Bana göre rekabet diye bir şey yok herkesin kendince bir çekiciliği var

Güncelleme Tarihi:

Bana göre rekabet diye bir şey yok herkesin kendince bir çekiciliği var
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2008 00:00

Otelimizin önü fotoğrafçılar ve ünlüleri merak eden onlarca insanla dolu. Sadece bizim otelimizin değil, tüm otellerin önü insan duvarlarıyla çevrili. Herkes ne zaman çıkacağı meçhul bir ünlüyü yakalayabilmek umuduyla fotoğraf makinesine sarılmış.

Birbirinden şık, alabildiğine dekolte giysili yüzlerce kadın sokaklarda. Festival sarayına ulaştığımızda görüntü daha da baş döndürücü. İşte Cannes Film Festivali’nin kalbinin attığı yer, meşhur kırmızı halı! Şimdi iki yanımız ve arkamız yüksek bir fotoğrafçı ve kameraman duvarı ile örülü. Galaya katılıp kırmızı halıda yürümek için sıramızı beklerken önümüzden oyuncu Michelle Yeoh geçiyor. Ve işte biz de halıyı geçiyoruz... Cannes Film Festivali’ne gidip yapılabilecek en eğlenceli şeylerden biri şık giyinip kırmızı halıda yürümek. Festivalin güzel yüzlerinden biri de Fotomodel Doutzen Kroes (23). Dünyanın en çok kazanan 5’inci modeli olan Kroes doğal olarak Cannes fotoğrafçılarından büyük ilgi gördü. Bebek yüzlü fotomodel festivalin resmi sponsoru olan L’Oreal’in iki yıldır mankeni, reklam ve tanıtım kampanyalarında yer alıyor.

Küçük bir yerden çıktınız ve çok hareketli bir dünyaya girdiniz bu nasıl duyguydu?

- Fotomodel olmak benim için bir peri masalı gibiydi. Sadece 1.600 kişinin yaşadığı bir kasabada büyüdüm. Arkadaşlarımla gezerdik, bol bol spor yapardım, sürat pateni, korfbol... 17 yaşındayken Amsterdam’da bir model ajansına fotoğraflarımı gönderdim, 18 yaşında New York’taydım.

18 yaşında dünya çapında bir model oldunuz, o yaşta buna hazır mıydınız?

- 18 model olmak için güzel bir yaş. Ben, ailemin beni çok iyi yetiştirdiğini düşünüyorum, insanlarla konuştukça bana hayatla ilgili bir çok şeyi zaten öğretmiş olduklarını görüyorum. Şu an 23 yaşındayım, bu bir model için büyük bir yaş bile sayılır. Ama tabii kendimi iyi hissediyorum.

Bu işe ne kadar devam edeceksiniz, birçok kişi için modellik başka işlere atlamak için bir basamak gibi...

- Bilmiyorum, şimdilik hálá çok hoşuma giderek yapıyorum. Mutlu hissettiğim sürece de yapacağım. Hayatı olduğu gibi yaşamayı seviyorum. Hayatta birçok olasılık var ve ben de hepsini olduğu gibi kabul ediyorum. Sadece, eğer mümkün olsa psikoloji okumak isterdim. İnsanların nasıl düşündükleri, nasıl davrandıkları ilgimi çekiyor. Ama ne yazık ki bunun için vakit yok.

Siz de tüm fotomodeller gibi çok seyahat ediyor olmalısınız, bu seyahatlerden hoşlanıyor musunuz?

- Sürekli ve dünyanın her yerine seyahat ediyorum. Avustralya’dan yeni geldim. Çin, Brezilya, Meksika, Bahama Adaları, Karaib Adaları gibi bir çok ilginç yere gittim. Bunu işimin avantajı olarak görüyorum. Gittiğim ilginç yerlerde bir iki gün fazladan kalmaya çalışıyorum. Başımda kasket, sırtımda çantamla turist gibi geziyorum, kültürleri hakkında öğrenebileceğim her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Örneğin bir günlüğüne gittiğim Çin’de kız kardeşimle buluşup 3 gün daha kaldık.

Modeller arasında sıkı bir rekabet var, siz de yükselene kadar bunun stresini yaşadınız mı?

