Bana türkücü demeyin

Güncelleme Tarihi:

Bana türkücü demeyin
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2007 00:00

Yıllarca TRT’de çalışan Türk Halk Müziği sanatçısı Oktay Ertuğrul, ilk albümünü çıkarmaya hazırlanıyor. Umut Akyürek’in eşi olan ve aynı zamanda oyunculuk eğitimi alan Ertuğrul, kendisine ’türkücü’ diyenlere sitem ediyor: "Türkücü denildiği zaman tuhaf oluyorum. Bana türkücü demeyin. Türk Halk Müziği sanatçısı olarak görülmek istiyorum."

Yıllardır TRT sanatçısısınız ama pek tanınmıyorsunuz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

- İTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı Şan bölümü mezunuyum. Öğrenciyken TRT İstanbul Radyosu’nun amatör ses yarışmasına katıldım ve derece aldım. TRT’de altı yıl ses sanatçısı olarak çalıştım. TRT’nin kanalları ve radyolarında konserler verdim. Çok iyi bir tecrübe oldu benim için. Konsevatuvardan sınıf arkadaşlarımın içinde şu an çok ünlü isimler var. Ama benim yolum başkaydı. Kendi kültürümüzü ve türkülerimizi en doğru şekilde sunmayı tercih ettim.

n Neden ünlü olmak istemediniz?


- Herkes bunca yıl aynı şeyi söyledi. Çok teklifler geldi. Etrafımdaki birçok kişi, "Memur mu olacaksın, ne yapıyorsun? Albüm yapsana" dedi. Ama ben öyle bir şey istemedim. Ülkemizin binlerce yıllık kültürü var. Bence bu kültürü de gençlerin omuzlayıp taşıması lazım. Bizden önceki kuşakların bunu devam ettirmesini beklemek çok yanlış olur. Ben bu yolu seçtim.

n Beğenilmek çok kötü bir şey mi?

- Tabi ki beğenilmek, ilgi görmek herkesin hayali. Bunu istemiyorum dersem yalan olur. Beğenilmek benim de arzu ettiğim bir şey ama bunu hangi yolla ve ne şekilde yaptığınız önemli. Altı boş insanlar gibi sadece para için çalışan bir sanatçı değilim. Zaten sanatçılığın da böyle bir şey olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Sanatçılık, birtakım emeklerden sonra, pişerek olur. Son zamanlarda işler karışsa da aslolanın bu olduğunu biliyorum. Ben yine de halkın doğru seçimler yaptığını düşünüyorum. Her gün ekranlarda gördüğümüz insanlar 20 bin satarken ekranda çok fazla görünmeyen insanların 200 bin sattığını çok iyi biliyorum.

BU İŞLER EDEBİYAT YAPMAKLA OLMUYOR

n Albümünüz ne zaman çıkacak?


- Çok yakında çıkacak. Benim tarzım türkü aslında. TRT’de çıktığım zamanlarda türkücü gibi görmedi insanlar beni. Çünkü sahneye çıktığım yerlerde de hiçbir zaman türkücü görünümünde olmak istemedim. Şu anda konuşmasında, şivesinde, davranış ve giyiminde türkücü imajı sergileyen insanların aslında türkücü olmadığını biliyorum. Türkücülük imajda olmaz. Onlar konuşmalarında ya da tarzında bunu belli ediyorlar ama kendi yörelerinin türkülerinden haberleri yok. Okumaya başladığı zaman arabesk okuyor. Konuşmalarında köy edebiyatı yaparak her şeyin çözdüklerine inanıyorlar. Ben de şark çocuğuyum, Elazığlı’yım ama türkü söylediğim zaman çok farklıyım. Otantik söylerim. Hiçbir zaman güncel türkülerin peşinde olmadım. Divanlar, gazeller çalıştım. Müzik camiasında sadece ’türkücü’ denildiği zaman tuhaf oluyorum. Türk Halk Müziği sanatçısı olarak görülmek istiyorum. Assolistlik kavramında olduğu gibi. Kirpik takmak, üç-beş tane renkli elbise giyip, arkaya gümbürtülü bir orkestra koyup şarkı söylemek, assolist olmak değil. Yaka bağır açmakla, Anadolu çocuğu edebiyatı yapmakla da olmuyor bu işler.

Zeus erkeklerin hoşuna gider

n Galiba farklı bir çizginiz var.

- Evet, ben albüme türküleri doldurup TRT çizgisinde bir şey yapmadım. Biraz da popülerliği yakalayacak şeylere yer verdim. Onun da hesabını kendimce yaptım. Çok iddialıyım. Bakın şu an Med Akademi’deyim, Haldun Dormen’in öğrencisiyim. Burada oyunculuk öğreniyorum. Güzel bir oyun hazırlıyoruz.

n Oyunda Zeus’u canlandırıyorsunuz değil mi?

- Evet, yüzyıllar öncesinden gelen fakat bugün de devam eden ilişkileri anlatan bir oyun. Adı; Amphitryon. Zeus, kadın delisi baş tanrı. İstediği kadını elde etmek için kılıktan kılığa giren biri. Oyunda şarkıda söylüyorum. Erkeklerin hoşuna giden bir şey Zeus’un yaptığı. Kılıktan kılığa girerek güzel kadınlarla birlikte oluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!