Balıkçı Hasan’ı yenge yaşatıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2004 01:15
Türkiye’nin en iyi balıkçılarından Hasan Balıkçılar Restoranı’nın sahibi olan eşi Hasan Diridiri’yi iki yıl önce kaybeden Melike Diridiri, kocasının emanetini yaşatmak için güne sabah 6’da başlıyor ve gece 1’de restoranı kapatınca soluğu balıkhanede alıyor.
Hasan Diridiri, Hasan Balıkçılar Restoranı’nı 40 sene önce kurdu. Disiplini ve işine olan sevgisiyle tanınan Balıkçı Hasan, ‘Hem patronum, hem aşçıyım, hem de işçiyim’ cümlesini kendine ilke edinmişti. 5 sene mücadele ettiği hastalık sonucu hayatını kaybettiğinde, arkasında gözü yaşlı bir eş ve iki küçük çocuğun yanı sıra 40 yıllık bir geleneği de bıraktı.
İlkokul mezunu Hasan Diridiri ve üniversite mezunu Melike Diridiri’nin yolları Yeşilköy’deki Hasan Balıkçılar Restoran’da kesişti. Melike Hanım arkadaşlarıyla mezuniyetini kutlamak için gelmişti balıkçıya. Daha sonra yemek yemek için birçok kez Hasan Restoran’ı seçti. Kaçamak bakışmalarla başladı aşkları. 16 yıl evli kaldılar. Melike Hanım üniversitede okurken kendine verdiği sözü tuttu ve aşk çocukları doğurdu. Yıldız 11 yaşında, Hasan Güneş ise 9.
Hasan Bey’in ölümünden sonra Melike Hanım, acısını içine gömüp eşinin bütün ömrünü harcadığı restoranı yaşatmak için kolları sıvadı. Hastalığı sırasında eşi sürekli ‘Bu restoranı ancak sen yaşatabilirsin’ diyordu. Melike Hanım, 2003 yılının Mart ayında Hasan Balıkçılar Restoranı’nı işletmeye başladı.
Güne sabah 6’da başlıyor Melike Diridiri. Çocuklarını okula bıraktıktan sonra restorana geliyor. Dükkana önce balıklar sonra da peynir, yağ, meyve gibi malların girişi başlıyor. Restoran temizleniyor ve saat 11.30’da öğle servisine hazır oluyor. Melike Hanım da kapanana kadar restoranda kalıyor. Bazı geceler balıkhaneye gidip alınacak balıkları da kendi seçiyor. Balıkhaneye gitmeye başladığı ilk günlerde alaycı bakış atanlar şimdi onu görünce ceketlerini ilikliyorlar. n Ayça BARUT
Garsonlar ona ‘yenge’ diyor
Hasan Balıkçılar Restoranı’nda 40 kişi çalışıyor. Yıllarca Hasan Bey için çalışan garsonlar, işletmeyi eşi üstlenince hemen yeni düzene ayak uydurmuşlar ama Melike Hanım’a ‘yenge’ diye seslenmekten birçoğu vazgeçememiş.
‘Bizim hayatımız balıktı’ diyor Melike Diridiri. 16 yıl Hasan Bey’in yanında öğrendiklerini profesyonelliğe dökmekte çok da zorlanmamış. Haftanın yedi günü yaşadığı yoğun tempodan da hiç şikayetçi değil: ‘Emek olmadan yemek olmaz. Bu ismi taşımak bir misyon ister. Ben bu çocukların içinde 16 yıl yaşadım. Çalışanlarımın annesiyim.’
Diridiri ‘Hasan öldü, balıkçısının eski tadı yok’ diyenlere de şunları söylüyor: ‘Hasan Bey ölse de Hasan Restoran yine yaşayacak. Yine dünyaca ünlü lakerdası, altın sarısı kalamarı, karidesi ve günlük en taze balığıyla Hasan Bey’in öğrencileri olan aynı ekiple müşterilerimizin hizmetinde olacağız. Balıkçı Hasan’ı sevenlere sesleniyorum. Burayı yaşatmak için bana destek olsunlar ve hiçbir dedikoduya prim vermeden gelsinler. Bizim başka hiçbir yerde şubemiz yok.’
