Güncelleme Tarihi:
Sizin kişisel gelişiminiz nasıl başladı?
- Liseden sonra eğitimimi tamamlamak için Londra’ya gittim. Orada MC Donals’da günlüğü 4 Pound’a çalışmaya başladım. Sigara içiyorum, mutsuzum, 90 kiloyum... Bir gün bir kitapçıda ‘Chance Your Mind And Keep The Change’ (Zihnini Değiştir ve Değişimi Sürdür) adlı bir kitap gördüm. Bunun bana bir mesaj olduğunu düşündüm. Hemen aldım, okudum ve dönüp kendi hayatıma baktım.
Ne anlattı kitap size?
- Düşüncelerini değiştirirsen davranışların değişir, davranışlarını değiştirirsen hayatın değişir diyordu. Kitabı okuduktan sonra sigarayı bıraktım, kilo verdim ve hatta dünyanın en önemli kişisel gelişimcilerinden Stephen R. Covey’in liderlik organizasyonlarına katıldım. Orada asistanlık yapma fırsatım da oldu. Sonra programlarını aldım. Hayaller yetmez diye bir mesaj da vardı kitapta. Hayal kur ama hayalperest olup hayal kırıklığına uğrama. Hayal kurmak değil, hedef belirleyip onların yolunda gitmek asıl önemli olan.
Hedefinize koyduğunuz ve gerçekleşen ilk hayalinizi hatırlıyor musunuz?
- Hatırlamaz mıyım! McDonald’s’da çalışırken bir Maserati durdu kapıda. Benim yaşlarımda bir çocuk ve yanındaki kız arkadaşı yandaki mağazaya girdiler. Ben paspas yapıyordum o anda ve bir kendime bir onlara bakıp “Bu ne şimdi!” dedim. Bu hikayeden tam üç yıl sonra kendi Maseratimle aynı McDonald’s’ın önünden geçtim!
Film gibi! Bu kadar kısa sürede bu kadar para kazanabildiniz?
- Stephen R. Covey’de asistanlık yaparken bir eğitmenin hastalanması sonucu sahneye o gün benim çıkmam teklif edildi. O gün sahneye çıktım ve bir daha hiç inmedim. 2000 küsur kere sahneye çıktım. Liderlik programını bitirdikten sonra kendi şirketimi kurdum. 19 yaşımdaydım! Bugün milyon dolarlık bir şirketin başındayım. Londra, İstanbul, Ankara,İzmir, Adana, Antalya, Sakarya ve Denizli’yle birlikte yakında dokuzuncu ofisimi açacağım.
Bu programlarda ne öğrendiniz? Siz başkalarına ne öğretiyorsunuz?
- Ben NLP’nin insanın amacına ulaşmasında ne kadar başarılı olduğunu gördüm. Hayatta hiçbir şeyin sırrı yok ama formülü var. Deneyim senin ne yaşadığın değil; yaşadıklarınla neler yaptığın. Ben neler yaptım, önce kendi bahanelerimden kurtuldum. “Hayat güzel”, “Herkes beni seviyor” gibi pozitifliğe de ihtiyacın yok. O sana bir şey katmıyor çünkü. Ben de kiloluyken, “Böyle büyük görünüyorum, iyi oldu benim için” diyordum. Bahaneydi, kiloyu vermeye gücüm yoktu çünkü. Bir de “Bir gün” ertelemesinden kurtulmak... Her şeyi ‘bir gün’ yapmayı planlıyoruz ama o ‘bir gün’ hiç gelmiyor. O ‘bir gün’cülerin hep bir bahanesi var. İnsanlar mutlu olduğunda değil, acı duydukları zaman harekete geçiyor. Eğer hedefe gideceksen o acıyı taze tutmalısın. Kendinle yüzleşmelisin.
NLP teknikleriyle mi yapıyorsunuz bunu?
