Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2010 00:00
Emre Ergani, gece hayatının gözdeleri Blackk’ten Biber Restoran’a kadar pek çok mekanın işletmecisi, Boğaz’dan Nişantaşı’na İstanbul eğlencesini elinde tutuyor. Şimdilerde W Otel’in mutfağı da ondan soruluyor. Yaklaşık 20 saatini çalışarak geçiriyor. Onu bu yoğun temposunda rahatlatıp ve dinlendirense oyuncakları ve dünyanın her yerinden topladığı objeleri. Evinde küçük araba maketlerinden mekanik tilt makinesine binin üstünde oyuncak var
Oyuncak merakı nereden geliyor?- Çocukluğumdan beri oyuncaklara ilgim var. Zamanla herkes bu merakımı öğrendi. Bir süre sonra “Emre’ye ne alınır?” dendiğinde akla otomatik olarak ‘oyuncak’ cevabı gelmeye başladı. Böyle başlayan hikayem 18 yıldır sürüyor. Zamanla oyuncaklarımın sayısı çoğaldı.
Çocukken istediğiniz kadar oyuncağınız olmadı mı ki sonradan kendi paranızla oyuncak almaya başladınız?
- Tam tersi. Babam maliye bakanlığında görevliydi. Ve o dönem rotasyonlu olarak dört yılda bir yurtdışına giderdik. Bu sayede bir süre Londra’da bulundum. Oyuncakların kıt olduğu bir dönem olmasına rağmen oyuncak dolu bir çocukluk geçirdim. Dört yaşından itibaren de hep iyi oyuncaklarım oldu.
En çok araba oyuncağı görüyorum. Bir araba maketinde sizi ne etkiler?- Açıkçası evde onları görmekten çok büyük keyif alıyorum. Oyuncaklar beni heyecanlandırıyor. Büyülü bir dünyaları olduğuna inanıyorum.
Oyuncaklarınızla oynuyor musunuz?- Yok, oyun oynamıyorum ama hediye gelen bir arabaya bakarak en az yarım saat geçirebilirim.
Evinizde oyuncak dışında da objeler var...- Evet. Eski bir buzdolabı da, bir motosiklet de evimin bir parçası olabilir. Aslında oyuncağı çağrıştıran her şey beni heyecanlandırmaya yetiyor.
Koleksiyonunuzdaki en eski ve özel oyuncak hangisi?- Alinur Velidedeoğlu’nun babasından kalan bir araba var. Bana hediye etti. 1940’lı yıllardan. O yüzden benim için çok özel bir parça.
BERLİN’DEN MEKANİK OYUNCAKLAR NEW YORK’TAN FİGÜRLER ALIYORUM
Hangi ülkelerden oyuncak alıyorsunuz?- Aklına gelebilecek her yerden. Seyahat programı hazırlarken bütün arkadaşlarım farklı noktaları belirler. Benimse listemde mutlaka oyuncakçılar vardır.
Mesela nereden ne alıyorsunuz?- Berlin’de mekanik oyuncaklar var. New York figür almak için ideal. Londra’da özellikle araba maketleri satan iyi dükkanlar açıldı. Paris’te de uğradığım bazı dükkanlar mevcut. İnternet sayesinde dünyayı gezmene de çok gerek yok. Koltuğunuzun sıcaklığında koleksiyonerlerle iletişim kurabiliyorsunuz.
Türkiye’de özel alışveriş noktalarınız var mı?- Birkaç maket dükkanı dışında fazla alternatif yok. Zaman zaman eskicilerde parçalara rastlıyorum.
Peki bir oyuncağın değerini ve iyi bir parça olduğunu tam olarak ne belirler?- Neyi toplamak istediğinle alakalı. Tarihi değeri olan oyuncaklar gerçekten pahalı. Bazıları sınırlı sayıda üretiliyor. Örneğin bir araba maketinden sadece 250 tane üretiliyor. Onun ileride değerli bir parça olacağı zaten ilk çıktığı günden belli. Ya da savaştan çıkmış yarısı yanık bir ayının değeri çok ciddi rakamlara ulaşıyor.