Istakozu artık o tutuyor
Melike Diridiri de, eşinin bir zamanlar önünde poz verdiği tezgahın başına geçiyor ve bir balıkçı geleneğini gerçekleştirip eline ıstakoz alıp objektifimize gülümsüyor.
İlkokul mezunu Hasan Diridiri ve üniversite mezunu Melike Diridiri’nin yolları Yeşilköy’deki Hasan Balıkçılar Restoran’da kesişti. Melike Hanım arkadaşlarıyla mezuniyetini kutlamak için gelmişti balıkçıya. Daha sonra yemek yemek için birçok kez Hasan Restoran’ı seçti. Kaçamak bakışmalarla başladı aşkları. 16 yıl evli kaldılar. Melike Hanım üniversitede okurken kendine verdiği sözü tuttu ve aşk çocukları doğurdu. Yıldız 11 yaşında, Hasan Güneş ise 9.
Hasan Bey’in ölümünden sonra Melike Hanım, acısını içine gömüp eşinin bütün ömrünü harcadığı restoranı yaşatmak için kolları sıvadı. Hastalığı sırasında eşi sürekli ‘Bu restoranı ancak sen yaşatabilirsin’ diyordu. Melike Hanım, 2003 yılının Mart ayında Hasan Balıkçılar Restoranı’nı işletmeye başladı.
Güne sabah 6’da başlıyor Melike Diridiri. Çocuklarını okula bıraktıktan sonra restorana geliyor. Dükkana önce balıklar sonra da peynir, yağ, meyve gibi malların girişi başlıyor. Restoran temizleniyor ve saat 11.30’da öğle servisine hazır oluyor. Melike Hanım da kapanana kadar restoranda kalıyor. Bazı geceler balıkhaneye gidip alınacak balıkları da kendi seçiyor. Balıkhaneye gitmeye başladığı ilk günlerde alaycı bakış atanlar şimdi onu görünce ceketlerini ilikliyorlar. n Ayça BARUT
Garsonlar ona ‘yenge’ diyor
Hasan Balıkçılar Restoranı’nda 40 kişi çalışıyor. Yıllarca Hasan Bey için çalışan garsonlar, işletmeyi eşi üstlenince hemen yeni düzene ayak uydurmuşlar ama Melike Hanım’a ‘yenge’ diye seslenmekten birçoğu vazgeçememiş.
‘Bizim hayatımız balıktı’ diyor Melike Diridiri. 16 yıl Hasan Bey’in yanında öğrendiklerini profesyonelliğe dökmekte çok da zorlanmamış. Haftanın yedi günü yaşadığı yoğun tempodan da hiç şikayetçi değil: ‘Emek olmadan yemek olmaz. Bu ismi taşımak bir misyon ister. Ben bu çocukların içinde 16 yıl yaşadım. Çalışanlarımın annesiyim.’
Diridiri ‘Hasan öldü, balıkçısının eski tadı yok’ diyenlere de şunları söylüyor: ‘Hasan Bey ölse de Hasan Restoran yine yaşayacak. Yine dünyaca ünlü lakerdası, altın sarısı kalamarı, karidesi ve günlük en taze balığıyla Hasan Bey’in öğrencileri olan aynı ekiple müşterilerimizin hizmetinde olacağız. Balıkçı Hasan’ı sevenlere sesleniyorum. Burayı yaşatmak için bana destek olsunlar ve hiçbir dedikoduya prim vermeden gelsinler. Bizim başka hiçbir yerde şubemiz yok.’
Istakozu artık o tutuyor
Melike Diridiri de, eşinin bir zamanlar önünde poz verdiği tezgahın başına geçiyor ve bir balıkçı geleneğini gerçekleştirip eline ıstakoz alıp objektifimize gülümsüyor.