OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 10, 2004 00:00
Popstar yarışmasının Türkiye'ye armağanlarından biri Barış. Ne yapar ne eder bilemem. Ama seyirci olarak benim favorim. Popstar için mini bir röportaj yapma vesilesiyle kendisiyle tanıştım. Mini'si televizyonda yayınlandı, maksi'si bugün burada huzurlarınızda. İşte izlenimlerim: Kafası çalışıyor, iyi bir eğitim almış, iyi aile çocuğu, düzgün, hatta fazla düzgün! Haliyle biraz düz. Gibi duruyor başta! Size güvenene, kendini teslim edene kadar. Bu çocuğun böyle bir sorunu var işte. Müthiş bir savunma mekanizması var. Sürekli kendini korumaya çalıştığı için, biraz gergin. Tellerine dokunsan müzik yapabilirsin. Kendini bırakmıyor. Kolay gevşemiyor. Ama biliyor musunuz sağlam. Sıkı duruyor. İnsan onun gibi birine güvenebilir. Onunla yola çıkabilir. Yarışmaya İstanbul'dan katıldı ama bu diyarlarda çok yeni, iki sene olmuş geleli, bence tutukluğu bundan. Oyunu kurallarına göre oynamaya çalışırken, aşırı derecede dikkatli, hata yapmamaya uğraşıyor. Bu da handikapı oluyor. Açık açık da söylüyor: ‘‘Kardeşimden başka arkadaşım yok burada.’’ Ama ben adamı seviyorum. Fiziğini seviyorum. Sakinliğini, duruluğunu seviyorum. Sesini seviyorum. Asaletiyle birlikte tuhaf bir naifliği var onu seviyorum. Konsantre olabilmek için kendi kendine şarkı mırıldanmasını seviyorum. ‘‘Bu elma yıkanmış mı?’’ diye sormasını seviyorum. Bu sterilliğini komik ve saf buluyorum. Ve sahici olduğunu düşünüyorum. Son söz: Barış'ın ileride açılacağına, bütün bu engellerinden, kısıtlarından kurtulacağına ve iyi bir popstar olacağına inanıyorum.DUŞTA SEVGİLİNİN KULAĞINA ŞARKI SÖYLEDİMüzik desem siz bana ne dersiniz...- Gündelik hayatımda hep bir fon müziği var benim. Beni rahatsız eden şeylerden kaçmak için sürekli kafamda şarkı söylerim. Müzik benim yaşam bağlantım...Hiçbir kadın için şarkı söylediniz mi?- Söyledim, yaptım, yazdım, besteledim.Bunu ona okudunuz mu?- Evet, okudum.Hadi şimdi de okusanıza...- Tamam. (Okuyor. Ve güzel okuyor...)Ne yaptı?- Çok duygulandı. Gözleri doldu. Romantik bir andı.O romantik anı anlatsanıza. Nerede okudunuz? Evde koltukta mı oturuyordunuz, bir kafede miydiniz, restoranda
yemek mi yiyordunuz? Ne yapıyordunuz?- Söylemek zor ama...Niye zor olsun!- Peki o zaman: O an birlikte duÅŸtaydık ve onun ben kulağına söyledim!Vayyyy. Su akıyor muydu peki tepenizden! Daha iyi canlandırabilmemiz açısından...- O kadar canlandırmanıza gerek yok! Benim için özel bir andı. Sadece bunu bilin yeter...DOÄžRU, FAZLA KONTROLLÃœYÃœMNasıl bu kadar kontrollü olabiliyorsunuz? Fazla kontrol fayda deÄŸil zarar getirir insana! Ne bu? KiÅŸilik mi? N'olur yani kendinizi biraz bıraksanız...