Bayram günü salıncaklarda çocuklar değil, koca koca adamlar sallanırdı

Güncelleme Tarihi:

Bayram günü salıncaklarda çocuklar değil, koca koca adamlar sallanırdı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2006 00:00

Bugün çocuklar için bile eskimiş bir eğlence olan salıncaklarla dönmedolaplar, bundan 400 küsur sene öncesinde koskoca adamların eğlenmesine yarardı. İstanbul’da 1574 yılının ramazan bayramını anlatan Avusturyalı gezgin Stephan Gerlach, bu eğlenceleri bakın, nasıl anlatıyor...

SALINCAK yahut dönme dolap, çocukluk zamanlarımızda en fazla zevk aldığımız eğlencelerdendi ve her ikisi de, bayram günlerinin ayrılmaz unsuruydu.

Bugünün çocukları böyle eğlencelerden artık pek zevk almıyor, teknolojik vasıtaları tercih ediyorlar. Ama bundan 400 küsur sene önceki bayramlar hakkında yazılanlara bakılınca, salıncakla dönmedolabın çocukların değil, büyüklerin eğlenmelerine yaradıklarını görüyoruz.

İşte, Stephan Gerlach adındaki Avrupalı bir gezginin, 1574’te, yani bundan tam 432 yıl önce, İkinci Selim’in iktidar senelerinde İstanbul’da bulunduğu sırada gördüğü ve sonradan basılan seyahatnamesinde yazdığı bayram kutlamaları... Gerlach, koca koca adamların salıncaklarda sallandıklarını ve dönmedolaba bindiklerini anlatıyor:

"...Şehirde her yerde müzik ve şarkı vardı. Hemen hemen her sokakta bir salıncak kurulurdu. Sallananlar, sallayan gençlere birkaç akçe verirdi. Gençler de ona gülsuyu veya portakal çiçeği suyu ikram ederdi.

...Minareleri aydınlatan tüm kandiller kaldırılmıştı. İnsanlar gece boyunca sokaklarda dolaşıp alışveriş yapmışlardı. Ertesi gün şeker bayramı idi. Bayram, üç gün sürdü. Herkes en iyi giysilerini giydi, yürüyerek yahut arabalarla gezintiye çıktılar. Birbirlerine sokaklarda elma ve ekmek sundular.

En sevilen eğlenceler salıncakta sallanmak ve dönmedolaba binmekti. Birçok sokakta ve meydanda dört ayaklı çerçevelere salıncaklar kuruldu. Bu çerçeveler yeşilliklerle, portakallarla ve narlarla süslenmişti.

Salıncağa binmenin ücreti, bir akçe idi. Müzisyenler davul ve zurna çalarken iki kişi de müşteriyi sallıyor, müşteri bu arada en yükseğe vardığında meyveleri koparmaya çalışıyordu.

Dönme dolaplar dev tekerleklerdi ve dikey olarak döndürülüyordu. Bir akçe karşılığında, isteyene koku sıkanlara da rastlamak mümkündü. Bayramın ikinci gününde İsviçreli ve İspanyol köleler, sokaklarda kargılarla neşeli danslar yaptılar..."
(Prof. Metin And’ın "16. Yüzyılda İstanbul"undan)

Nice ramazanlara

BİR mübarek ramazan ayını daha bugün uğurluyoruz. Ramazan boyunca, oruçlu saatlerinizi bu sayfadaki ilginç konuları okuyarak hoş bir şekilde geçirmenizi sağlamaya çalıştık; Diyanet İşleri’nin eski başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da köşesinde hepimizin dini meselelerinin çözümüne yardımcı oldu ve önemli bilgiler verdi.

Gelecek ramazana kadar sağlık ve huzur içerisinde olmanızı temenni ederken, çadırımızı eski bir bayram şiiriyle kapatıyoruz: "Ruzun hemişe ıyd ola, ıydin said ola" yani "Her günün bayrama dönsün, bayramın da kutlu olsun"...

Mevleviler’de vecde gelişi belli etmek edebe aykırıdır

"VECD" sözü, "bulmak" anlamına gelir. Gönüle kendiliğinden, yapmacık olmadan geliveren bir zevk, bir háldir. "Ta’rifat"ta, "Sanki şimşekler çakar, çakar ama tez sönmez" denmiştir.

Sufi kendisine cezbe gelmiş gibi titrer, nára atar; böylece vecdin gelmesine çalışır; yapmacıktan ağlamak gibi hani...

Vecd, gerçekten gelen zevk, şevk ve haldir. Vücud ise varlığını yok edip gerçek varlıkla vároluştur. Bayrami Melámileri, esmá ile süluk eden sufi yollarına, "gerçekle záhir arasındaki berzah yolları" mánásına "Turuk-ı Berzáhiyye" dedikleri gibi, Mevleviler de bunlara "Sufi Tarikatleri" demişler, tekkelerine "Sufi Tekkeleri", şeyhlerine "Sufi Şeyhleri" ismini vermişlerdir.

"Sufi" sözü, söylenişte "sofu" olmuştur. Bu yollara düşenler ağlarlar, bağırırlar, yırtınırlar, bütün bunları da hoş görürler; hattá yapılması gereken birşey bilirler. Mevlevilerde ise vecdi izhár etmek, edebe aykırı birşeydir. Birisine bir zevk gelse de bir parçacık belli etse, mürebbisi hemen "Kanını içine akıt" diye ihtarda bulunur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!