Bavul kontrolden geri döndüÄŸünde çevremi 7 gizli servis ajanı sardı

Güncelleme Tarihi:

Bavul kontrolden geri döndüğünde çevremi 7 gizli servis ajanı sardı
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 11, 2005 00:00

‘Ermeni arÅŸivlerine girmeye hak kazanan ilk Türk araÅŸtırmacı havaalanında tutuklandı.’ 33 yaşındaki akademisyen Yektan Türkyılmaz’ın adını bu haberle duyduk. Türk basınında ‘Ermeni dostu’ olarak nitelense de, nadir kitap kaçakçılığı suçlamasıyla Erivan Cezaevi’nde iki ay tutuklu kaldı. Türkyılmaz, ABD’nin prestijli Duke Ãœniversitesi’nde doktora yapıyor, 1908-1938 dönemi DoÄŸu Anadolu’su üzerine tez yazıyor. Serbest bırakılması için aralarında Orhan Pamuk, Hrant Dink, Etyen Mahçupyan, Taha Parla, Elif Åžafak’ın da bulunduÄŸu 257 aydın Ermenistan Devlet BaÅŸkanı Robert Koçaryan’a mektup yazdı. Duke Ãœniversitesi araya girdi. Eski senatör Bob Dole, Koçaryan’a çok sert bir mektup gönderdi. Sonuçta Türkyılmaz’ın cezası 15 aya indirilip ertelendi. Onunla hapisten çıktıktan iki gün sonra Erivan’da buluÅŸtuk. Yanında arkadaşı Daniel ve avukatı Vartui Elbakyan vardı. BeÅŸ gün boyunca konuÅŸtuklarımızı Ermenistan’dan ayrılma izni verilmeyen Türkyılmaz’ın can güvenliÄŸi nedeniyle, üç hafta yayımlamadık. Genç araÅŸtırmacı Ermeni arÅŸivlerinde bulduÄŸu yüzlerce özel belgenin kopyasıyla dolu bilgisayarlarını alıp, geçen cumartesi Amerika’ya döndü. Biz de artık bu röportajı yayınlayabiliriz...17 Haziran’da, Erivan Havaalanı’nda ne oldu?- Ä°stanbul uçağına binmek üzere check in yaptırdım. Bavullarım ilk iki kontrolden geçti. Son kontrolden geri geldi. Bir anda çevremde sivil giyimli yedi kiÅŸi belirdi. Kimlikleriyle ilgili herhangi bir ÅŸey söylemediler. Gümrük görevlisi deÄŸillerdi. Sonradan hepsinin KGB (Ermenistan Güvenlik Örgütü demek istiyor) ajanı olduÄŸunu öğrendim. Bir odaya sokup sorguya baÅŸladılar.Ne soruyarlardı?- Çantamdaki kitapları sorarak baÅŸladılar. Ama bence hepsini önceden biliyorlardı. Zaten çevremdekilere tez için kitap topladığımı, ayrıca koleksiyon yaptığımı söylemiÅŸtim. Ayrıca kitapları baÅŸkanlık sarayının bitiÅŸiÄŸinden almıştım. Kim olduÄŸumu, politik görüşlerimi, tezimi, tez malzemelerimi, Ermenistan’a geliÅŸ amacımı, iliÅŸki kurduÄŸum kiÅŸileri sordular. Sorguya bir avukat ve tercüman da katıldı. BaÅŸlangıçta Türk ajanı olduÄŸuma emin gibiydiler. Türk istihbaratı ve askeri kurumlarıyla iliÅŸkim olup olmadığını, tez için bu kadar malzeme toplamanın gerekip gerekmediÄŸini sorguluyorlardı. Ermenice’yi neden ve nerede öğrendiÄŸim de defalarca soruldu.DEVLET RADYOSU’NDAN DESTEK HABERÄ°Sorguda ve hapishanede iÅŸkence, kötü muamele gördünüz mü?