Balık tüketirken sağlığınızdan olmayın

Güncelleme Tarihi:

Balık tüketirken sağlığınızdan olmayın
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2010 12:01

Sağlık Bakanlığı, beyin gelişimini artıran, kalp-damar ve şeker hastalığına karşı koruyucu olan kemik yapısının güçlenmesine olumlu etkisi bulunan balık tüketiminde dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.f

Balık satın alırken, gözlerinin parlak ve lekesiz, solungaçlarının kırmızı-pembe, pulları ve yüzgeçlerinin diri, derisinin gergin olması ve sert etli kısmına parmak ile basıldığında parmağın bıraktığı izin hemen düzelmesi gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, insanların en eski besin kaynaklarının başında gelen balık ve diğer deniz ürünlerinin, sağlıklı beslenmede önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

Protein içeriği bakımından oldukça zengin olan balığın, yumurta, et ve süt gibi iyi kaliteli protein kaynaklarından olduğunu vurgulayan yetkililer, vücudun bu proteinlerden faydalanma oranının yüksek olduğunu ifade etti.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, balık eti, A vitamini, D vitamini, K vitamini ve B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12) açısından oldukça zengin. Ayrıca, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynak. İnsan vücudunda üretilemeyen ve bu nedenle mutlaka besinler yoluyla vücuda alınması gereken yağ asitlerinden olan çoklu doymamış yağ asitleri, EPA (eikosapentoenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit)'nın en önemli kaynakları arasında bulunuyor. EPA ve DHA, Türkiye'de oldukça sık görülen kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve kanser gibi pek çok hastalıktan korunmada önemli yer tutuyor.

Haftada iki kez tüketin

Balık tüketiminin vücuda olumlu etkilerinin sağlanabilmesi için, haftada en az 2 kez (300 gr) balık tüketilmesi öneriliyor. Ancak Türkiye'de balık tüketimi, önerilen miktarların oldukça altında bulunuyor. Türkiye'de kişi başına balık tüketimi yılda 8 kilogram iken, dünyada ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliği ülkelerinde 22 kilogramdır. Bu nedenle tüketiminin artırılması gerekiyor.

Özellikle beyin gelişiminin çok hızlı olduğu anne karnından başlayan ilk 0-3 yaş dönemi için balık tüketimi ayrı bir önem taşıyor. Biyolojik değeri yüksek protein ve esansiyel amino asit kaynağı olan balık, içerdiği Omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri ile beyin gelişimine olumlu katkı sağlıyor. Bu nedenle özellikle gebelikten itibaren anne adaylarının ve 7. aydan itibaren tamamlayıcı beslenmeye başlayan bebeklerin, beyin gelişimi için balık tüketmesi tavsiye ediliyor.

Özellikle soğuk kış günlerinde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri dolayısı ile bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine destek oluyor. Kış mevsiminde güneşten fazla yararlanılamadığı için, kemik ve diş sağlığında önemli olan D vitaminin karşılanmasında yine balık tüketimi önem kazanıyor.

Protein içeriği zengin olduğundan diğer besinlerde olduğu gibi balık tüketiminde, saklama, hazırlama ve pişirme kurallarına dikkat edilmesi gerekiyor. Bu kurallara uygun tüketim yapılmadığında balık çabuk bozularak, çeşitli sağlık risklerine yol açabiliyor. Halk arasında balık ile süt ürünleri (yoğurt, ayran gibi) ile bir arada tüketiminin zehirlenmeye neden olacağına dair inanışın “yanlış” olduğu vurgulanıyor. Balık ve yoğurdun her ikisinin de taze olması durumunda bir arada tüketilmesi, herhangi bir sağlık problemine neden olmuyor.

Nelere dikkat etmeli

Balık satın alırken, gözlerinin parlak ve lekesiz, solungaçlarının kırmızı-pembe, pulları ve yüzgeçlerinin diri, derisinin gergin olması ve sert etli kısmına parmak ile basıldığında parmağın bıraktığı izin hemen düzelmesi gerekiyor.
Her balığın bol bulunduğu mevsimde satın alınması isteniyor.

Konserve balık satın alırken, mutlaka etiket bilgisi okunmalı, son kullanma tarihi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim/ithalat izni bulunmasına, kutuda delik, hasar veya bombeleşme olmamasına dikkat edilmesi önem taşıyor.
Taze balıkların, satın alındıktan sonra iki saatten fazla oda sıcaklığında bekletilmemesi,pişirilinceye kadar pulları ve içinin hemen temizlendikten, yıkanarak iyice kurulandıktan sonra uygun bir kapta buzdolabı ısısında muhafaza edilmesi gerekiyor. Balıkların, buzdolabı ısında 1-2 gün, derin dondurucuda ise 3-6 aydan fazla saklanmaması isteniyor.

Balık pişirmede en uygun ve sağlıklı yöntemler, buğulama, haşlama veya yağsız tavada pişirme olarak öneriliyor. Kızartma yönteminin ise balığın besin değerinin azalmasına ve zararlı maddelerin oluşumuna neden olduğuna dikkat çekiliyor. Çiğ balık ve deniz ürünleri, parazitler, bazı bakteri ve virüsler açısından risk oluşturuyor. Ayrıca B1 vitamininin yetersizliğine yol açması nedeniyle balığın çiğ veya az pişmiş şekliyle tüketimi önerilmiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!