Güncelleme Tarihi:
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prf. Dr. Ahmet Kaya yaptığı açıklamada, kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimiyle oluşan diyabetin, kan glikoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle ortaya çıkan metabolik bir bozukluk olduğunu söyledi.
Görme bozukluğu, kısa süre içinde gözlenen kilo kayıpları, çok yemek yeme, çok su içme ve yorgunluğun, şeker hastalığının belirtileri arasında yer aldığını anlatan Kaya, bu hastalığın ilaçla tedavi edildiğini, ilerlemiş vakalarda insülin tedavisi uygulandığını vurguladı.
Açlık şeker ölçümü 126 ve üzerinde olan kişinin şeker hastası olarak kabul edildiğini ifade eden Kaya, eskiden dünyada şeker hastalarının genel nüfusa oranı yüzde 6-7 düzeyindeyken, bu oranın son yıllarda yüzde 10'lar seviyesine ulaştığını kaydetti.
Şeker hastalarının, bu hastalığın ilerlemesini durdurarak yaşamlarını normale yakın şekilde devam ettirebileceklerini ifade eden Kaya, “şeker hastalığında önemli olan, hastanın ilaç kullanımı, yeme içme ve günlük yapılması gereken hareketler gibi konularda eğitilmesidir. Bu hastalığın tedavisinde hasta eğitimi, her şeyin başında gelmektedir” dedi.
Hastalığın nedenleri arasında, kalıtımsal özellikler yanında yanlış beslenme alışkanlarının da önemli rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Kaya, şunları kaydetti:
“Yüksek kolesterol, yağ ve kalori içeren gıdaların tüketildiği 'Batı tipi' beslenme şekli, şeker hastalığının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Türk toplumunda da giderek yaygınlaşan fast food türü yiyecekler, vücudun yağlanmasına, obeziteye yol açıyor. Obezite de şeker hastalığının ortaya çıkmasında önemli rol oynuyor. Sağlıksız beslenmeye hareketsiz yaşam tarzı da eklenince şeker hastalığı kaçınılmaz oluyor. Çünkü, spordan uzak hareketsiz yaşam tarzı, diyabete adeta davetiye çıkarmaktadır.”
Kaya, diyabet riskini azalmak için, rafine gıdalardan uzak durulması, Akdeniz mutfağına ağırlık verilmesi, meyve ve sebzenin bol miktarda tüketilmesi ve spor yapma alışkanlığı kazanılması gerektiğini vurguladı.
BİTKİYLE TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN
Şeker hastalarının tedavi sürecinde en fazla yaptığı hatanın ise hekimin önerilerinden çok, kulaktan dolma bilgilerle hareket etmesi olduğunu anlatan Kaya, şöyle konuştu:
“Pek çok şeker hastası, eşin dostun tavsiyesiyle çeşitli bitkileri kullanıyor. Dünyada bazı hastalıklara iyi geldiği söylenen 5 bine yakın bitki var. Bu bitkilerin yarısına yakını, insan sağlığı için tehlikelidir. Vücuda yararı veya zararı tam olarak bilinmeden bu ilaçları kullanmak büyük risk almak demektir. Bu otların yenmesi ya da kaynatılarak sularının gelişi güzel içilmesini, hasta, hayatıyla bile ödeyebilir. Şeker hastalığının tedavisi için modern tıbbın ürettiği ilaçlar vardır ve tedavi bu ilaçlarla yapılır.”