- Yakalanma anında tehdit, küfür vardı. Sorguda ve hapishanede saygılı davrandılar. Ä°lk gün, sigara ve çakmak hariç her ÅŸeyimi alıp, 2x4 metrelik tek kiÅŸilik hücreye koydular. Beni getiren görevli gardiyana ‘Aman iyi bakın, iyi çocuktur’ dedi. Kitap istedim. Görevli ‘Hücrede iyice düşün, sonra kitap okuyacak vaktin olur’ dedi. Sonraki gün, iki ay boyunca kalacağım KGB’nin 28 No’lu hücresine götürüldüm. 4x5 metrelik bu hücrede yolsuzluktan tutuklu, çok kibar iki üst düzey bürokrat vardı. Radyodan sadece resmi istasyonları dinleyebiliyorduk. Haberlerde epeyce adım geçti. Ä°lginçtir, çoÄŸu tarafsız, bazen bana sempatiyle yaklaÅŸan haberlerdi. Hapishanede günler nasıl geçiyordu?- Sabah 7’de zille birlikte genel radyo yayını baÅŸlıyor. Kahvaltıdan sonra ÅŸef gardiyan hücreleri gezip talepleri öğreniyor. 14.00’te öğle, 20.00’de akÅŸam yemeÄŸi. Sabah kaynamış buÄŸday, öğle ve akÅŸam patates, pilav. Ben arkadaşım Daniel’in getirdiklerini yedim sadece. Zehirlenmemden korktukları için sıcak yemek bana yasaktı. Sorgucuların halen ağırlıklı olarak Rus jargonu kullandığını, duvarlardaki Sovyetler haritalarını indirmediÄŸini, kitaplıklarında çoÄŸunlukla Rusça kitaplara yer verdiklerini gördüm. Ziyaret çok sınırlıydı. Ä°stanbul’dan gelen annem ve arkadaşım AyÅŸegül’le 45’er dakika görüşebildim. Haftada bir hamam, günde iki saat havalandırma vardı. Şüpheci gardiyanlar ilk ayın sonunda deÄŸiÅŸti. Bana ‘Tarihçi’ adını taktılar. Ermenice konuÅŸmamı garipsiyor ‘Bravo, edebi dil konuÅŸuyorsun’ diyorlardı. Onlar Rusça kelimeler dolu, argo konuÅŸuyordu. Kitap yüzünden hapsedilmemle dalga geçiyorlardı. Suçlamalardan biri de 1890 baskısı bir kitabı ortadan kaybetmekti. Gerçekten böyle bir kitap var mıydı, nasıl kayboldu? - Kitap çantamdan çıkmayınca savcı yurtdışına gönderdiÄŸimi iddia etti. Bir ihtimal birine vermiÅŸtim. Tanıştığım herkese soruldu, kitap çıkmadı. Savcının iddiası delilsizdi. Bunu mahkemede belirttim. Daha sonra eÅŸyalarımı almak için KGB binasına gittiÄŸimde, hapse girmeme neden olan kitaplar içler acısı haldeydi. Haritaları yırtılmış, ciltleri parçalanmış. Görevliye ‘Bunlar mıydı kültürel deÄŸer, kitaplara böyle mi baktınız’ dedim. ‘İzin verilenleri al, gerisini yere bırak’ diye cevap verdi. Korkarım hálá oradalar.Ä°LGÄ°MÄ° EN ÇOK VAN MEKTUPLARI ÇEKTÄ°Dört kez Erivan’a gittiniz, iki ay hapis yattınız. ArÅŸivde bulduklarınız buna deÄŸdi mi, mesela keÅŸfettiÄŸiniz en önemli belge neydi?- ArÅŸivler tezim açısından çok zengindi. Patrikhane yazışmalarını, Paris, Lozan ve Sevr görüşmelerine katılan Ermeni heyetinin raporlarını, dönemin gazetelerine Anadolu’dan gelen mektupları inceledim. En çok ilgimi çeken Van olayları sırasındaki yazışmalar, köylerden gelen mektuplar, 1915 olayları öncesi ve hemen sonrasındaki yazışmalar, araÅŸtırmalar, istatistiklerdi. n Sadece Ermenistan’daki arÅŸivlerde mi çalıştınız?