Başarılı 333 ihracatçıya ödül

Güncelleme Tarihi:

Başarılı 333 ihracatçıya ödül
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2007 13:31

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) 2006 yılında sıkıntılara rağmen ihracatta başarılı olan 333 firmayı ödüllendirdi.

Haberin Devamı

İHKİB Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni’nde, son yıllarda istikrarlı bir biçimde yüksek ihracat gerçekleştiren GİSAD Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özdoğan ile sektör ihracatının sorunlarının kamuoyu gündemine getirilmesi konusundaki katkıları nedeniyle Dünya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Osman Arolat’a “onur ödülü” verildi.

İHKİB, 2006 yılında hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe yüksek ihracat gerçekleştiren birlik üyesi başarılı imalatçı-ihracatçı firmaları ödüllendirdi. Toplam 333 firmanın ödüllendirildiği gecede, 32 firmaya platin, 39 firmaya altın, 50 firmaya gümüş makas ödülü verilirken, 187 firmaya da başarı belgesi sunuldu. 2006 yılının başarılı hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatçı firmaları sıralamasında, GİSAD Dış Ticaret A.Ş. birinci, GSD Dış Ticaret A.Ş. ikinci ve BİRGİ Birleşik Giyim Dış Ticaret A.Ş. de üçüncü oldu. Törende, genel ihracat sıralamasının yanında, örme, dokuma, denim, triko, çorap ve içgiyim alt sektörlerinde ilk 3’e giren firmalar da ödüllendirildi.

“TÜRKİYE DEVLER LİGİNDE”

Ödül Töreni’nde konuşan İHKİB Başkanı Orakçıoğlu, hazır giyimcilerin, moda üreten insanlar olarak yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın devler liginde olduğunu ve başarılarıyla gurur verici bir tabloyu ortaya koyduğunu söyledi. Sektörün 1980 yılında sadece 100 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirirken, bu rakamın 1990 yılında 2.9, 2000 yılında ise 7.1 milyar dolara ulaştığını ifade eden Orakçıoğlu, “2000’den bu yana, 7 senede ihracatımızı ikiye katladık. 1990 yılına göre, ihracatımız 5’e katlanmış. Gelecek 20 yılı bu perspektifte ele alırsak eğer, cumhuriyetin yüzüncü yılında, sektörün ihracatı 75 milyar dolar olarak gerçekleşir. Yani geçtiğimiz yıl Türkiye’nin yaptığı toplam ihracata denk. Elbette ortam güllük gülistanlık değil. 90’lı yıllarda yakalanan ivmenin arkasındaki dinamikler çoktan sahneden çekildi” dedi.

“DÖVİZ KURU KRİZ OLARAK GÜNDEMİMİZDE”

“Bir süredir kriz söylentileri ortada dolaşmasa da döviz kuru daimi bir kriz olarak gündemimizde” diyen Orakçıoğlu, “Kaldı ki geçmiş 10 yılda varlığını pek fark etmediğimiz Çin gibi bir rakip var karşımızda. Oysa yeni bir şey söylemeyi başarırsak söz konusu atılım neden imkansız olsun. Şu an aramızda bulunan markaların sahipleri, uluslararası reklam kampanyaları düzenleyecek cesareti kendilerinde buluyorlarsa, geçmişte adını korkarak andığımız markaların tasarımcılarına transfer teklif ediyorlarsa kendimize daha fazla güvenmemiz gerekmez mi?” diye konuştu.

“10 YIL SONRA İHRACATÇI ÖDÜL TÖRENİ PARİS’TE YAPACAĞIZ”

Sektörün en kötü döneminde yüzde 2-3 büyümeyi başardığına dikkat çeken Orakçıoğlu, gelecek on yıl sektörün moda ve marka vizyonunun yerleşeceği bir dönem olacağını, küresel bir endüstri haline gelen modanın, gelecek 10 yılda üretim yeri gibi ayrıntılara pek takılmayacağını söyledi. Önemli olanın, firmaların organizasyon yeteneği ve markanızın imajı olacağını vurgulayan Orakçıoğlu, “İşte o zaman maliyet kalemleri de gelir kalemleri de ve onların hacimleri de çok değişecek. Yani şunu söyleyebiliriz ki 10 yıl sonra biz bu töreni Paris’te, Hong Kong’ta ya da Londra’da yapabiliriz. Umarım o gün geldiğinde sağlık ve mutluluk içinde yine bir arada oluruz” dedi.

“BU YIL KOT 1.5 DOLARIN ÜZERİNDE OLACAK”

Süleyman Orakçıoğlu, 2006 yılında alt sektörler itibariyle örme konfeksiyonda yüzde 4.5’luk büyüme, dokuma konfeksiyonda yüzde 2’lik, denimde (kotta) ise yüzde 4’lük bir gerileme olduğunu, ancak 2007’nin ilk çeyreğinde toparlanmanın başladığını ifade ederek, “Örneğin 2007’de 1.5 milyar doların üzerinde denim pantolon ihracatımız söz konusu olacak” dedi. Örme grubunun yıldızının ise çorap olacağını kaydeden Orakçıoğlu, geçen yıl 750 milyon dolar ihracat ve yüzde 3.4 ihracat artışıyla örme konfeksiyonun yüzde 10’unu çorapçıların oluşturduğunu, Avrupa’da her üç çift çoraptan birinin Türk malı olduğunu bildirdi. “Sektörün önünde 1 milyar dolarlık psikolojik sınır var ve bu yıl olmasa gelecek yıl bu baraj aşılacak” diyen Süleyman Orakçıoğlu, “Yine Türkiye’de mayo bir sektör olmaya doğru yol alırken iç giyim marka ve mağazalarıyla 850 milyon dolar ihracat değerine ulaşmış durumda. Triko ise başlı başına dev bir sektör. Türk moda endüstrisinin yapı taşlarından biri olan trikocular 2006 yılında 1.2 milyar dolar ihracata ulaşmış” diye konuştu.

“TEKSTİL VE KONFEKSİYON BASKIN SEKTÖR OLACAK”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da, tekstilci, konfeksiyoncu olmaktan gurur duyduğunu belirterek, bu sektörün, dünyada, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişin tetikçisi, devrimcisi olduğunu söyledi. “Sanayi devriminin ve demokratikleşmenin öncüsü olmuş bir sektör mensuplarıyız” diyen Satıcı, 20-50 yıl sonra da bu sektör baskın sektör olacağını kaydetti.

“GELECEK GEÇMİŞTEN DAHA PARLAK”

Satıcı, 1980’de 100 milyon dolarla başlayan macera bugün 15 milyar dolara ulaştığını vurgulayarak, Avrupa’nın 125 yılda yaptığını Çılgın Türkler 25 yıla sığdırdığını, bu yüzden “Çılgın Türkler” demenin yanlış olmayacağını ifade etti. Türkiye’nin önündeki sorunların ekonomik ve teknik değil, kültürel ve psikolojik olduğunu kaydeden Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Demokratikleşme ve ekonomi konusunda son 5 yılda 80 yıl kadar büyüme gösterildi. Hem ekonomide hem de demokratikleşmede. Tabii ki hızlı büyümenin sıkıntılarını da çekiyoruz. Türkiye 5 yılda ekonomi ve demokratikleşmede aldığı hızlı yolu hazmetmeye çalışıyor. Herkes soruyor, nereye gidiyoruz. Ben Türkiye’nin her yerinde nabzı tutuyorum, hiçbir şey olmayacak. Gelecek geçmişten çok daha parlak olacak. Türkiye’nin potansiyeli gördüğümüzden çok daha fazla. İnsan kaynağımız stratejik tesislerden çok daha büyük ve gençlerimiz çok daha büyük bir kaynak. Türkiye’nin geleceği çok parlak olacak. 21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olacak.”

Oğuz Satıcı, 2023’te hedefi olan 500 milyar dolarlık ihracatın en az 1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmi, 2 trilyon dolarlık bir Türkiye anlamına geldiğini dile getirerek, “Nüfusumuz 100 milyon, kişi başı milli gelirimiz de 20 bin dolar olacak. Yarın kadar yakın bir dönem. kendi kendimize engel olmazsak, Türkiye gelişmiş 8-10 ülkenin içinde olacak. Dünya büyümeye devam edecekse, Türksüz ve Türkiyesiz olmayacak. Türkiye, bölgesinin gençlik aşısı olacak, merkez olacak. Bu merkez ister AB olsun, ister merkezinde Türkiye’nin olduğu başka bir birlik olsun. Bunun da ana motoru tekstil-konfeksiyon sektörü olacak. Şirketlerimiz de insanlarımız da çok uluslu olmaya başlayacak, örnek şirketler ve insanlar olacak” diye konuştu.

İTKİB desteğiyle eğitim veren Mimar Sinan Üniversitesi Yedikule Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olan 30 öğrenciye diplomaları ve İTKİB tarafından düzenlenen Dış Ticaret Uzmanlık Kursu’nu bitiren 24 katılımcıya sertifikaları da törenle verildi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!