- DoÄŸru, fazla kontrollüyüm. Elimden geldiÄŸince rahatlamaya çalışıyorum. Ama biraz daha zamana ihtiyacım var. Belki de biraz yırtık olabilmek için güveneceÄŸim insanlara ihtiyacım var. Bunun eksikliÄŸini ben de hissediyorum. Sürekli temkinli olmak, sürekli doÄŸru kelimeleri seçmeye çalışmak yorucu bir ÅŸey.Ä°lk çocuk olduÄŸunuz için mi bu böyle?- Ben onuncu çocuk çıksam da deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmazdı! KiÅŸiliÄŸim bu. Bende bir mükemmelliyetçilik var. En doÄŸru kelimeyi seçmeliyim, duygularımı en doÄŸru ÅŸekilde ifade etmeliyim, gramer hatası bile yapmamalıyım! Ama sürekli hata yapmamaya çalışmak da zor bir ÅŸey. Ben de hoÅŸnut deÄŸilim bu halimden. Ä°nsana ağırlık veriyor. Bunu aÅŸmak istiyorum. Çok daha rahat davranabilmek, farklı yönlerimi sergileyebilmek, yeri geldiÄŸinde çılgınlık yapabilmek istiyorum. Ama bu hatasız olma saplantım, ÅŸimdilik buna engel oluyor. Ä°nanıyorum ki, zamanla daha yırtık, daha rahat, daha düşünmeden aklına geleni söyleyen bir yanım ortaya çıkacak...ÅžU DANS MESELESÄ°Bir gece kulübüne gittiÄŸiniz zaman, kendinizi bırakıp dans edebiliyor musunuz?- Çok çok nadir olan bir ÅŸey. Çok havaya girmiÅŸ olmam lazım. Yanımdaki arkadaÅŸlarımla çok keyifli bir gece geçiriyor olmam lazım. Mesela, ben bu yarışmada dans etmedim ÅŸimdiye kadar. Belki de dans etmeden bitecek. Dans etmeden eleneceÄŸim ya da kazanacağım. Ama bir gün gelecek ki, görecekler Barış karşılarında dans da ediyor. Ve yüzüne gözüne bulaÅŸtırmadan! Ama ben bunu istediÄŸim gibi yapacağıma inanmadan, böyle bir ÅŸey kalkışmam. Ben bir iÅŸi yapıyorsam hakkını vermeliyim...BEN KIVIRTMIYORUMÖnce bu Ä°zmir-Ä°stanbul meselesini halledelim. Memleket nere?- Yarışmaya Ä°stanbul'dan katıldım. Ama Ä°zmirliyim ben...Ä°zmir size ne kattı, Ä°stanbul ne kattı? Bu ÅŸehirlerden neler aldınız?- Ä°zmir, benim çocukluk ve gençlik yıllarımın geçtiÄŸi yer. Saf ve saÄŸlam dostuklarım var orada. Ä°stanbul için aynı ÅŸeyi söyleyemeyeceÄŸim. Geleli daha 2 yıl oluyor. Ondan önce de 7 senelik bir Ankara maceram var. Yani üniversite yılları...Ä°zmir'in kızları için doÄŸru olan ÅŸey erkekleri için de geçerli mi? Åžunu demek istiyorum: Ben sizi çekici buluyorum. Siz de aynı ÅŸekilde kendinizi çekici buluyor musunuz?- Artık buluyorum!O nedenle mi üstü çıplak poz verdiniz!- O gerçi, çıplak poz olarak nitelendirilebilecek bir ÅŸey deÄŸil ama kendimi beÄŸeniyor olmamın tabii ki bunda payı var. Kendisini beÄŸenmeyen saklamaya, bir ÅŸeyleri örtmeye çalışır deÄŸil mi?Peki bel bölgenizde biraz fazla kilolu olduÄŸunuzu kabul ediyor musunuz!- ErkekliÄŸin ÅŸanından deÄŸil mi?Bir erkeÄŸin bel bölgesinde fazlalığı olması, yani biraz göbekli olması -gerçi buna seks kuÅŸağı diyenler de var- hakkında ne düşünüyorsunuz!- Valla, ben o kuÅŸağı seviyorum. Ama ilerleyen günlerde ondan bir parça giderse de fena olmaz. Sporumu eksik etmeyen bir insanım. Herkes gibi ben de daha fit olmak isterim.Bu tür sorular sorulunca rahatsız oluyor musunuz? Yoksa normal mi karşılıyorsunuz?