Başlık parası için jigolo

Güncelleme Tarihi:

Başlık parası için jigolo
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2008 00:00

Onlar Ege ve Akdeniz bölgelerinin, özellikle yaşlı kadın turistlere hizmet eden jigoloları. Hemen hepsi, 22 ila 35 yaşlarındaki Doğu ya da Güneydoğu Anadolulu gençler. Asıl işleri ya aşçılık ya hamallık ya da garsonluk. Jigololuk yaptıklarını aileleri bile bilmiyor. Bu işten kazandıkları parayı da ailelerine göndermiyor, "Haydan gelen huya gider" diyerek kendilerine harcıyorlar. Ama bu işe başlık parası biriktirmek için girişenler de var. Hamal Y.D. (25) onlardan biri. "Hamallıktan omuzlarım yara olmuştu. Sevdiğim kız için 20 bin YTL başlık parası istediler. Hamallıkla bu para birikmez. Bir arkadaşım internetten jigololuğu öğrenmiş. Şimdi ben de jigololuk yapıyorum. Hem gözüm gönlüm açıldı hem de üç beş para biriktiriyorum."

Ne güvenli seksten haberleri var ne de seks literatüründen. Prezervatife prezektif, Kama Sutra’ya kasatura, diyecek kadar cahiller. İzmir’de 20, Antalya’da 30 kişilik jigolo organizasyonunun başındaki N.S., fotoğraf çektirmek bir yana, ne kimliklerinin açıklanmasını ne de memleketlerinin bilinmesini istiyor. En korktukları şey polis tarafından yakalanıp deşifre edilmek. Benim polis olduğum paranoyasına kapıldıkları için röportaj yaptığımız yerden kaçanlar bile oldu. Yine de konuşabildiklerime şu soruları sordum: Sistem nasıl işliyor? Müşteriler kimler? Jigolo olmak isteyenler kime, nereye başvuruyor? Birbirlerini nasıl buluyorlar? Tarifeleri ne? Jigololuktan başka işleri var mı? Aralarında evli ya da sevgilisi olan var mı? Günde kaç kadınla beraber olabiliyorlar? Yabancı müşterileriyle dil bilmedikleri halde nasıl anlaşıyorlar? İşte zorlukla öğrendiklerim.

Önce görüşmekten çekinip sonra ikna olanlar arasında, jigololuğa henüz iki ay önce adım atan Y.D ve beş yıldır jigololuk yapan S.O. var. Y.D’nin jigololuk "mazereti" başlık parası biriktirmek.

Memleketi Muş’tan İzmir’e jigololuk için gelmeden önce, inşaatlarda çalışıyor ve hamallık yapıyormuş. "Bacım sen bizim oraları bilmezsin" diyerek lafa başladı. "Bizim oralarda iş yok. İnşaatlarda iş bulacaksın, hamallık yapacaksın da üç kuruş biriktireceksin. Ama iş başlık parasına gelince kimse işsizlik dinlemiyor. 10 bin, 20 bin, 30 bin YTL başlık parası istiyorlar. Hamallık yapmaktan omzumda yaralar çıktı. İnşaatlarda çalışmaktan sıkıldım. Arkadaşlarım internette böyle bir iş yapıldığını, bir de üstüne para verildiğini duymuş. Ben de duyunca bu işi yapayım dedim. İnternetten tanıştığım N.S ile buluştum. Yaptığım şey kötü bir şey değil ki! Sonuçta başlık parası biriktirmek için çalışıyorum. Hem gözüm gönlüm açılıyor, hem de üç beş para biriktiyorum. Henüz yeni olduğum için bana çok fazla iş vermiyorlar ama ben bu işi uzun süreli yapmak istiyorum."

S.O. ise 33 yaşında ve Diyarbakırlı. Onun da asıl işi tekstil işçiliği. Jigololuğu onaylamadığını anlatıp "Beş yıldır telefon geldikçe, çağrıldıkça bu işi yapıyorum. Y.D. gibi para biriktirmiyorum, bu paradan hayır gelmez" diyor.

"Beni bir kere çağıran müşteri, yine sürekli beni ister" diyerek böbürleniyor. Ama bir sitemi var: "Bizi kimse sevgili diye koluna takmıyor, bize kıro diyorlar. Ama bu işe gelince herkes bizi çağırıyor, anlamadım bu işi."

