Güncelleme Tarihi:
Selen Seyven fotoğrafları için tıklayın...
Kanal D’nin yeni dizisi "Genco"nun başrol oyuncusu Selen Seyven, kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Aynı zamanda ünlü yönetmen Ezel Akay’ın yeğeni olan ve izleyici karşısına ilk kez dayısının yönettiği "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" filmiyle çıkan Seyven, Tempo dergisine verdiği röportajda "seksi kız" olarak anılmaktan hiç hoşlanmadığını açıkladı.
İzmirli güzel kızlar kontenjanından mısınız?Hayır, ben Ankara doğumluyum. Annem Özbek, babam Yugoslav. Bir melezlik var. Ankara’yı çok seviyorum. Liseye kadar oradaydım. Liseden sonra konservatuvar okumak için İstanbul’a geldim. Müjdat Gezen Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım, üç senedir de orada okuyorum.
n Henüz görmediğimiz bir filmde de oynamışsınız...
- Evet, adı "Janjan". Geçen yıl Kütahya’da çekildi. Ekim ayında vizyona girecek. 17 yaşında, 70 yaşında bir dedeyle evlenmek zorunda kalan, Güzel isminde bir Kürt kızını oynadım.
n Kendinizi güzel buluyor musunuz?
Kendimi hiç güzel bulmam. Bir tek burnumu beğenirim. Bu orijinal hali! Dudaklarımı bazen beğenirim, gözlerimden hiç hoşlanmam, çünkü çok küçükler. Ben şirin olmayı tercih ediyorum. En hoşuma gitmeyen şey de "seksi kız" olarak anılmak...
n Beğendiğiniz, örnek aldığınız kim var peki?
- Tilbe Saran’ın büyük hayranıyım! Zuhal Olcay’ı ve Sumru Yavrucuk’u da çok beğeniyorum.
n Kendi jenerasyonunuzdan beğendiğiniz kimse yok mu?
- Nurgül Yeşilçay’ı beğenirim. Özellikle son filmi "Adem’in Trenleri"nde olağanüstüydü.
n "Genco" dizisi için teklif nasıl geldi? Dayınız Ezel Akay ile bir bağlantısı var mı?
- Hayır. Dayımın ne dizi ile ne de "Janjan" filminde oynamamla bir bağlantısı var. Hatta dayımın, film çekildikten sonra haberi oldu. O kadar meşgul bir adam ki.. "Janjan" için beni bir arkadaşım önermişti, "Genco"da da öyle oldu.
n Dizide canlandırdığınız Pınar nasıl bir karakter?
- Pınar dizideki en temiz, en uslu kız! Babası onu mimarlık okuyor sanıyor, ama o piyano sevdalısı. Genco ile enteresan bir iletişim kuruyor. Genco içine kapanık bir tip. Hademe olarak okula giriyor ama ardında çok şey var. Pınar, Genco’yu açmaya çalışan, onu çözmek isteyen bir karakter.
n Sizin de böyle analitik merakınız var mıdır?
- İyi karakter analizi yaparım. İnsanları, gördüğüm ilk anda çözüyorum. Genelde de doğru çıkıyor.
n Dizide Genco, hademe kılığında okula giriyor. Siz gerçek hayatta bir hademeyle birlikte olabilir miydiniz?
- Aşk o kadar güzel, o kadar tatlı bir şey ki, aşık olduktan sonra kim olduğu umrumda değil. Zenginlik ya da fakirlik bunu engelleyemez.
n İki gönül bir olunca...
- Samanlık seyran olur! Katılıyorum!
n Bir röportajınızda, "Aşklar unutulmaya başlanıyor" demişsiniz. Öyle mi gerçekten?
- Günümüz aşkları o kadar günlük ki... Bence ilişki dediğin uzun olmalı. Bizim jenerasyonumuz her şeyi çok çabuk tüketiyor. Hepimiz çok açız. "Onu bitirdim, şimdi şuna geçeyim" tadında... Annelerimiz böyle yaşamıyorlarmış. O zamanki masum aşkı isterdim. Biz niye tatmin olamıyoruz?
n Bu yaşa-tüket kültürle başa çıkmak için ne yapıyorsunuz peki?
- Ben ilişkilerime, arkadaşlarıma çok sahip çıkarım. İlişkilerim hiç kısa ömürlü olmadı. Biri 1,5 sene, diğeri iki sene sürdü. Şu an yalnızım ama eğer bir gün gerçek aşkı bulursam ve ona inanırsam, onu kaybetmemek için elimden geleni yaparım. Arkadaş konusunda da aynıyım. Gerçek arkadaş, bulunca ona sıkı sıkı sarılıyorum. Çünkü artık insanlara inanmıyorum.
n Bunun için çok erken değil mi?
- Çok darbe yedim! O kadar arkadaş kazığı yedim ki...
n Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz şeyler var mı?
- At biniyorum. Hayvan sevgim çok büyük. Sarıyer’de bir hayvan çiftliğimiz var. Evde de iki tane İran kedim var. Dışarıda gezmeyi çok sevmiyorum. Tam bir ev kedisiyim.
Ezel Akay’ın yeğeni olarak anılmak istemem
n Ezel Akay’ın desteği olmadığına göre, "O olmasaydı da sizin için bir şey değişmezdi" diyebilir miyiz?
Yine böyle olurdu. Ezel Akay’ın dayım olması çok büyük avantaj. İlk ve en önemli kamera deneyimimi "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" filmindeki kısa rolümle onun sayesinde yaşadım. Dayım sonra bana "Hadi gel bir şey yapalım" demedi. Beni orada bıraktı ve "Artık yürü" dedi. Bence en doğrusunu yaptı. Ezel Akay’ın yeğeni olarak anılmak yerine, tek başıma anılmayı tercih ederim. Onunla anılmak da çok büyük bir onur, gurur duyuyorum. Ama kendimle de gurur duymak isterim.