- Normal karşılıyorum.YaÅŸasın! Rahatladım. Çünkü ben zannettim ki, size Türkiye'nin gayri safi milli hasılasını filan sormam gerekiyor. O kadar ciddi duruyordunuz ki!- Öyle bir ciddi duruÅŸ yansıdı. Bu sahte bir yansıma da deÄŸil. Ama sadece ciddi deÄŸilim...Bu arada ben Türkiye'nin gayri safi milli hasılasını bilmiyorum. Siz biliyor musunuz?- Hayır.GömleÄŸinizi çıkarıp, fotoÄŸraf çektirdikten sonra sanki biraz kıvırttınız. Mazeret bulmaya çalıştınız: ‘‘Ben aslında üstümü deÄŸiÅŸtiriyordum da o zaman çektiler.’’ Åžimdi hangisinden piÅŸmansınız: GömleÄŸinizi çıkarttığınız için mi? Yoksa insanlar üzerinize gelince ‘‘Gömlek benim. Beden benim. Yaptım kardeÅŸim. Size ne?’’ diyemediÄŸiniz için mi?- GömleÄŸimi çıkarttığım için piÅŸman deÄŸilim. Ama zamansız bir eylemdi. Huzursuz oldum ve gardımı alarak cevap verme gereÄŸi duydum. Yoksa yaptığım ÅŸey ne terbiyesizlik ne ahlaksızlık. Yine de kendime ‘‘Yanlış oldu Barış, zamanlaması doÄŸru deÄŸildi’’ dedim. Kıvırtma yok ama...Ne var peki?- Onlar bizim ilk canlı yayın tecrübelerimizdi. Canlı yayın esnasında kelimeleri seçerek kullanmak, kelimelerin nereye gideceÄŸini kestirmek kolay olmuyor.Star olabilmek için insanların huyuna gitmek zorunda mı hissediyorsunuz kendinizi?- Kesinlikle hayır.ÜÇ YIL SÃœREN AÅžKÇok sık áşık olur musunuz?- Çok sık áşık olduÄŸuma inandırırım kendimi.O ne demek?- Hayatıma aÅŸkı dahil etmek için elimden geleni yapıyorum demek. AÅŸkın hayatımdaki en önemli ÅŸey olmasını istiyorum. Ben aÅŸka áşığım...Ben bu ‘‘AÅŸka áşık’’ laflarını anlamıyorum. Daha düz beyinliyim! Ben ÅŸuna áşık oldum. Åžu kadar yıl devam eden bir iliÅŸkim oldu. Şöyle hissettim gibi ÅŸeylerden anlıyorum...- Üç sene süren bir iliÅŸkim oldu. AÅŸk filmlerinde düşülen bütün komik durumlara da düştüm. Ona besteler yaptım. Güzeldi. AÅŸktı. Ama bitti.Ne yapıyordur sizi ekranda görünce...- Yüzünde hoÅŸ bir tebessüm oluÅŸuyordur. Benim için mutludur. Çünkü o benim bütün hayallerimi biliyordu. Bütün kalbiyle, kurduÄŸum hayallerin gerçekleÅŸmesini istiyordur. BU ÇOCUK KÄ°MSELERE BENZEMEZ DESÄ°NLERPuanınız tuttuÄŸu için mi Mülkiye'ye girdiniz? - Hayır. Ä°steyerek girdim. ÖSS sınavından bir gün önce aileme, ben Mülkiye'de okumak istiyorum dedim.Hedef, ideal neydi? Siyasal Bilgiler'e girip hariciyeci olmak mı?- Gençken, idealler biraz da çevrenin empozesiyle ÅŸekilleniyor. Evet, ‘‘Siyasallı olmak sana yakışır’’ dediler. Ama her ÅŸeye raÄŸmen benim kendi kararımdı. Ne var ki, Ankara'ya gittikten sonra ne kadar özgürlüğüme düşkün olduÄŸumu fark ettim. Müzik aÅŸkımı fark ettim. Ben daha serbest iÅŸler yapmak istiyorum. Kitlelerin sizi nasıl hatırlamasını istersiniz: Deli, marjinal, uçuk kaçık olarak mı? Yoksa çok efendi, çok düzgün, çok saygılı ve kibar olarak mı?