- Evet. Mesela, 4- 3- 2- 1 rakamlarını düşünün. Bunu bilinçli düşündünüz. Siz bunu düşünmeden önce bu sayılar neredeydi? Bilinçaltınızda duruyordu. Davranışlarımızı yönlendiren de bilinçaltıdır. NLP bilinçaltındaki bazı değişikliklerle davranışlarınızı yeniden organize edebilmeyi sağlıyor. Her davranışın bir yapısı vardır ve bu yapı öğrenilebilir, değiştirilebilir ve modellenebilir. Yani duyguları kontrol edebilme mekanizmasını gösteriyoruz. Dış dünyada gördüklerimizin iç dünyamızda yarattığı flaşlarla çalışıyor beynimiz. O yüzden belli tekniklerle iç dünyamızda olaylara bakışımızın altyapısını değiştiriyoruz. Örneğin kişi eski sevgilisini hayal ettiği zaman mutsuz oluyor ama başka biriyle, bir mutlu anını düşündüğü zaman kendini mutlu hissediyor. Yani o anki duygularımızı iç dünyamız oluşturuyor. NLP ile iç dünyada yaşadıklarını organize ederek duygularını değiştirebiliyorsun, duyguların davranışlarını, davranışların da yaşamını değiştirebiliyor. Ayrıca NLP doğru iletişim konusunda da çok yaygın kullanılıyor ve çok etkili. Başbakanımız da hapise girdiği dönemde NLP eğitimi aldı.
Sizden mi?
- Hayır, bizim yetiştirdiğimiz bir kişiden. İngilizce ve NLP derslerine başladı. İngilizce’yi yarım bıraktı ama NLP’yi devam ettirdi. Hala da yaşam koçluğu hizmeti aldığını biliyorum.
NLP Başbakan’a ne tür bir fayda sağlıyor?
- Sekiz yıldır iktidarda. İletişim becerisinin ne kadar değiştiğini, karizmasının ne kadar arttığını çıplak gözle de görebilirsiniz. Kriz süreçlerini yönetmesi, halka seslenişle kullandığı sözcük kalıpları hep NLP teknikleri. Çok da başarılı bu konuda. Henüz yapılmamış her şeyi yapılmış gibi anlatabiliyor ya da kendisinin de içinde olduğu birtakım sıkıntılı durumlarda sanki kendisi hiç yokmuş ve tüm bu krizin sebebi dış dünyaymış gibi yansıtabiliyor. İnsanların bilinçaltına böyle mesajlar yolluyor. Politikacıların çoğu NLP dersi alıyor.
Sanatçılar?
- Cem Yılmaz da sahnede NLP tekniklerini kullanıyor. İç içe hikayeler anlatıyor. Birini bitirmeden diğerine geçiyor. Aşırı yükleme diyoruz biz buna. Bilinçlere aşırı yükleme yapıyor. Bilinç, yedi artı-eksi iki bilgiyi aynı anda işleyebilir. Aşırı yüklenince otomatik olarak devre dışı kalıyor. Cem Yılmaz gösteri sırasında durup, “Nerede kalmıştık” diye soruyor. Kimsenin hatırlayamaması ve buna cevap verememe sebebi işte bu aşırı yüklenme. Bilinci askıya almak anlamları değiştiriyor. Düşünme mekanizmasını kırmadan güldüremiyorsun. Mantığı devre dışı bırakıyor ve kahkaha tufanı oluyor.
“Hayatta hiçbir şeyin sırrı yok ama formülü var” dediniz. Nedir o formül?
- Başarının formülü! Her şey mümkün olsaydı yaşamınla ne yapmak isteyeceğini bul, bu hedefe daha önce ulaşmış kişileri belirle ve onların ödedikleri bedelleri ödemeye istekli ol.
NEGATİF İNSAN DİYETİNE GİRİN
Zamanı ve enerjini yönetemezsin. Zamanı iyi kullanmak, zaman kazanmak filan diyorlar bunların hiçbirini yapamazsın. Sadece zamanı efektif bir şekilde harcayabilirsin. Zaman ve enerji sadece harcanır. Enerjini mahveden şeyler negatif insanlar. Negatif insan diyeti öneriyorum ben danışanlara. Mesela negatif insanlarla görüşmeyi kesin ya da iki negatif insanı birbirleriyle tanıştırıp aradan çekilin.
İBRAHİM TATLISES ’İ YAŞAMA DÖNDÜREN MİLLETVEKİLLİĞİ TUTKUSU OLDU
İbrahim Tatlıses kafasından vuruldu ve bu adam bir hafta içerisinde ayağa kalktı. Nasıl oldu bu? Çünkü o dönem milletvekilliği gündemdeydi. Çok büyük bir tutkusu vardı. Zihinsel bir güç kullandığını düşünüyorum. Bir insanın hayalinin olması güzel ama hedefi ve tutkusu varsa o çok büyük bir enerji yaratır. Bana göre İbrahim Tatlıses’in milletvekilliği tutkusu olmasaydı şu anda yaşamıyor olurdu. Çünkü ego anlamında gerçekleştiremediği bir o kalmıştı.