Oyuncak biriktirmek iyi bir yatırım mı?- Çok uzun vadede iyi bir yatırım olabilir. Bazen bir parçanın değerlenmesi için üstünden asır geçmesi gerekebiliyor. Ama bu tablo veya heykel toplamak gibi değil. Tam bir keyif işi.
Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesi’ni gezdiniz mi? İleride siz de bazı parçaları sergilemeyi düşünür müsünüz?- Tabii gezdim. Benimki biraz daha hobi gibi. Müze yapmak gibi bir hayalim yok. Herhalde benden sonra ailem bu işe devam eder, o kadar.
Peki oyuncaklı bir mekan açmaz mısınız?- Bunu bir ara düşündük. İlerleyen zamanlarda olabilir.
KADINLARI ETKİLEMEK İÇİN TOPLAMIYORUM
Oyuncak seven erkekler daha mı çocuksu oluyor?- Hem yaptığım iş hem de yaşantım biraz çocuk ruhlu olmayı gerektiriyor. Tabii benim de çocuksu bir tarafım var. Ve o yanım hiç büyümesin istiyorum. Böyle mutluyum. Dostlar arasındaki lakabım da Küçük Prens.
Neden?- Büyük bir hayal dünyam var. Ama Küçük Prens’ten farkım hayallerimi gerçekleştirmem.
Bir erkeğin bir sürü oyuncağı olması kadınları nasıl etkiliyor? - Bunu hiç düşünmedim! Ayrıca oyuncakları kadınları etkilemek için de toplamıyorum.
Sizin bu ilginize şaşıran arkadaşlarınız var mı?- 40 yaşında bir adamın oyuncak toplaması tabii ki enteresan. Ama her insanın kendine ait bir dünyası vardır.
Siz kadınlarla mı erkeklerle mi daha iyi anlaşanlardansınız?- İnsanlarla iyi anlaşan bir erkeğim. Çok iyi dostları olan şanslı biriyim.
Geceleri erkek arkadaşlarınızla mı eğlenmeyi tercih edersiniz?
- Erkek erkeğe çok güzel
yemek yenir. Ama erkek erkeğe eğlenmeyi hayal edemiyorum. O kadınlı erkekli olur.
Sert ve cool bir havanız var...- Görüntümün neden böyle algılandığını çözemiyorum. Kendimi duygusal olarak tanımlayabilirim. Hırslı bir tipim. İki dünyam var. Biri içimde yaşadığım özel bir hayat. Evden bir ay bile çıkmadan durabilir ve çok zevk alabilirim. İşim gereği diğer bir yanımsa sosyaldir.
İLGİM OLANLARI BİRİKTİRİR SONRASINDA DA DEPOLARIMOyun ve oyuncak dendiğinde aklınıza ne geliyorsa ilgim var. Bir odam objeler ve oyuncaklarla doluyken, diğeri PlayStation için dekore edildi. Ekran karşısında özel bir koltuğum var. Oyundaki gelişmelere göre titreşiyor. Ayrıca babamdan aldığım terbiye gereği ilgim olan her şeyi toplamayı seviyorum. Saat ve gömlek takıntım da var. Ben aslında toplamayı tercih ediyorum. Hiçbirini de atamam, hepsi depolanır.
ÇEŞME İÇİN PROJESİ VARBu sene Serdar Bilgili ve ‘W’ grubuyla anlaştık. W Hotel’in bütün yeme-içme işlerini aldık ve dört ayrı mekan yaptık. Bunlardan biri Minyon. Diğeri Frederic’s adlı bir restoran. Bir başka mekansa keyifle bir şeyler atıştırılabilecek, iyi müzik dinlenebilecek W Lounge. Ve otel misafirlerine ait özel bir mekan daha var. İşletmeciliğini üstlendiğim Biber, Blackk ve Bianca gibi diğer mekanlar da devam ediyor. Çeşme için de yeni projelerimiz var.