- Öyle bir tanımlama getirmeliler ki, daha önce yaptıkları hiçbir tanımlamaya benzemesin. Bu çocuk kimselere benzemez desinler. Saydığınız o iki gruptan da bir ÅŸeyler olmalı o tanımlamanın içinde...Ne var ki ÅŸimdiye kadar efendi, uslu, kibar, saygılı gibi sıfatlarla anılıyorsunuz. Sadece bu sıfatlarla kalıcı olabileceÄŸinize inanıyor musunuz?- Monotonluk herkesi sıkar. Ki özellikle popüler kültür, her an bir devinim içerisinde, bunlar yetmeyecek tabii...Zerrin Özer sizin için asil demiÅŸti. Kime sorsanız düzgün çocuk diyor. Allah aÅŸkına sizin hiç mi çılgınlığınız yok? Bir çılgınlık söyleyin...- Ben bir deniz çocuÄŸu olarak, gözlerden uzak bir plajda denize girmeyi çok severim...Oldu mu böyle bir vaka?- Var tabii böyle bir vaka...Şöyle bir korkunuz yok mu: Bu çocuk iyi hoÅŸ da biraz muhallebici çocuÄŸu!- Yok, asla.Ölçülü, tutarlı, ne dediÄŸini bilen, saygılı, defosuz... Defosuz olmak sizin defonuz olabilir mi!- Defosuz olma kaygısı yaÅŸayan herkesin defosu budur. Kendim için ÅŸunu söyleyebilirim: Biraz zor açılıyorum. Gerçi açıldığım zaman da geri dönüşüm olmuyor. Ama ben insanlara kolay kolay güvenemiyorum. Benim samimiyetime layık olup olmadıklarına, beni kırıp kırmayacaklarına inanmam zaman alıyor.Ne oldu? Çok mu kırıldınız? Birileri sizi çok mu acıttı ki, etrafınıza duvarlar ördünüz...- Kırılmamış kalp olabilir mi? 18 yaÅŸ öncesinde ‘‘Kız gibisin, bir kız gibi duygusalsın, aşırı hassassın’’ derlerdi. Zamanla insan bunu törpülemeyi öğreniyor. Demek istiyorum ki, bir savunma mekanizması geliÅŸtiriyor ve kendini kapatmaya baÅŸlıyor.Kızlar 18 yaÅŸ öncesinde ilgi duyar mıydı size?- Hayır. Onlar beni reddetti. Kendi hikayemi biraz da çirkin ördek masalına benzetiyorum. Grubun en popüler, en dikkat çeken, en aranılan insanı hiçbir zaman deÄŸildim. Ama üniversite yaÅŸantısıyla birlikte sanki her ÅŸey tersine döndü. Bir sürü meziyetim ön plana çıktı. Yolda, belki benim ‘‘Ne hoÅŸ bir abla’’ diyeceÄŸim insanlar, baktım ki beni süzmeye baÅŸlıyorlar. Sonra anladım ki, beni beÄŸeniyorlar...Siyasal Bilgiler'de okuyan birinin baÅŸka bir ÅŸey yapması beklenirken sizin Popstar'da iÅŸiniz ne?- Tam da bu iÅŸte: Ä°nsanın içinden gelen sesi dinlemesi gerektiÄŸini savunuyorum. Belki hálá popçulara zibidi gözüyle bakan insanlar vardır. Ben, Siyasal eÄŸitimini tepiyor, popçu olmaya çalışıyor demelerini göğüslemek istiyorum. Çünkü hayatta önemli olanın, mutlu olduÄŸun ÅŸeyi yapmak olduÄŸuna inanıyorum.Siyasal Bilgiler'de okumuÅŸ birinin elde ettiÄŸi kazanımları elinizin tersiyle itmeyi kabul ediyorsunuz yani!- O kazanımlar benim içimde zaten. Ama o okulu bitirdikten sonra elde edeceÄŸim bir sıfat vardı, hariciyeci ya da baÅŸka bir ÅŸey. O sıfatlar beni artık ilgilendirmiyor.Â
button