Bana Mastika Çalsana
Güncelleme Tarihi:
Çırağan Palace Kempinski Oteli çalışanları üç ay önce bir tiyatro kulübü kurdu. Otelin çeşitli bölümlerinde çalışan 16 kişi, mesai saatleri dışındaki zamanlarını sahnede geçiriyor. ‘Bana Mastika Çalsana’ adındaki oyunlarıyla Mart’ın ilk haftasında otelin tiyatro salonunda seyirci karşısına çıkacak.
Çırağan Palace Kempinski otel yönetimi, personelin stres atması amacıyla çeşitli projeler üretiyor. Bunlardan biri de otelin tiyatro kulübü. Seçilen yetenekli personel, tiyatro ustalarının gözetiminde sahne tozu yutuyor. Projenin yaratıcısı İnsan Gelişimi ve Eğitim Müdürü Şermin Yılmaz. Tiyatro kulübünün beklenilenden daha fazla fayda sağladığını söylüyor: “Çalışanlarımızın bu oyunla kendilerini daha derinden tanıma imkânı oldu ve neler yapabileceklerini keşfetti. Ayrıca diğer bölümlerde çalışan arkadaşlarımız da bu proje sayesinde yeteneklerini değerlendirme fırsatı buldu. Topluluk önünde konuşmaktan takım çalışmasına kadar, pek çok fayda sağlandı. Örneğin dekorumuz, otelimizin teknik ekibi tarafından hazırlandı. Tiyatro salonu atıl durumdaki bir alana, bizzat otel çalışanlarımız tarafından inşa edildi. Ses ve müzik de aynı şekilde otel ekibi tarafından hayata geçirildi. Oyunun provalarına Kasım’ın ilk günlerinde başladık. Üç aydır haftanın iki günü, mesai sonrasında ve izin günlerinde özveriyle çalışan tiyatro kulübü üyeleri oyunu nihayet sahneye koyma kıvamına getirdi.
DÖRT GÖSTERİ YAPACAKLAR
Personelin üç aydır üstünde çalıştıkları oyunun adı ‘Bana Mastika Çalsana’. Nil Banu Engindeniz’in yazıp A. Togay Kılıçoğlu’nun uyarladığı oyun otelin saray bölümünün zemin katında yapılan tiyatroda 3-4-5-6 Mart’ta sahnelenecek. Tüm şarkılar ve dansların canlı olacağı oyun halka açık ve ücretsiz. Ancak rezervasyon yaptırmak şart. (212) 326 46 46.
OYUN NE ANLATIYOR
Bir durum komedisi olan ‘Bana Mastika Çalsana’, İzmir’in İkiçeşmelik mahallesinde yaşayan Romanları ve hayatlarını anlatıyor. Oyun, baş karakterler Yeşim ve Hüsnü Yusuf’un gözünden çocukluk yıllarına dair anıların anlatıldığı eğlenceli; yer yer de hüzünlü kocaman bir masal aslında. İzleyici bir yanda teyze kızına âşık İskender’in hikâyesine tanık olurken, diğer yanda bir sirk yıldızı olmak için çabalayan Hüsnü Yusuf’u görüyor; iki karısıyla başı dertte Anason Osman’ın öyküsüyle neşelenirken, Hayriye’nin dramıyla hüzünleniyor. Mahallenin zor anlarda nasıl tek vücut olabildiğine, dayanışmanın ve paylaşmanın yüceliğine tanık olunuyor.