Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2004 00:00
Barış Akçakaya, kas erimesinden 19 yaşında öldü. 12’sinde tekerlekli sandalyeye bağlanan genç, hep özürlülerin yaşam alanları için mücadele etti. Semtinde rampalar yapılmasını sağlayan Barış’ın mücadelesini şimdi ailesi sürdürecek.KİMYA Mühendisi Erkan Akçakaya ile Kimya Öğretmeni Berna Akçakaya çifti, tek oğulları Barış’ın en fazla 22 yaşına kadar yaşayabileceği gerçeğine hiç inanmamışlardı. Barış, merdiven çıkmakta zorlanıyor, yürürken de sürekli düşüyordu. Kas hastalığının en ağır türü olan ‘Duchenne Kas Distrofisi’ teşhisi, henüz 3 yaşındayken biricik oğullarına kondu. Bu hastalığın henüz dünyada tedavisinin bulunamamış olması, Akçakaya çifti için ikinci yıkım oldu. Türkiye’de teşhisi koyan Prof. Dr. Coşkun Özdemir’in yanılmasını umarak oğullarını bir de Londra’ya götürdüler. Burada yapılan biyopsinin sonucu da aynıydı. Önce bacak, sonra da kol kasları yavaş yavaş eriyen Barış, bir kez olsun isyan etmedi. Son nefesini, 2 Kasım sabahı, fanatiği olduğu
Galatasaray’ın renklerindeki yatağında verdi. Onun ölümü, ailesi için çok erken oldu. HER ÅžEYÄ° DEĞİŞTÄ°RDÄ°KBarış, bacakları kendisini artık taşıyamayınca, 7’nci sınıfa giderken tekerlekli sandalyeyle tanıştı. Bu onun deyiÅŸiyle kurtuluÅŸ oldu. Çünkü yürürken çok acı çekiyordu. Tekerlekli sandalye onun saÄŸlığı için çok gerekliydi. Ancak her sokaÄŸa çıkışı kábus oluyordu. OÄŸlunun hastalığı için Türkiye Kas Hastalıkları DerneÄŸi’ne üye olan Berna Akçakaya, yaÅŸadıkları sıkıntıları anlatmakla bitiremiyor ve ‘Onun rahat etmesi için yaÅŸamımızda çok ÅŸey deÄŸiÅŸtirdik’ diyor. Yasaların özürlülerin yaÅŸamını kolaylaÅŸtırmayıp aksine zorlaÅŸtırdığını söyleyen baba Erkan Akçakaya ise ‘Barış, otomobille rahat yolculuk yapamadığı için ticari minibüs aldık, arkasına özürlü asansörü taktırdık. Ancak özürlü plakası alamadık. Çünkü, yasalara göre minibüsü Barış’ın kullanması gerekiyordu. Minibüsümüz, ticari araç olduÄŸu için BoÄŸaziçi Köprüsü’nü kullanamadık ve özürlü otoparklarına park edemedik’ diye konuÅŸtu. OÄŸullarının ölümüyle hiçbir ÅŸeyin sona ermediÄŸini söyleyen Akçakaya çifti, ‘Onun ardından da Kas Hastalıkları DerneÄŸi vasıtasıyla mücadelemizi sürdüreceÄŸiz’ diyor. Rampalar onun çabasıyla yapıldıOÄŸlunun ölümüyle mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen anne Berna Akçakaya, verdikleri mücadeleyi şöyle anlatıyor: ‘5 yıl önce Ataköy’de otururken onun çarşıya, okula, sinemaya, tiyatroya rahat gidebilmesi için Bakırköy Belediyesi’nden yardım istedik. Barış bunun için çok mücadele verdi ve belediye sonunda 9-10’uncu kısımlardaki kaldırımları rampalarla donattı. Bu da yetmedi. Çünkü Barış her dışarı çıktığında, rampaların önünde muhakkak park edilmiÅŸ araçlarla karşılaşıyordu. Buna da park halindeki araçların camlarına, ‘Okula gitmemi engelliyorsunuz’ yazarak çözüm buldu. Apartman sakinlerinin tüm karşı çıkmalarına raÄŸmen oturduÄŸumuz apartmanın yangın merdiveni giriÅŸine de rampa yaptırdık.’Maça gidemediBarış Akçakaya, koyu bir Galatasaray taraftarıydı. En büyük hayali spor yazarı olmak ve Ali Sami Yen Stadı’nda takımının bir maçını izlemekti. Ancak tekerlekli sandalye kullananlar için statlarda altyapı olmadığından bu hayalini hiç gerçekleÅŸtiremedi. Â
button