Güncelleme Tarihi:
Şirket işlerini oğlu Ömer, kızı Özge ve gelini Funda’ya devreden Uzun, şimdilerde pek çok sivil toplum ve hayır kuruluşu için mesai harcıyor.
Yarbay rütbesiyle askeriyeden emekli olduktan sonra Hürriyet Gazetesi’nin o dönemdeki sahibi Erol Simavi’nin çağrısıyla Hürriyet Holding’te danışman olarak çalışmaya başlayan Ünal Uzun’un iş yaşamında bu yılın özel bir yeri var. Kurucusu olduğu Lobby Halkla İlişkiler bu yıl 15’inci yaşını kutluyor. Halen Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi olan Uzun, uzun yıllar Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminde en aktif üyelerden biri olarak görev aldı. Türkiye’de sanatçıların mesleki anlamda örgütlenmeleri için de canla başla çalışan Uzun, uzun müddet POPSAV’ın ikinci başkanlığı görevini yürüttü ve halen Antalya Altın Portakal Vakfı’nın kurucusu ve yönetim kurulu üyesi olarak görev başında. Kuruluşuna büyük katkıda bulunduğu Magazin Gazetecileri Derneği’nin 14. Altın Objektif Ödülleri’nde "Yaşam Boyu Meslek Onur Ödülü"nün kendisine verilmiş olması da tesadüf değil. Ünal Uzun ile "insanlar için güvenilir bir liman olmanın sırları"nı konuştuk.
n Geçmişten bu yana sanat dünyasını ve sanatçıları çok yakından takip eden bir isim olarak, bugünle geçmişi kıyasladığınızda hangi değerlerin değiştiğini gözlemliyorsunuz?
- Ben, geçmişe büyük bir vefayla bağlı olmakla birlikte daima ileriye umutla bakmaktan yana bir insanım. Dolayısıyla sanat dünyasındaki değişimden söz ederken tamamen negatif bir yaklaşımla "Nerede o eski sanatçılar" demeyeceğim. Şimdi de çok yetenekli, iyi yetişmiş genç sanatçılar var. Ama eksik olanı da söylemeden edemem. Saygı ve vefa duygusu maalesef çok azaldı. Geçmişte de rekabet ve çekememezlik vardı, ama bütün bunlar toplumun önünde olduklarını unutturmazdı sanatçılara.
n Sizce bir sanatçının kalıcı başarı yakalaması için öncelikli faktörler neler? Yetenek, görünüm?..
- Yetenek olmazsa olmaz. İşte geçmişte en azından bu garantiydi. Saygı temel değerdi. Sanatçılar çok çalışır ve en önemlisi topluma saygıda kusur etmezlerdi. Dış görünüm de aslında saygıyla yakından ilgili. Kendisine, çevresine saygı duyan biri dış görünümüne özen gösterir.
HERKES SEVGİ BEKLİYOR
n Siz Türkiye’de bu kadar farklı alanda; sporda, iş ve sanat çevrelerinde, askeriyede, siyasette, kısaca hemen her alanda herkesin sevgisini kazanmış nadir insanlardansınız. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
- Hayatım boyunca insan sevgisini, her türlü ticari hedeften daha çok önemsedim. İnsanlar sanatçı da olsalar, başbakan da, temel olarak sevgi ve ilgi isterler. Özel günlerinde hatırlanmak, dara düştüklerinde yanlarında bir dost sesi duymak isterler. Ben işte o dostluğu hissettirmek için çaba harcadım. Bunun karşılığında, sizin de belirttiğiniz gibi sevgi kazandım.
n Biz sizi Lobby Halkla İlişkiler’in yönetim kurulu başkanı olarak tanıyoruz. Ancak pek çok şapkayı bir arada taşıdığınızı da biliyoruz.
- Mesleki örgütlerde, sivil toplum kuruluşlarında öteden beri etkin görev alıyorum. Sanat ve spor özellikle etkin çalıştığım alanlar... Antalya Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucularındanım, bu vakıfta yönetim kurulu üyeliğini de sürdürüyorum. Ayrıca Türk Kalp Vakfı’nın mütevelli üyesi ve başkan danışmanıyım. Yine Türk Karaciğer Vakfı’nın yönetim kurulu üyesiyim, Magazin Gazetecileri Derneği’nin şeref üyesiyim. Türkiye Polis Teşkilatı Şehit, Dul ve Yetimleri Eğitim Vakfı’nın da yönetim kurulu üyeliklerini yürütmekteyim. Türkiye Futbol Federasyonu’nda yönetim kurulu üyeliği, dış ilişkiler üyeliği yaptım. Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Şenez Erzik’in baş danışmanlığını yürüttüm ve Milli Takımlar Komitesi’nde halkla ilişkiler ve danışmanlık görevlerinde bulundum. Ayrıca 1996-98’de Ali Şen başkanlığı ile başlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyeliği görevini 1998’den bu yana Aziz Yıldırım başkanlığında sürdürmekteyim. Aynı zamanda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyeliği, Profesyonel Futbolcular Derneği şeref üyeliği, Türk Futbol Adamları Derneği ve Türkiye Futbol Vakfı Yönetim Kurulu üyeliklerini de yürütmekteyim.
n Lobby’de artık çocuklarınız da etkin olarak çalışıyor, değil mi?
- Lobby olarak 15’inci kuruluş yılımızı kutluyoruz. Çocuklarım Ömer, Özge ile gelinim Funda, profesyonel kadromuzla birlikte canla başla benim kurduğum düzeni yürütmeye çalışıyorlar. Benim deneyimimden faydalanmayı ihmal etmeden, işleri geliştirdiklerini görmek hem bir baba hem de bir işadamı olarak bana büyük mutluluk veriyor. Müşterilerimizle uzun soluklu, güvene dayalı ilişki geleneğimizi çocuklarımın da aynen devam ettirmesi beni çok mutlu ediyor. Hatta onlar bu işi birkaç adım da ileri götürdüler. Çok iyi eğitim aldılar, ailevi ve kurumsal değerlerimizi özümsediler, Hollandalı bir şirketle stratejik ortaklık kurdular.