Güncelleme Tarihi:
Bu yolculuğun ne kadar eğlenceli olacağını konukların adını duyunca tahmin etmişsinizdir. Çünkü biri Bolu’nun milli damadı, adını duyduğumuz anda bizi gülümseten Faik Öztürk. Diğeri, fedakâr, şefkatli anne, iyi bir hayat arkadaşı, şarkıların güzel sesli yorumcusu, candan bir isim Safiye Soyman. Son konuğumsa genç, yakışıklı, çiçeği burnunda milletvekili Tanju Özcan.
Program hazırlığı sırasında Safiye Hanım’ın yokluğunu fırsat bilen Faik Bey milletvekilini de bulmuşken eteğindeki taşları dökmeye başlıyor. O kadar eğlenceli anlatıyor ki, milletvekilinin bütün ciddiyeti yerini derhal samimiyete bırakıyor.
Safiye Hanım da aramıza katılınca iki Bolulu arasında bir hemşerilik sohbeti başlıyor. Öğreniyoruz ki Safiye Hanım; Bolu’nun en eski mahallelerinden Gölyüzü’nün Kabaklılar ailesinden. Tanju Bey’se Bolu’nun bir köyünde doğmuş, Bolu’da büyümüş, okumuş, evlenmiş. Hatta Bolu’da avukatlık yapmış ve hâlâ Bolu’da yaşayan gerçek bir Bolulu.
Tabii iki Bolulunun arasında kalan Elazığlı Faik Bey araya giriyor “Kabaklı diye soyadı mı olur olsa olsa lakaptır” diye. Ama Tanju Bey, Kabaklıların Bolu’nun en meşhur ailelerinden biri olduğunu söyleyince ikna oluyor. Bunu üzerine “Bolu’nun damatları çok kıymetlidir diyor Tanju Bey ve ilk defa duyduğum bir sözü söylüyor: “Hakkâri’ye vali olma, Bolu’ya damat ol”. Safiye Hanım’ın çok hoşuna giden bu söze Faik Bey hemen karşı çıkıyor ve gülerek “Sefilim ben, mağdurum. Sırtım yerden kalkmıyor” diyor. Hemen soruyorum: “Ben de şu an sizi çok mağdur gördüm. Elazığ dururken Bolu programına geldiniz ve şu anda içgüveysi gibi duruyorsunuz.” “Benim kaderim kötü, Safiye Hanım’ın köylüsü oldum artık” diyor. Tabii ki biz buna inanmıyoruz. Bolu’nun örf ve âdetleriyle yaşayan bir adam haline geldiğini ve memleket heyecanını Safiye Hanım gibi içinde hissettiğini, evde Bolu havası estiğini söylüyor. Anlıyoruz ki mutlu bir mağdur Faik Bey.
PADİŞAHLARIN AŞÇIBAŞILARI
Evde Bolu havasının estiğini duyunca Bolu mutfağını soruyorum Safiye Hanım’a. Bu arada Safiye Hanım çok iyi bir aşçı. Özellikle pilav konusunda eline kimse su dökemez. Tabii mutfakta bu kadar iyi olmasında Bolu’nun payı da büyük. O, Bolu yemeklerini sayarken Tanju Bey, “Bolu’nun asıl meşhuru yemeği değil, aşçıları” diyor. Özellikle Mengen bölgesinde ve bazı köylerde aşçılığın çok önemli olduğunu, bu zengin mutfağın köklerinin Osmanlı sarayına kadar dayandığını söylüyor. Atatürk’ün, padişahların, dünyadaki ve Türkiye’deki önemli otellerin aşçıbaşılarının Mengenli olduğunu da öğreniyoruz. Tanju Bey’e Bolu’ya ait en çok neyin özlemini çektiğini sorduğumdaysa yine lezzete dair bir yanıt alıyorum. “En çok bizim oranın lezzetlerini arıyorum. Bir de doğası, havası ve insanları” diyor.
Memleketine dönerken, bir yeri görüp tamam işte geldim der ya insan, böyle bir his yaşıyor mu diye soruyorum Tanju Bey’e. “Yeşili ve doğayı gördüğümde memleketime geldiğimi anlıyorum. Bolu’daki doğa Türkiye’de hatta Bolu’daki ormanlar, yaylalar, Bolu’daki güzellik dünyanın hiçbir yerinde yok. İnsanların Yedi Göller’i görmesini isterim. Bolu deyince akla Abant, Gölcük gelir ama Yedi Göller bilinmez. Belki de şimdiye kadar bakirliğini korumasının sebebi bu. Şu mevsimde orayı görüp de beğenmeyecek insan yok” diyor.
BAYRAKLI SAFİYE
Bir zamanların erkek Fatma’sı Safiye Hanım çocukluğundaki Bolu’yu ve anılarını anlatıyor. Erkek Fatma’sı diyorum çünkü ‘Bayraklı Safiye’ derlermiş ona küçükken, erkeklerle oynarmış hep. Haşarı, yaramaz bir kız çocuğuymuş. Annesiyle günde on kere gidip geldikleri pazarı, Oldur Köyü’nde harman zamanı bindiği düveni, bayramlarda ve Abant’ta katıra binmek için Yunus amcasından yüz kuruş istediği günleri anlatıyor.
Sohbetimizin sonunda Tanju Bey, hemşerisinden bir Bolu türküsü rica ediyor. Ben de çok sevdiğim “Beyaz giyme toz olur, siyah giyme söz olur” türküsünün Bolu’ya ait olduğunu öğreniyorum. Ve türküyü birlikte söylüyoruz.
Memleket yolculuklarımızın en neşelilerinden biri Bolu oldu. Eminim bugün 16.00’da CNN Türk ekranlarında ve CNN Türk radyoda ‘Burada Hayat Var’ı izleyince ve dinleyince en az bizim kadar gülecek, eğleneceksiniz.
BUNLARI YAPMADAN DÖNMEYİN
Yolunuz Bolu’ya düşerse; yayla, patates ve ovmaç çorbasından içmeden, kabaklı gözleme, kedi batmaz, keşli ceviz erişte, höşmerim, Mengen ve Kıbrıscık pilavından yemeden; Abant Palace Otel, Büyük Abant Oteli ve Gazelle Resort&Spa’da kalmadan; fındık şekeri, Bolu çikolatası (Bolçi), çam balı, Bolu tereyağı, çam kolonyası, Bolu patatesi ve saray helvası almadan; Abant, Yedi Göller, Bolu yaylalarını gezmeden; Kartalkaya’da kayak, Abant’ta yamaç paraşütü yapmadan dönmeyin!
Eğer biri Safiye Hanım gibi “Elazığ’dan bircuk çıktu, o da bana çıktı” derse yani biriciğe biricuk derse, bilin ki Boluludur.
Bolu’nun ünlüleri Beyazıt Öztürk, İzzet Baysal, Safiye Soyman ve Köroğlu
BULMACA
- Bolu’da hangi göller vardır? (Abant Gölü, Gölcük, Sünnet Gölü, Yeniçağa Gölü, Sülük Gölü, Kıbrıscık Karagöl, Gölköy Baraj Gölü, Yedi Göller)
- Cibigulak nedir? (Kuzukulağı)
- Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi ne zaman açıldı? (1985)
- “Benden selam olsun Bolu Beyi’ne, çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır...” kimin sözleridir? (Köroğlu)