Kendimi tutamayıp gülmeye başlayınca, "Bak siz de hak veriyorsunuz ki, gülüyorsunuz" diye bana çıkışıyor. Ben de onların sektöründe ne olup bittiğini bilmediğimi, sadece tespitine güldüğümü söyleyince, "Sektör mektör anlamam"
/images/100/0x0/55ea2973f018fbb8f86f04a0
diyerek anlatmaya devam ediyor: "Benim hem ihtiyaçlarım karşılanıyor hem de para kazanıyorum. Bazen insanın iştahını kapatan yaşlı çirkin kadınlar oluyor ama gözümü kapatıp işime bakıyorum."

JİGOLOLARLA BULUŞMADA NELER YAŞANDI?

Jigololarla buluşmak üzere İzmir’e hareket etmeden önce onlarla telefonda defalarca konuştuk. Onları deşifre etmeyeceğime, fotoğraflarını çekmeyeceğime, gizli çekim yapmayacağıma ikna olmak istiyorlardı. Röportaj için "evet" dediklerinde bile tedirginlerdi. Randevu gününü de, yerini de, saatini de onlar belirledi.

Buluşma yerimiz İzmir’in pek de tekin olmayan bir bölgesiydi. Tenha bir yerde, hiç tanımdağım beş jigolayla görüşmek pek akıl kárı sayılmayacağı için, bir erkek gazeteci arkadaşımla gittim randevuya. Randevu yerine geldiğimi telefonla bildirdiğimde, hem jigololuk yapan hem de diğer jigoloları organize eden N.S. (29) etrafı tedirgin tedirgin kontrol ederek yanıma geldi.

Bizi aldı ve kendi seçtiği bir çay bahçesine götürdü. Diğer arkadaşlarının nerede olduğunu sorduğumda, birazdan yanımıza geleceklerini, yolda olduklarını söyledi. Fakat telefonu sürekli çalıyor, yanımdan uzaklaşarak konuşuyor, sıkıntılı bir yüz ifadesiyle geri geliyordu.

"Ters giden bir şeyler mi var?" diye sorduğumda, "Evet, diğer arkadaşlarım sizi yalnız bekliyordu, yanınızdaki erkeğin polis olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden de size söz verdikleri halde gelmeyeceklerini söylüyorlar" dedi.

Dağ başında, hiç tanımadığım beş jigoloylagörüşmeye yalnız gelmemi bekleyemeyeceklerini söylediğimde, "Haklısınız ama huylandılar bir kere ikna olmuyorlar" dedi.

"Tamam o zaman arkadaşım gitsin, onlar gelsin" dedim ama ikna olmadılar. Dakikalarca polis olmadığımıza ikna etmek için dil döktükten, defalarca telefonla konuştuktan ve gazeteci arkadaşım da yanımızdan uzaklaştıktan sonra diğerleri de gelmeyi kabul etti.

Biri iri yarı 30’lu yaşlarında, diğerleri 20’li yaşlarda zayıf, kavruk gençlerdi. Ancak elimi sıkıp bana kerhen merhaba dedikten sadece 30 saniye sonra "Arabamızı kötü bir yere park ettik, gidip hemen geliriz" diyerek ortadan kayboldular. Diğerleri de "Bizim de bir telefon açmamız lazım" diyerek hemen peşlerinden kalktı. Masada yine N.S. ile baş başa kaldık.

JİGOLO ORGANİZATÖRÜ N.S. ANLATIYOR

İşi bilmeyenlere porno izlettirip eğitim veriyoruz


N.S. 29 yaşında asıl işi aşçılık. Beş yıldır jigololuk işinde. Beş parasız bir arkadaşı birkaç yılda ciplerle gezip pahalı elbiseler giymeye başlayınca böyle bir işin varlığından haberdar olmuş. İşin "mahiyetini" öğrenince de "Benim ondan neyim eksik" diyerek bu işe başlamış. Şimdi hem jigololuk yapıyor, hem de jigolo organizasyonu.

Zayıf, kısa boylu, giyimi sıradan, yakışıklı değil. Ama buna rağmen, "Bir bara gideriz, bizim gibi yakışıklı, bakımlı erkekleri görünce bakışlar üzerimize çevrilir" diye iddialı laflar edecek kadar kendine güveni tam. Kendisine jigolo değil, playboy diyor. Soru işaretli gözlerle ona bakarken açıklıyor: "Playboy, jigolonun kibarcası."

"Yaptığınız işi ailenizden bilen var mı" diye sorduğumda, "Allah korusun! Anası yaşında kadınla yatıyor diye beni vururlar" diyor gülerek.

