Başrol oyuncuları güzel olmalı

? İkiniz de Türkiye’nin en beğenilen tipleri arasındasınız. ‘Güzel olduğu için başrol oynadı’ klişesine karşı ne düşünüyorsunuz?
ENGİN ALTAN DÜZYATAN: Görsel sanatlar estetik barındırır. Tabii, matematik gereği başrol oyuncularının diğer oyunculardan biraz daha güzel olmaları lazım. Güzel adam bir de iyi oyuncuysa tadından yenmez.
BERRAK TÜZÜNATAÇ: Ama şunu da unutmamak lazım, dünyanın en yakışıklı erkeği ve en güzel kadını bulunmuş da bu filmde oynatılmış değil. Başka bir sürü güzel insan var. Ayrıca güzel olmak da tek başına yeterli değil...
? Birbirinizle nasıl anlaştınız?
B.T.: Kimyamızın tutması olmazsa olmaz bir şey değil ama kimyamız da tuttu.
? Birbirinizi nasıl tarif edersiniz?
E.D.: Berrak neşeli, keyifli, hoş sohbet (gülüyor).
B.T: Altan her türlü fikre ve espriye açık. Kendinden fiziksel olarak memnun.
? Nasıl karakterleri canlandırıyorsunuz?
B.T.: Ayrıkotu gibi ilginç bir kız. Kendine ait bir felsefesi var.
E.D.: Mert, annenin yoğun ilgisiyle büyüyüp iyi üniversitelerde okumuş, sevgilisi olan ideal bir erkek. Ama Deniz’le karşılaştıktan sonra bütün hikayesi değişiyor. Etkileyici bir aşk hikayesi ve kendine göre bir hayat eleştirisi olan bir film izleyeceksiniz.
? Bu aşk hikayesinden yola çıkarsak aşk sizin için ne ifade ediyor?
E.D: Aşkı doruklarda yaşarım (gülüyor). Göğsümde kelebekler uçuruyor!
B.T: O kadar güzel anlattı ki katılmamak elde değil!�

Bu benim hayatım ve benim sınavım bazen kalacağım bazen geçeceğim

? Oyunculuk kanınıza nasıl girdi?
- Herhalde bu güdüsel bir şey. İnsan hissediyor sanırım. İlk başlarda okul oyunlarında yer almaya başladım. BKM workshop’una katıldım. İlk oyunculuk deneyimimse ‘Organize İşler’di.
? Akrep burcu olduğunuzu ve özelliklerini taşıdığınızı duydum. Öyle misiniz?
- İnsan hayatta en az kendini fark ediyor herhalde. Ben kendimle ilgili cümleler kuramıyorum. Zaman içinde de kendini anlatmanın manasız olduğunu düşünmeye başladım.
? Neden manasız olsun?
- İnsanın çırpına çırpına, yana yakına kendini anlatması üzücü. Ayrıca karşınızda belli bir algı var. Ne kadar anlatsanız da o öyle kalıyor.
? Hayatla zoru olan bir tip misiniz?
- Ailemle, işimle ve dünyada olup bitenlerle ilgileniyorum. Ama herhalde herkes gibi en çok zorum aslında kendimle. Herkesin çözmesi gereken de bu.