- 2002’den bu yana Milli Kütüphane’de, Osmanlı ArÅŸivleri’nde, Cumhuriyet ArÅŸivi’nde, Viyana Mikhitarist Manastırı Kütüphanesi’nde çalıştım. Ayrıca Diyarbakır, Tunceli, Erivan’da karşılıklı görüşmelerle bilgi topladım. Süreli yayınları inceledim. KiÅŸisel anıları, ders kitaplarını, haritaları topladım. Åžu anda araÅŸtırmam bitti, yazım aÅŸamasına geçeceÄŸim.n ‘Türkiye’yi Hayal Etmek, Bir Ulus Yaratmak: DoÄŸu Anadolu’daki Devlet OluÅŸumu ve CoÄŸrafi Politikalar 1908-1938’ tezinizin ekseni Türk-Ermeni iliÅŸkileri mi?- II. MeÅŸrutiyet’in ilanından II. Dünya Savaşı’na kadar yaÅŸanan kritik geliÅŸmelerin Ermeni, Kürt ve Türkler’de ne tür kimlik deÄŸiÅŸimlerine yol açtığını inceliyorum. Anavatan fikrinin, ulusal, coÄŸrafi tahayyüllerin doÄŸuÅŸuna, geliÅŸimine, entelektüellerin milliyetçilikteki rollerine bakıyorum. Bunları Türk ulus devletinin inÅŸasıyla baÄŸlantılı irdeliyorum. Bölgedeki etnik grupların oluÅŸumunu, deÄŸiÅŸimini inceliyorum. Kuramsal çerçeveyi yakın dönem milliyetçiliÄŸi, devlet inÅŸası ve coÄŸrafya teorileri üzerine kuracağım.n Peki, teziniz bugüne kadar yazılmamış, duyulmamış ne söyleyecek?- Ä°ddialı konuÅŸmak istemiyorum. Tezin ilginçliÄŸi, yeniliÄŸi salt bana baÄŸlı deÄŸil. Bu konudaki literatürün, ne kadar canlı, üretken, açık görüşlü olduÄŸuyla da baÄŸlantılı. Farklı eÄŸilimlerdeki Ermeni, Türk, Amerikalı ve diÄŸer akademisyenlerin geliÅŸtirdiÄŸi diyalog bu açıdan çok önemli. n Ermenistan’da yaÅŸadıklarınızdan ne gibi bir sonuç çıkardınız?- Hakkımda Ermenistan’ın dostu, Amerika’nın adamı gibi deÄŸerlendirmeler yapılmasından üzgünüm. Ermenistan’ın deÄŸil, Ermenilerin dostuyum ve hep böyle kalacağım. Türklerin ve Kürtlerin de dostuyum. Ä°lgim siyasi deÄŸil, akademik. YaÅŸadıklarım beni çok üzdü. Milliyetçilik, kanser, AIDS, kazalar ve doÄŸal felaketlerden daha tehlikeli. Ä°ki ülke arasındaki gerginliÄŸin faturasını bizler ödüyoruz. Tutuklanmam, serbest bırakılmam siyasi karardı. Sevindirici olan Türk, Ermeni, Amerikalı birçok aydının akademik özgürlüğün kısıtlanmasına karşı sesini yükseltmesiydi. Ermenistan Ulusal ArÅŸivi Müdürü Amatuni Virabian ve birçok bürokrat destek verdi. Tutuklanmama gösterilen ortak tepki Ermeni, Türk, Amerikalı akademisyenlerin beÅŸ yıldır oluÅŸturmaya çalıştığı diyalog zemininin meyvesiydi. Dayanışma komitesine, Koçaryan’a mektup yazan herkese, üniversiteme, tez hocalarıma minnet borçluyum. Åžimdi bana düşen politik tartışmalardan uzak durup, akademik çalışmaya yoÄŸunlaÅŸmak.MALATYA SÄ°VAS CEMAATÄ° MAHKEMESİ’NDE YARGILANDIErmenistan’da yasa gereÄŸi devletin tayin ettiÄŸi avukat duruÅŸma günü alamadığı için Türkyılmaz haftalarca mahkemeye çıkacağı günü bekledi. Ä°stanbul’daki dostları, tecrübeli avukatlar Vartui Elbakyan ve Hrair Ghukasyan’ı tuttu. Savcıya göre, Türkyılmaz iki ayrı suç iÅŸlemiÅŸti: Yurtdışına çıkarken nadir kitap bildiriminde bulunup 250 dolar harç ödemeyerek 215 sayılı yasayı ihlal ve Khevond AliÅŸan’ın Kilikya’da Ermeni yerleÅŸimini anlatan 1890 baskısı kitabını kaybetmek. Kitabın çantada olduÄŸunu yetkililere o söylemiÅŸti. Ama çantadan çıkmamıştı. Avukatların tüm çabalarına karşın verilmeyen duruÅŸma tarihi, 257 aydının, Duke Ãœniversitesi’nin ve sonunda Ermenistan dostu eski Amerikan senatörü Bob Dole’un Devlet BaÅŸkanı Koçaryan’a gönderdiiÄŸi mektuptan sonra belli oldu. Malatya Sivas Cemaati Birinci Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki 5 duruÅŸmanın ardından hakim önce 2 yıl hapis cezası verdi. Sonra bunu 15 aya indirdi. Sonunda tecil etti. Genç araÅŸtırmacı 16 AÄŸustos öğle saatlerinde serbest bırakıldı.ALTI DÄ°L BÄ°LÄ°YORTürkyılmaz 1972 Ankara doÄŸumlu. Doktor babasının mecburi hizmeti nedeniyle Sivas ve Mardin’de büyüdü. Ä°ngilizce’yi Kadıköy Anadolu Lisesi’nde, Kürtçe’yi dostlarından öğrendi. Etnik sorunlara merakı ve taÅŸ plak koleksiyonculuÄŸuyla baÅŸlayan tarih tutkusu onu BoÄŸaziçi Ãœniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’ne girdiÄŸinde Anadolu tarihini derinlemesine incelemeye yöneltti. Ermenice, Osmanlıca öğrendi. ABD’deki Duke Ãœniversitesi’nin bursunu kazanıp kültürel antropoloji dalında yüksek lisansa baÅŸladığında Fransızca dahil 6 dilde araÅŸtırma yapabiliyordu. Okulun gözde öğrencileri arasına girdi, araÅŸtırmaları üniversite ve çeÅŸitli kurumlarca desteklendi. Osmanlı döneminde Anadolu’dan Amerika’ya göç eden Rum, Yahudi, Ermeni ve Türklerin kaydettiÄŸi taÅŸ plakları toplayan Türkyılmaz, Gökhan Aya ile hazırladığı ‘Amerika’daki Osmanlılar’ seçkisini önümüzdeki günlerde yayımlamayı düşünüyor.AVUKAT HRAIR GHUKASYANYasa ilk kez Yektan’a uygulandıSadece benim için deÄŸil, halk için de ilginç bir davaydı. Çünkü, diÄŸer fıkralarında uyuÅŸturucu, nükleer madde kaçakçılığı suçlarını düzenleyen yasa ilk kez kültürel boyutuyla bir yabancıya uygulandı. Ermenistan mahkemelerinin en kısa soruÅŸturma süresi 2 aydır. Yektan’ın hapisten çabuk çıktığı söylenebilir. Çok daha uzun sürebilirdi. Temyiz süresi nedeniyle 2 hafta daha Ermenistan’dan ayrılamadı.LEVON ABRAHAMYAN(Ermenistan Bilim Akademisi, Arkeoloji ve Etnografya Enst. ÇaÄŸdaÅŸ Antropoloji Bölüm BaÅŸkanı)Yazık, nükleer silah kaçakçısı muamelesi gördüAynı ÅŸey benim de başıma gelebilirdi. Yasayı kitabı satanın bilmesi gerekiyordu. Tutuklanmasını eleÅŸtiren bir yazı yazdım. Bu olayda beni en çok üzen, Yektan’ın uyuÅŸturucu ve kitle imha silahı kaçakçılarıyla aynı kefeye konulup yargılanmasıydı. Halı, eski para gibi kültürel deÄŸerlerimizi kamyonla yurtdışına taşıyor bazıları. KeÅŸke aynı dikkat onlara da gösterilse.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!