Müşterilerini internet, anlaşmalı barlar ve diğer müşterilerinin referanslarıyla buluyorlar. Anlaşmalı barlar onlara müşteri bulursa yüzde 10 komisyon alıyor. Müşterilerle güvenli olsun diye, kendi belirledikleri otellerde buluşuyorlar. N.S., bazı işkadınlarının fantezi olsun diye işyerine çağırdığını ama bunu güvenli bulmadıkları için gitmediklerini söylüyor. Müşterilerin fantezi isteklerini sorduğumda, Hintlilerin aşk sanatı Kama Sutra’yı kast ederek, "Kasatura mıdır nedir, onu bilip bilmediğimizi soruyorlar" cevabıyla beni dumura uğratıyor.

BU PARADAN HAYIR GELMEZ DİYE AİLELERİNE GÖNDERMİYORLAR

Söylediğine göre müşterilerden saatine 300 Euro alıyorlar. Kimi zaman gecelik, kimi zaman da tatil partneri olarak hizmet veriyorlar! "Bu paranın kaynağı nereden" sorusuna muhatap olmamak için ailelerine çok az para gönderiyorlar. Gönderdikleri para genellikle asıl yaptıkları meslekten kazandıkları para oluyor. Çünkü, jigololuktan gelen paranın, ne kendilerine ne de ailelerine hayrının dokunacağına inanıyorlar. "Bu parayla gelecek kurulmaz, o yüzden de kazandığımızı harcıyoruz, güzel yaşıyoruz" diyor N.S.

N.S., İzmir’de 20, Antalya’da ise 30 kişilik jigolo kadrosunda devlet memurlarının da bulunduğunu, onların randevularını da vakitleri uysun diye hafta sonuna ayarladığını iddia ediyor. Jigoloların kazandıklarının yüzde 50’si N.S’nin cebine giriyor.

ALDATILAN KADINLAR İNTİKAM İÇİN JİGOLO TUTUYOR

Müşterileri arasında zenciler ve Uzakdoğulular olmadığını söylüyor N.S. En iyi müşterileri İzmir’de Hollandalılar ve Almanlar, Antalya’da ise Ruslar ve Almanlar. Hangi dilde anlaşıyorsunuz diye sorduğumda gülerek, "Tarzanca" cevabını veriyor. Türk müşterileri arasında en fazla iş kadınlarının bulunduğunu, kocası tarafından aldatılan kadınların intikam için jigololarla beraber olduğunu anlatıyor. Ama madalyonun bir başka yüzünde de, eşleri tarafından aldatılan erkeklerin intikam için jigololuk yapması var.

YAZIN JİGOLOLUK YAPIYORKIŞIN KÖYLERİNE DÖNÜYORLAR

Jigololuk yapmak isteyenler genellikle internet siteleri üzerinden, ya da bu işi daha önce yapan tanıdıklarının referansıyla onlara ulaşıyor. Kendisi de Doğulu olan N.S, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki gençlerin yazın jigololuk için başvurduğunu, kışın da köylerine döndüklerini söylüyor.

İşi bilmeyen jigolo adaylarını eğitimden geçirdiklerini de anlatıyor N.S. "Hayatında toplasan iki kadın görmüş adam gelip jigolo olacağım, diyor. Ona kalsa hurra kadının üstüne çullanacak. Ama önce porno filmler izletip ’Bak müşteri en çok bunu ister’ diyoruz. Ben karıma bile bunları yapmadım deyip itiraz edenler çıkıyor. Yapmazsan güle güle, diyoruz."

Jigolo olmak için kolunda ya da vücudunun herhangi bir yerinde faça bulunmaması şartı da var. Aksi halde müşteriler, "Bu adam psikopat beni de kesebilir" diye düşünüyormuş. Ayrıca, seks shoplarla anlaşmaları var. Satın aldıkları malzemelere para vermiyor, karşılığında internet sitelerinde reklam yapıyorlar.

PREZEKTİF KULLANIYORUZ!

"Prezervatif kullanıyorsunuz değil mi?" dediğimde "Tabii, prezektif kullanıyoruz" diyor. N.S her ne kadar "Prezektif kullanıyoruz" dese de, ne Y.D ne de S.O. kullanmadıklarını söyledi. Hatta S.O. "Neydi o dediğin? Ondan kullanmayı sevmiyorum, gerek yok" diyor. Kılığı kıyafeti temiz olanın hastalık da taşımadığını düşünüyor: "Bizim gittiğimiz tip kişiler hastalık taşımaz" diyecek kadar güvenli seksten bihaberler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!