Bir gün aramayı planladığı isimler arasında Tayip Erdoğan, Emine Erdoğan, Hayrünnisa Gül, Sezen Aksu ve Tarkan bulunuyor.
FAVORİLERİ
İçki-Meze: Rakı-şakşuka.
Kitap-Yazar: Zero Limit-Joe Vitale.
Yönetmen-Film: Up Close and Personel-Jon Avnet
Şehir-Semt: İstanbul-Bebek.
Muhabbet-Arkadaş: Maksat muhabbet olsun, herkesle konuşmayı severim.
Renk-Giysi: Sadece kahverengi bana anlamsız bir renk gibi geliyor.