Güncelleme Tarihi:
Geçenlerde verdiğiniz bir röportajdan alıntı yaparak başlayalım: “Piyano bir eş kadar iyi.” Gerçekten piyanoyu hayattaki en kıymetli varlığınız olarak mı görüyorsunuz?
- Çocukluğumdan beri müzik ve piyano benim için bir tutku oldu ve hayatımı doldurdular. Hayatta kalmama destek oldular.
Küçüklüğünüzü anlatırken “Bir depoda oturuyorduk, yiyecek bir şeyimiz yoktu ama piyanomuz vardı” dediniz. Babanızın sizin ünlü bir piyanist olmanız için despotça davrandığı biliniyor. Baskıcı bir baba tarafından yetiştirilen müthiş bir yetenek olarak, hayatınızın daha farklı olmasını hiç dilediğiniz oldu mu?
- Bir şeyler için üzüntü duymak bir zaman kaybı. Şu anda hayatım mükemmel.
Rachmaninov’un ‘çalması imkânsız’ eseri ‘Piyano Konçertosu:3’ konusuna gelirsek... Hayatınızı bu konçertoyu kusursuz olarak çalmaya adadınız ve bu uğurda neredeyse akıl sağlığınızı bile tehlikeye attınız. Bunu başarmış bir virtüöz olarak, kariyerinizde ulaşmak istediğiniz başka bir hedef var mı?
- Gillian’la evlendiğimden beri hayatıma dair hedefleri gerçekleştirdim. Dünyanın dört bir yanında konserler veriyorum, müzik alanında fahri doktoram var ve son olarak Melbourne Arts Centre Performing Arts’ın Walk of Fame’ine alındım. Mutlu bir hayatım var.
Hayatınızın bir bölümünde konser salonlarına veda edip, Riccardo’s adında küçük bir barda çalmıştınız. Orada çalmakla, binlerce seyirciye çalmak arasında farklılıklar var mı?
- Riccardo’s konserlere dönüşüm açısından benim için önemli bir adımdı. Herhangi bir sayıda seyirciye konser vermek büyük bir mutluluk ama büyük bir topluluk önünde bir konçerto çalmak özel bir deneyim.
Hayatınızın en mutlu anısını sorsam?
- Gillian ile 30 yıldır devam eden evliliğimiz.
İDİL BİRET’LE ARKADAŞLIK AYRICALIKTIR
‘Shine’ filmini izlemek sizin için nasıl bir deneyimdi?
- Shine’ı Scott Hicks’in evinde izledim. Tüm film boyunca hem güldüm hem de ağladım. Muhteşem bir film ve ben bundan gurur duyuyorum.
Birçok kez İstanbul’a geldiniz. İstanbul ve sanat konusundaki görüşleriniz neler? Türk müzisyenleri takip ediyor musunuz, örneğin Fazıl Say?
- Evet, İstanbul’a birçok kez geldim ve dünyanın en güzel ve en ilginç şehirlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Fazıl Say’ı biliyorum ve kendisini takip ediyorum. Ayrıca, İdil Biret arkadaşım olduğu için kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum.
Son dönemde Türkiye’de yaşananları takip etme imkanınız oldu mu? Sanatçılara uygulanan baskıcı politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Sanat veya hayatın herhangi bir alanı söz konusu olduğunda baskı kötü bir şey ve baskıyı ortadan kaldırmak için çalışmamız gerek.
İstanbul Kongre Merkezi’nde 15 Nisan’da gerçekleştirilecek David Helfgott konserinin biletleri Biletix’te.