Güncelleme Tarihi:
“Acılı tavuk kanatlarını seviyorum/ Kahvemi kremalı seviyorum/ Limonatamı şekerli seviyorum/ Gece geç vakit yemeyi seviyorum/ Uzun öğle yemeklerini seviyorum/ Eğer beni seviyorsan bana yemek ver” diye şarkı söyleyerek ortaya çıktı Miss Platnum. “Chefa” adlı ilk albümünden çıkan “Give me the Food” (Bana Yemek Ver) şarkısıyla üne kavuştuğunda yıl 2007’ydi. Romanyalı bir ailenin kızı olarak Berlin’e göç ettiklerinde ise 1989. Miss Platnum ya da gerçek adıyla Ruth Maria Renner, o zamanlar henüz sekiz yaşında. Tek kelime Almanca bilmiyor ve yaşadığı kültür şokunun da etkisiyle kurtuluşu müzikte buluyor. İdolü Berlin R&B ve soul müzik sahnelerinin ana kraliçesi Jocelyn B. Smith. Kendini dinletmeyi becerdiği Jocelyn B. Smith, sesini çok beğenince öğrencisi olarak kabul ediyor Ruth’u.
Peter Fox ve Die Fanstastischen adlı Alman megastarlarıyla turnelere çıkarak pişen ve Balkan köklerini de işe katarak müziğine son halini veren Ruth’un sahne adı Miss Platnum. İlk albümü Chefa’dan çıkan ilk hit “Mercedes Benz” adlı esprili ve hareketli bir parçaydı. Ancak asıl olay ardından çıkan “Give me the Food”la koptu. Portakal suyuna batırılmış pamukları yutarak öğün geçiştiren, iskelet kızlardan bıkanların diline hemen marş oldu bu şarkı. Kendisi de güzel bir balıketli olduğu için söylediklerinin inandırıcılığı vardı. Şarkının acayip eğlenceli klibindeki seksi dansı da akıllara kazındı.
YEMEK İSTEYENLERİN TANRIÇASI
Tabii ki sadece dinleyicilerin değil medyanın da yoğun ilgisiyle karşılaştı Miss Platnum: “Ben 24 saat yemek yiyen ya da insanlara bunu öğütleyen biri değilim. Sadece yemeyi hayatın zevklerinden biri olarak görüyor ve çok seviyorum. Şarkımda insanlara bu zevkten mahrum kalmamaları gerektiğini anlattım, o kadar” diyor. En şikayet ettiği şeyse: “Beni bir tür feminist ikon gibi lanse ettiler, ki uzaktan yakından alakam yok. Özellikle medya, Gossip Grubu’nun solisti Beth Ditto ile kıyaslamaya başladı. Oysa hem müziklerimiz hem de tavırlarımız çok farklı. Ben sahnede canımın istediği şeyleri yapıyor ve söylüyorum. Genç kızlar için rol modeli olmak gibi bir niyetim yok ama kendimle, vücudumla ve şarkılarımla çok mutluyum. Müziğimin sadece görünüşümle bağdaştırılmasından da memnun değilim.” Beth Ditto’nun kilolu sayılabilecek bedenini sergilemeyi çok seven feminist, lezbiyen ve ağzıbozuk bir rock şarkıcısı olduğunu hatırlatalım yeri gelmişken.
Miss Platnum; “İlk ortaya çıktığımda da müzik dünyasından kimse bana ‘kilo ver’ demedi. Olduğum gibi kabul ettiler, ben de kendimi ortaya koydum. Biz insanız, resim değiliz. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Sahnede istediğim müziği yapıyorum, konser turneleri için dünyayı dolaşıyorum ve canımın istediği gibi yemek yiyebiliyorum!” diyor.
KİLO VERME MUAMMASI
“Give me the Food” şarkısıyla üne kavuştuğu albümle dünyayı dolaştı, hatta yolu İstanbul’a da düştü. Aradan iki yıl geçtikten sonra yepyeni çalışması “Sweetest Hangover” ile ortaya çıktı Miss Platnum. Ayrıca görüntüsü de tepeden tırnağa yenilenmişti. Çoğu insana göre epeyce kilo vermiş ve güzelleşmişti de. Miss Platnum’a kilo verip vermediğini sorduğumuzda: “Bilmiyorum vermiş miyim?” diyor: “Aslında kilomla hiç ilgilenmiyorum ve hiçbir zaman da kilo vermeye çalışmadım. Doğru düzgün tartılmıyorum bile. Ben de herkes gibi zaman zaman birkaç kilo alıp veriyorum. Hele de konser turnesi olduğunda, sahnede o kadar çok kalıyor ve hareket ediyorum ki, ister istemez biraz kilo veriyorum. Şu sıralar biraz zayıflamış gibi görünebilirim ama bir de bakmışsınız, önümüzdeki yıl karşınıza 10 kilo alarak çıkmışım.”
KARL LAGERFELD’İN VOGUE ÇEKİMİ NE OLDU
“Ben her zaman modayı çok sevdim ve kendime özgü bir stil anlayışım oldu. Giyim tarzımın pek kimseninkine benzemediğini düşünüyorum. Özellikle sahnede rahat edebileceğim spor kıyafetlerle vintage parçaları birleştirmeyi çok seviyorum. Balkan köklerimi yansıtan unsurları ve renkleri kullanmaya da meraklıyım. Vücudu nasıl olursa olsun, herkesin istediği gibi giyinmeye ve kendini ifade etmeye hakkı olduğunu düşünüyorum. Karl Lagerfeld, Alman Vogue Dergisi’nin 16. yıl özel sayısı için bir proje tasarlamıştı. Aralarında benim de bulunduğum bazı isimlerle özel bir konseptte çekim yapacaktı ama bu proje son anda iptal oldu. Belki günün birinde yeniden bir araya geliriz.”