Kadınlarla daha iyi geçiniyorum

? 26 yaşındasınız. Şimdi hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Bu yaşlar insanın her şeye karşı farkındalığının biraz daha arttığı bir dönem.
? Sürekli güzelliğinizin konuşmasının sizi sıktığı oluyor mu?
- İlk zamanlar haksızlığa uğradığımı düşünüyordum. Zamanla her şeyin tadını çıkarmayı öğreniyorsun.
? Güzellik arkadaşlıklarınızda başınıza dert açtı mı? Örneğin hemcinsleriniz sizi sever mi?
- Kadın-erkek diye ayırmıyorum. Ayrıca kadınlarla da iyi geçiniyorum.
? Aşk, hayatınızın neresinde kalıyor?
- Çok aşık olmam. Ama olduğum zaman benim için çok önemlidir. Uzun süreli olur. Hayattaki sıralamamı şaşırabilirim.
? Sizi nasıl erkekler etkiler? Çok zengin, yakışıklı ya da başarılı...
- Hepsi bir arada (gülüyor). Tarif edemem, ben değiştikçe beni etkileyen şeyler de değişiyor.
Hayatıma gİren erkekler
tanınmamda etkİlİ oldu
? Şöhretinizde sizce hayatınıza giren erkeklerin payı var mı?
- Evet, ilk başladığı yıllarda bir noktaya kadar etkilemiş olabilirler.
? İlk önce magazin basını tarafından tanıtıldınız ama sonra magazine tavır aldığınız düşünüldü. Neden?
- Bilmem, böyle düşünenlere sormak lazım.
? Diziyle birlikte Kenan İmirzalıoğlu’yla birlikte olduğunuz konuşuldu...
- Böyle şeylere cevap vermiyorum. Dizide birlikte rol alan iki kişinin aşk haberi çıkması artık ilginç bir şey değil, klişe.
? Son dönemde özel hayatınızla ilgili tatsız şeyler yaşadınız. Ama bu konuda hiç konuşmadınız. Şimdi anlatmak ister misiniz?
- Bu benim hayatım ve sınavım. Bazı yerlerde başarılı, bazı yerlerde başarısız oluyorum. Bazen kalacağım, bazen geçeceğim. Kopya çekmiyorum. Kimse gibi davranmıyorum. Bildiğim gibi yaşıyorum her şeyi.
? Sizi üzüyor mu hakkınızda yazılanlar?
- Kendi sağlığını koruyacak şekilde savunmalarım oluyor. Ama ilk seferki kadar da canını acıtmıyor tabii ki.

Hayranlarım bazen Özge’yi taciz ediyor

? Son röportajımızda “Engin Altan Düzyatan ismi ezberlenirse tamamdır” demiştiniz. Şimdi ezberlendi mi?
- Evet. Artık herkes “O televizyondaki çocuk” yerine adımla soyadımla sesleniyor!
? ‘Canlı Para’da sunuculuk yaparken oyunculuk devreye giriyor mu?
- Bir sunucu bu işi nasıl yapar diye düşünmüyorum. Oyunculuğumu da işin içine katıyorum. Zaten bu bir format ve benim orada o şekilde durmam lazım. Bu işin en iyi yanlarından biri farklı insanlarla tanışmam. Oyunculuğumu da besledi. Ama bundan sonra ikinci kariyerim sunuculuk olsun gibi bir derdim yok.
? Bazen yayında küfür de edilebiliyor. Bu gibi durumları nasıl idare ediyorsunuz?
- Canlı yayın zor. Yarışmacıların heyecanla söyledikleri olursa duymazdan geliyorum.�
? 30 yaşını doldurdunuz. 30 olmak sizde bir şeyleri değiştirdi mi?
- 30 yaşına girdiğin gün metabolizman değişecek demişlerdi. Gerçekten öyle oldu. Tabii sorumluluklarınız da gelişiyor ve yapmanız gerekenlere daha çabuk ulaşmanız gerektiğini hissediyorsunuz.
? Her sene en seksi erkekler arasına giriyorsunuz. Çocukluğunuzdan beri beğenilir miydiniz?
- Ortaokul ve lise yıllarında da beğenilirdim. Ama böyle milyonlar yoktu tabii.
? Kadınlar arasında da ‘Evlenilecek ideal adam’ olarak gösteriliyorsunuz. Neden sizce?
- Onu kız arkadaşım Özge’ye (Özpirinçci) sormak lazım.
? Evlilik planınız var mı?
- Ben evlilik meraklısı, hemen çocuğum olsun diye düşünen bir adam değilim. Yapmayı planladığım daha çok şey var. Evlilik bunları biraz durdurmak gibi geliyor.
? Özge Hanım “Engin’in hayranları beni sevmiyor” diyor...
- Bazen Özge’yi taciz ediyorlar ama ne diyebilirim?