Güncelleme Tarihi:
Nehir Erdoğan fotoğrafları için tıklayın
Rol aldığı Türk-Amerikan ortak yapımı "Broken Angel" filmi ile yurtdışına açılan Nehir Erdoğan, bir yandan da yönetmen Mustafa Altıoklar ile evlenmek için gün sayıyor. İlişkisinden "ballı kaymaklı" diye söz eden Erdoğan, Eve dergisine samimi açıklamalarda bulundu.
Türk Amerikan yapımı "Broken Angel" filmiyle Hollywood’a adım atıyorsunuz. Filme nasıl dahil oldunuz?
- 2004’te "Okul" ve "Hababam Sınıfı" filmlerinin çıktığı dönemdi. Filmin yönetmeni Aclan Büyüktürkoğlu’nun ve filmin yapımcısı eşi Leslie Büyüktürkoğlu’nun arkadaşı olan Ruba sayesinde geldi bana proje. Amerika’da yaşadıkları ve Türkiye’den uzak kaldıkları için ondan casting konusunda yardım istemişler. Sadece karakterin özelliklerini anlatarak "Kim olabilir" diye sormuşlar. Aslında Ruba da beni tanımıyordu ama o dönem filmlerimi izlemiş ve ona
Filmde sizi alışık olduğumuzdan çok daha farklı bir rolde göreceğiz galiba...
- "Sadece güzel olduğu için oyunculuk yapıyor" cümlelerini hiçbir zaman duymak istemedim. Bunu duymamak için de elimden geleni yaptım. "Broken Angel"da dil öğrenimi için Amerika’ya giden Ebru adında bir kızın başından geçenler anlatılıyor. Aslında bana çok uzak bir karakterdi Ebru. Ben daha güçlü, daha ayakları üzerinde durabilen biriyimdir. Ebru ise daha kırılgan, daha naif. Hepimiz kırılganız, ama o kendisine cezalar vermeye başlıyor.
Başarılı diziler, filmler, şimdi Amerikan yapımı bir film... Şans mı, isabetli karar mı, çok çalışmak mı; nedir sırrı?
- Hepsi var. Okulunu okumama rağmen çok çalıştım; hep ustalarımı izledim. Hálá "Ben şahane bir oyuncuyum" diyemem. Elimden geleni yaptığımı biliyorum en azından. Bir de seçimler önemli. Tekliflerin kimini reddedip, kimini kabul etmek işe yarıyor.
Nişanlınız Mustafa Altıoklar’ın filminiz için yorumunu merak ediyorum...
- Çok beğendi. Birkaç sahnede gözleri doldu.
Akıllı, kontrollü, mantıklı bir tavrınız var. İlişkinizde nasılsınızdır?
- Evde çok komiÄŸimdir. Güldüren taraf hep ben olurum. Dışarıda mantıklı bir duruÅŸum var. Hatta zaman zaman çok sıkılıyorum bu halimden. Geçen gün lisede arkadaÅŸlarımın yazdığı notları buldum. Bu kadar deli, çılgın birini tanımadık diye. Ä°ÅŸ hayatındaki disiplin ve sorumluluk her halime yansıyor. Ama içimdeki duyguları köreltmek istemem.Â
Kıskanç mısınız?
- Kıskançlığım çok yoktur. Kıskançlık aşkı beslediği gibi aşk da kıskançlığı doğuruyor.
Dışarıdan çok farklı iki insan gibi duruyorsunuz. Aranızdaki yaş dahil bazı farklılıklar, birbirinizi değiştirdi mi hiç?
- Aslında anahtar-kilit meselesi; çilingire anahtarı ilk yaptırdığınızda, önce bir uyumsuzluk sergiler. Zaman içerisinde alışır ve birbirini tamamlaya başlar. Doğal olarak ilişki kendini zaten yontuyor. Ayrıştığımız konular var ama onlarla birbirimizi daha çok tamamlıyoruz. Birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz.
- Çok ballı kaymaklı bir hale geldi şimdi hakikaten. Her şeyiyle tanıyorsun, biliyorsun, bütün tepkilerini önceden biliyorsun, karşılıklı tam bir güven kazanıyorsun. Güven, zaman içinde birbirini tanıyarak oluşuyor. Biz işin hakikaten kaymak kısmına geldik. Her şey yolunda, rayında, son derece huzurlu, aynı zamanda aşkımız da hiç bitmemiş şekilde sürüyor.
Aile kavramı size ne düşündürüyor? Nasıl bir fotoğraf canlanıyor gözünüzde?
- Evlenmek bana hiçbir zaman uzak ve korkulacak bir kavrammış gibi gelmiyor. Aile deyince aklıma gelen ilk şey, güven duygusu. Çok çocuğum olsun isterim. Evin içinden şen kahkahalar yükselsin hep. Onları sanatla iç içe büyütmek isterim.
En sonunda da yemyeşil bir bahçenin içinde kitap okurken etrafımızda torunlarımızın koşturduğu bir fotoğraf var hayalimde.
Mustafa Altıoklar’ın bir kız çocuğu olduğu için aslında biraz antrenmanlı olmalısınız. Aranız nasıl onunla?
- Su, şu anda 13 yaşında; OKS’ye hazırlanıyor. Bu senesi çok yoğun geçiyor. Onunla çok iyi arkadaşız her şeyden önce.
Mustafa çok güzel sever ama kibarlık yapamaz
Evlilik teklifi önemli! Sizinki nasıl oldu?
- "Bu senin yüzüğün" dedi, çıkarıp verdi. Çok düz bir adamdır Mustafa. Çok güzel sever ama kibar hareketleri beceremez. Sonra evde aile arası bir nişan yaptık.
Ve beklenen soru: Düğün ne zaman?
- Cevabım hep aynı: Vakit bulamıyoruz.