Bayrak yarışı değil hayrına böbrek bağışı
Güncelleme Tarihi:
Los Angeles’ta Hıristiyanlığı bırakıp Budizme geçen Rick Ruzzamenti’nin sırf yardım olsun diye hiç tanımadığı bir yabancıya sol böbreğini bağışlama kararı, beklenmedik bir ‘böbrek bağışı zinciri’ne yol açtı. O böbreği alan kişinin yeğeni de kendi böbreğini aynı şekilde ‘hayır’ için bağışladı ve bu zincirde tam 30 kişi 30 böbrek hastasını kurtardı.
DÜNYADA çok nadiren görülecek türden bir organ bağışı zinciri ABD’de yaşandı. Her şey, 2011 yılının Şubat ayında, bir süre önce Hıristiyanlığı bırakıp Budizm’e geçen Los Angeleslı Rick Ruzzamenti (44) adlı adamın, sırf yardımseverlik olsun diye hiç tanımadığı bir yabancıya sol böbreğini bağışlama kararıyla başladı. Tüm aramalar ve testlerden sonra, Ruzzamenti’nin böbreğini almaya uygun bir hasta bulundu ve böbrek, aynı yıl Ağustos ayında Livingston’daki Saint Barnabas Sağlık Merkezi’ne ulaştırıldı. Bu böbreğin nakledilmesiyle 66 yaşındaki adam kurtarılmış oldu.
Kavgalıları barıştırdı
Bunun karşılığında, aslında ilk başta kendisine böbreğini vermek isteyen, ancak kan uyuşmazlığı nedeniyle bu imkândan mahrum kalan 34 yaşındaki yeğeni, böbreğini, Wisconsin Hastanesi’nde organ bağışı bekleyen Brooke R.Kitzman adlı kadına gönderdi. Kitzman’ın kurtulmasıyla, zincire bu kez, çok kötü şeyler yaşadıktan sonra ayrıldığı eski sevgilisi David Madosh girdi ve o da böbreğini, Kitzman adına tanımadığı birine bağışladı. Bu böbrek, Pittsburgh’da yaşayan Janna Daniels’in hayatını kurtarınca, Daniels’in kocası Shaun da, kendi böbreğini bu kez San Diego’daki Mustafa Parks’a yolladı.
30 kişinin hayatı kurtuldu
New York Times’ın dün geniş yer ayırdığı bu gözyaşartan yardım zinciri sayesinde tam 11 ABD eyaletinde 17 hastanede böbrek nakil operasyonları gerçekleştirildi. Yaşamak için böbrek bekleyen 30 kişi, yaşatmak için böbreğini vermeye gönüllü, tanımadığı 30 kişi sayesinde hayata tutundu. Bu arada ilk nakli yapan Ruzzamenti, daha sonra yaptığı açıklamada, bu yardımı yapmasında, ekonomik durumunun kötüye gitmesinin de etkili olduğunu söyledi.