Güncelleme Tarihi:
FRIDA KAHLO-DIEGO RIVERA
DOĞA RUTKAY: Üretken bir çiftiz
Aşk, eşimi tanıyana kadar tanımlanamayan, uçan bir cisimdi. Şu an aşkın birçok anlamı var. Kendinizi dövdüğünüz, kendinizi sevdiğiniz, kendinizi beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz ne varsa bunu biri gösteriyor; senin anlamını sana anlatıyor. Daha güçlüyüm, çünkü iki kişiyim artık.
Kerimcan’ın bir birey olduğunu unutmuyorum, saygılı ve edepli yaklaşıyorum. İlişkilerin bu kadar yoz olduğu bir dönemde, sonsuz saygı duymak modern insanın deliliği oluyor galiba!
Frida ve Diego’nun fotoğrafı tek kelimeyle “üretmek” demek. Aslında hazin bir aşk ama Frida’yı Frida yapan Diego’ya duyduğu yüksek gönüllü aşk belki de... Biz de üretken bir çiftiz! Çok konuşuruz, çok tartışırız, üretiriz yani.
AUDREY HEPBURN-MEL FERRER
PINAR TUNCEGİL: Sevgimiz beni daha güçlü kılıyor
Alper’le karakterlerimiz birbirinden çok farklı fakat iki ayrı uçta insanın bir arada yaşayabilmesi, bizim en büyük deliliğimiz!
Sevgimiz beni daha güçlü kılıyor çünkü sınırlarımı zorlayabiliyorum. Audrey Hepburn’de de zarifliğin ve naifliğin ardındaki güçlü ve tutkulu kadını görebiliyorum. Günümüzde tutkuların peşinden gidilmiyor, her şey çok hızlı tüketiliyor; ama Audrey öyle değil! Birbirlerine bakışları, insanın ruhuna dokunuyor.
JANE BIRKIN-SERGE GAINSBOURG
MELİS KAYGILAROĞLU: Karnımla hâlâ kelebekler var
Aşk, karın ağrısı. Uraz, heyecandan karnımı ağrıtabiliyor her gün, karnımda hâlâ kelebekler var! Aramızdaki ilişki, heyecan, tutku ve dürüstlüğe dayalı.
Elimde bavulumla, henüz bir aydır tanıdığım adamın evine taşındım. Ardından üç aydır tanıdığım adamla evlendim. Hiç “hayır” demedim, koşulsuz peşinden gittim. Sizce de biraz delilik değil mi? Serge Gainsbourg ve Jane Birkin’in aşkları da deli, mantık dışı. Biz de hep öyle olduk, iyi ki öyleyiz. Onların birbirlerine bağlılıkları kadar bağımlılıklarından da etkileniyorum. Tıpkı bizim gibi! Her zaman sırtımı dayayabileceğim bir “ben” daha var.
NICOLETTA BRASCHI-ROBERTO BENIGNI
AYLİN KONTENTE: Üçüncü ayda “evet” dedim
Aşk, birini her haliyle, her gün, yeniden, defalarca sevme hali... Öyle ki onu kaybetmemek için, kendinden kaybetmeye izin verdiğin haller. Karşılıklı beslenen bir verme hali ama asla karşılıksız beslenemeyecek bir doğa olayı!
Aşk eşittir sevda. Bugün Aylin, Alper’e sevdalı, huzurlu, güvende, aidiyette. Hep yeniden keşfettiğim, hep öğrendiğim bitmeyen bir oyun gibi...
Nicoletta Braschi ve Roberto Benigni, “Hayat Güzeldir” filminde sihirli “oyun” duyguları ve çocuksu umutlarıyla beni çok etkiliyor. Üstelik gerçekten aşıklar! Onlar da oyuncu ve sette birbirlerine sevdalanmışlar; bizim gibi...
Alper’le tanıştığım üçüncü ayda evlilik teklifine “evet” dedim. Dokuzuncu ayda evlendik. 11’inci ayda anne olmaya karar verdim. Sesli söyleyince kulağa inanılmaz geliyormuş!
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR