Güncelleme Tarihi:
Öğrenci ve emeklilerin ücretsiz gezebileceği müzeye giriş, 1 lira. Evde, Manço’nun bestelerini yaptığı piyanodan kimseye elletmediği vazolara, “Arkadaşım Eşek” ve “Domates, biber, patlıcan” şarkılarına gönderme yapan heykellere kadar pek çok obje var. Sunay Akın’ın düzenlemelerini yaptığı müzenin açılışı öncesinde, eşi Lale Manço ve oğlu Batıkan’la buluşup evin hikayesini konuştuk.
Barış Manço’nun İstanbul Moda’daki köşkünün kapısında sizi, kendisi ve “adam olacak çocuklar” karşılıyor. Geniş bahçesinde ilk dikkat çeken şey, “Domates, biber, patlıcan” şarkısına gönderme yapan renkli zerzevat heykelleri. Dört katlı bu güzel köşkü gezip her objeyi incelemek için yarım gün ayırmanız gerekebilir. Çünkü içeride Manço ailesine ait her obje, 11 yıl önce nasıl bırakıldıysa öyle sergileniyor. Köşkü gezdikten sonra kış bahçesindeki kafede dinlenebilirsiniz.
En üst katta, eskiden Manço’nun oğulları Batıkan ve Doğukan’ın odası olarak kullanılan odalar var. Bunlardan biri, 7’den 77’ye programında izlediğimiz “Adam Olacak Çocuk”a ayrılmış. Barış Manço heykeli, tıpkı programdaki gibi, bir çocuk heykeliyle sohbet ediyor. Hemen karşısındaki televizyonda eski programlardan görüntüler veriliyor. Odada ayrıca, Manço’nun bu programa özel giydiği eğlenceli kravat ve yelekler sergileniyor.
Sağdaki odada Belçika Kraliyet Akademisi’nden mezun olurken yaptığı resimler ve çeşitli takılar var. Bi diğer odada, antika fotoğraf makineleri, pasaportlar ve çeşitli kişisel eşyalar bulunuyor.
Bir alt katta solda yatak odası, sağda misafir odası var. Misafir odasındakiler Manço Ailesi’nin aldığı ilk antika yatak odası takımı. Son kullandıkları antika yatak odası da yine çok ihtişamlı. Manço’nun meşhur kemerlerini ve diğer takılarını yatak odasında görmek mümkün. Yatağın hemen solundaki kapıdan girince kıyafetleri ile karşılaşıyorsunuz.
Bir alt katta, yani girişte, ailenin en çok vakit geçirdiği salon ve yemek odası bulunuyor. Barış Manço, salonda uzun saatler yere yayılıp bestelerini yapar, sonra da piyanosunda çalarmış.
Yemek odası sol tarafta. Hemen yanında, aslında eskiden mutfak olan bölümde, şimdi Manço’nun ilgiyle inceleyeceğiniz kıyafetleri sergileniyor. Bodrum katta ise eskiden kış bahçesi olarak kullanılan bölüm var. Müze için burası fazlasıyla değiştirilmiş. Kafe olarak kullanılacak kış bahçesinin barında Barış Manço heykeli, hemen karşısındaki sahnede ise Kurtalan Ekspres üyelerinin heykeli var. Bahçedeki masaların üzerinde, Manço’nun eski long play’leri var. Gezinin sonunda burada dinlenirken size Barış Manço’nun şarkıları eşlik edecek.
Lale Manço
ANTİKA MERAKI BU EVİ ALDIRDI
Barış Manço’yla bu eve taşındığınız günleri anlatır mısınız?
-1978’de evlendiğimizde, Barış’ın stüdyo olarak da kullandığı, yine Moda’daki evine yerleştik. Bu sokağın diğer ucundaydı. Salonda müzik aletleri, çalışma masası vardı. Son derece sade bir evdi, fazla eşyamız yoktu ve uzun süre öyle yaşadık. Çünkü gençtik ve marjinal olmaya çalışıyorduk. Hatta yemek için alçak bir sehpa kullanıyorduk. Ancak ben hamile kalınca eşya almaya başladık. Bu da bizim antika toplamamıza vesile oldu. Kuledibi’ndeki bit pazarından ilk antika yemek odamızı satın aldık. Bundan sonra antikadan hiç vazgeçmedik. Bir de yatak odası takımı aldık ama stüdyo eve sığamadık. Çocuklar da olunca evi değiştirmeye karar verdik. Köşkten çeşitli antika eşyaların satıldığını duyunca görmeye gittik. Ev sahiplerinin çıkacağını öğrenince de hemen talip olduk.
Hayat nasıl geçiyordu evde?
- 7’den 77’ye programıyla yoğun şekilde ilgilendiğimizden evde pek vakit geçiremiyorduk. Çocuklar bizden daha çok vakit geçiriyordu. Bu yüzden de çocuklar için aslında zor bir dönemdi. Çünkü babalarını evde göremiyor ama televizyonda bir sürü çocukla izliyorlardı. Onlar belki hatırlamaz ya da hatırlamak istemezler ama bizim programı hiç seyretmezlerdi. Yine de doğumgünleri mutlaka evin bahçesinde kutlanırdı. Barış, en çok salonda vakit geçirmeyi severdi. Uzun süre yerde oturur çalışırdı. Masa hiç kullanmazdı. Evde olma şansını yakaladığında mutlaka ailesiyle yalnız kalmayı tercih ederdi.
VAZOLARINI KİMSEYE ELLETMEZDİ
Barış için evdeki en önemli objelerin başında vazolar gelirdi. En büyük terapisiyse sayısı 50’den fazla olan bu vazoları tek tek yıkamaktı. Bu işin onu çok dinlendirdiğini söylerdi. Her seferinde yeniden dekore ederdi. Hiçbirimizin o vazolara dokunma izni yoktu.
Köşkün mülkiyeti şimdi Halk Bankası’nda, oradan kiralandı. Bizim zaten bu evde oturmak gibi bir derdimiz hiç yoktu. Hep müze olsun istiyorduk, o yüzden satılmasından çok korktuk. Kültür Bakanlığı’na, İstanbul Valiliği’ne teklif edildi ama geri dönüş alınamadı müze olması için. Sadece Kadıköy Belediyesi sahip çıktı. Selami Öztürk, bütün Manço severlerin elini öpmesi gereken biridir. Her şey onların bütçesinden çıktı, Sunay Akın düzenlenmesini sağladı. Umarım 10 yıl sonra “Kiranız bitti gidin” denmez. Kültür Bakanlığı bu tabiri en kısa zamanda “sonsuza kadar” olarak değiştirtmeli.
ADAM OLMUŞ ÇOCUKLAR ARANIYOR
Barış Manço, oğulları Doğukan ve Batıkan’a “Ne yaparsanız yapın, en iyisini yapın” dermiş hep. Onlar da, Doğukan gelecek hafta askerden dönünce Manço projelerine başlayacaklar. Bunlardan ilki, “Adam Olmuş Çocuklar”. Yıllar önce programa katılmış olanları, Adam Olmuş Çocuk adlı programla yeniden buluşturmayı planlıyorlar. Sıkı bir arşiv taraması yapılıyor. Ama tabii ki isteyenler doğrudan da onlara başvurabilir. Bunun için info@adamolmuscocuklar.com adresine e-posta atabilir ya da adamolmuscocuklar.com adresinden form doldurabilirsiniz.
Bunun dışında Barış Manço’yla ilgili sahip olduğunuz objelerin, mülkiyetini vermeden, yani bağışlamadan müzede sergilenmesi için başvuruda bulunabilirsiniz.
Küçükken gizlice anne babasının odasındaki takıları kurcalayan Batıkan Manço, hâlâ babasından izinden devam ediyor. Bileğinde babasına ait kalın bir bileklik ve parmağında Barış Manço’nun portresinin olduğu bir yüzük var. “Kıyafetlerini de giymeyi çok severdim. Küçüklükten kalma komik fotoğraflarım vardır. Babamın kıyafetleri bana çok garip gelirdi. Hiçbir arkadaşımın babası öyle değildi. Meraktan hepsini giyip deniyordum” diyor.