- Asla! Eğer bir iş ve 10 kız varsa bu işi almak için diğer kızlara karşı kaba davranmanın anlamı yok. Ben pozitif düşünürüm, "umarım bu işi alırım" derim. Veya olabildiğince kendime güvenli yürürüm ama asla diğerlerine kaba olamam. Bence aslında bir rekabet yok, çünkü herkes birbirinden farklı. İşi alırsam diğerlerinden daha iyi olduğum için, seçenler daha fazla hoşlandığı için, farklı özelliklerim olduğu ya da farklı göründüğüm içindir. Kimse bu konuda bir şey yapamaz, bu yüzden kimseyi kıskanmıyorum. Beyonce’yi düşünün onun gibi muhteşem birini nasıl kıskanabilirsiniz. Böyle kişilere sadece imrenirim.

Ne kadar erdemli bir bakış açısı bu...

- Evet kıskansanız ne yapabilirsiniz ki, o his size geri döner ve asla o kıskandığınız insan gibi olamazsınız. Elbette ki bu zor bir durum. Hollanda’da çok tanınıyorum ama bir yandan yeni küçük kızlar bu işe girmeye devam ediyor. İnsan doğal olarak "eyvah arkamı kollamam lazım" diye düşünebiliyor ama ne yapabilirsiniz ki? Hiçbir şey! Tek yapmanız gereken onlar adına sevinmek ve onlara yardımcı olmak.

Buradan sonra oyunculuk ya da medya ile ilgili başka bir işe atlamayı düşündünüz mü?

- Bunu bazen düşünüyorum. Şu anda modelim ama ileride farklı fırsatlar gelecektir. Hollanda’ya geri gidersem örneğin bir seyahat programı için sunucu olarak çalışabilirim. Kamerayla ilginç yerlere gidip insanlara orada olup biteni anlatmak isterim. Böyle bir iş yapmaya bayılırdım. Ama böyle şeyler için zaman var. Demek istediğim şu anda yaptığım işin tadını çıkarmam lazım.

Gerçekten de içinde bulunduğunuz hayat çok görkemli, buna nasıl alıştınız?

- Aslında hálá alışamadım. Bazen çok etkileyici bir otel odasına gittiğimde kendi kendime soruyorum, acaba bu bir rüya mı? Dün harika bir teknedeydim yine kendi kendime şu anda burada olduğuma inanamıyorum, dedim. Yani buna alışamıyorum. Alışacağımı da sanmıyorum.

Belki de alışmamak daha iyidir.

- Bence özel olduğunu hissetmek ve bunun değerini anlamak harika bir şey.

BENİM İÇİN İNSANLARDAN ÖNCE HAYVANLAR GELİYOR ÇÜNKÜ...

UNICEF, WWF ve Greenpeace’e destek veriyorsunuz, onlar için neler yaptınız?


- Şu anda onlara sadece maddi destek veriyorum. Biliyorum bu kolay olan ama daha fazlasını yapmak istiyorum. Örneğin WWF ile ormana gidip orangutanlara yaklaşmak ya da kutuplara gidip kutup ayılarını görmek... Greepeace’in çalışmalarını çok etkileyici buluyorum, onlara para gönderiyorum. Onların çalışmalarını da çok etkileyici buluyorum. Hayatlarını tehlikeye atıyorlar. UNICEF’i çocuklar için seçtim. Onlara da bir katkıda bulunmak güzel ama sanırım benim için insanlardan önce hayvanlar geliyor. Çünkü onlar hiçbir şey söyleyemiyorlar ve biz doğayı öldürüp onların yaşam alanlarını ellerinden almaya devam ediyoruz. Kişisel olarak bu konuda herkesin yapabileceği şeyler var. Su ve enerji tasarrufu, geri dönüşüm bile herkesin yapabileceği küçük ama önemli şeyler.

DÜNYANIN EN ÇOK KAZANAN MODELLERİNDEN

Hollanda’nın kuzeyinde Friesland bölgesinde doğdu. Liseyi bitirdikten sonra Amsterdam’daki mankenlik ajansı Paparazzi’ye fotoğraflarını gönderdi, New York’ta modellik yapmaya başladı. Time, Vogue, Harper’s Bazaar dergilerine kapak oldu. Victoria’s Secret kataloğu çekimlerinde yer almaya devam ediyor. Gucci, Calvin Klein, Tommy Hilfiger, Escada, Dolce&Gabbana, Valentino, Versace and Neiman Marcus markalarının reklam kampanyalarında çalıştı. 2005’te Vogue.com sitesi okurları tarafından yılın modeli seçildi. Mayıs 2007’de Amekiran Vogue dergisi için tanınmış modeller arasında, yeni süpermodel olarak kapakta yer aldı. 2008 Pirelli Takvimi için poz verdi. 2008’de 6 milyon dolarlık geliriyle Forbes dergisinin en çok kazanan 15 süpermodel listesinde 14’üncü sıradaydı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!