Ersin KALKAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2005 00:00
Beyoğlu Belediyesi, Balık Pazarı’nı eski kimliğine kavuşturma projesini uygulamaya başladı. Yaklaşık yarım asırdır pazarın üstünü örten tavan söküldü. Binalara doğal gaz hattı çekildi. İSKİ tüm bölgenin atık su sistemini ve su borularını yeniledi. Elektrik ve telefon kabloları yeraltına alındı. Bütün ihtişamıyla ortaya çıkan binaların restorasyonuna başlandı. Tenteler kaldırılınca Çiçek Pasajı’nın yan cephesi, Avrupa Pasajı, Üç Horon Kilisesi gibi önemli tarihi eserler de kendini gösterdi. Yeni yılın ilk günlerinde tamamlanması hedeflenen çalışmadan sonra ortaya çok farklı bir Balık Pazarı çıkacak.
Balıkpazarı, Beyoğlu’nda Duduodaları ve Sahne Sokak’ta yer alan, girişi Çiçek Pasajı’na açılan, sağ koldan Nevizade’ye devam eden çok eski bir İstanbul çarşısı. Kuruluşu Sultan Abdülaziz devrine uzanıyor. 1876’da Çiçek Pasajı binasının yapılmasıyla hareketlenen çarşı, başlangıçta
balık pazarıymış. Balıkçılara zamanla çiçekçiler ve mezeciler eklenmiş. Krapen ve Degüstasyon gibi ünlü meyhanelerin açılmasıyla renklenip çeşitlenmiş. Orhan Veli, ‘Canan ki Degüstasyon’a gelmez / Balık Pazarı’na hiç gelmez’ dizelerini burada yazmış. Bir dönem Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Orhan Kemal gibi yazarların, Necip Fazıl, Cemal Süreya, Ece Ayhan gibi şairlerin uğrak yeri olmuş.
BEŞ YIL RÖTARLI BAŞLANABİLDİ
Eskiden hem Çiçek Pasajı’nın hem de Balık Pazarı’nın üstü açıkmış. Bir dönem yarı açık kalmış, 1950’lerde tamamen kapanmış. O tarihten bu yana güzellikte birbiriyle yarışan onlarca bina kapalı bombenin ardında kalarak kirlenmiş, çöküntü haline gelmiş. Balık Pazarı esnafı, sadece alt katta kalan çarşıya hizmet verdiğinden olsa gerek üst katları ardiye ya da bekar odaları olarak kullanmış. Çünkü, karanlık bir sundurmaya baktığından, sokağı görmediğinden hiç kimse üst katların yüzüne bakmamış.
Çarşının eski haline kavuşturulmasını ilk gündeme getiren Kadir Topbaş oldu. 4 Temmuz 2000’de Beyoğlu Belediye Meclisi alışık olmadığı bir toplantıya sahne oldu. Balık Pazarı esnafı, Anıtlar Kurulu, Meclis üyeleri ve dönemin Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş, tarihi çarşıda yapılacak değişiklikleri tartıştı. Topbaş, Balık Pazarı’nın sorunlarını gündeme getirerek toplantıyı açtı: ‘Çarşıda ciddi bir kargaşa var. Yoğunluk ve örtü nedeniyle itfaiye araçları giremiyor. Tarihi bir mekan olan sokak gerçek hüviyetini kaybetmiş durumda.’ Ardından da önerilerini sundu: ‘Balık Pazarı’nın üzerindeki tenteyi kaldıralım. Tabelaları indirelim...’
İtirazlar yükseldi. Anıtlar Kurulu’ndan gelen temsilci, 1996’da aldıkları kararı gerekçe göstererek başkanı destekledi. İstanbul İtfaiyesi’nden gelen müdür yardımcısı ise, çarşının üstünün açılmaması halinde yangına müdahele edemeyeceklerini belirtti. Sonunda karar çıktı. Ama bu kararı hayata geçirmek için Büyükşehir Belediyesi’nin desteği gerekiyordu. Maalesef bu destek o dönemin koşullarında alınamadı.
ÖRTÜ KALKTI SEFALET GÖRÜNDÜ
Projeyi uygulamak yeni Başkan Ahmet Misbah Demircan’a kısmet oldu. Demircan göreve gelir gelmez, belediyeye bağlı Beyoğlu Kentsel Tasarım Atölyesi’nden Balık Pazarı için bir proje hazırlamasını istedi. Ama siluet çalışmasının başlaması için çarşının üstündeki örtünün kaldırılması gerekiyordu.
Esnafla bir toplantı yapan başkan, iki ay önce projeyi uygulamaya geçti. Yapılan hesaba göre en geç iki ay içinde çarşının pırıl pırıl olması tasarlanıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü, yollar kazılınca Balık Pazarı’nın altyapısının olmadığı ortaya çıktı. Sokakların altında 19. yüzyılın sonlarında yapılan dar horasan atık su kanalları vardı. Zaten bu kanallar mevcut yükü kaldıramıyordu. Binaların yenilenip üst katların da hizmete açılmasıyla kanalların tamamen tıkanacağı anlaşıldı. Üstelik hiçbir binada doğalgaz yoktu. Ayrıca elektrik ve telefon kabloları binaları örümcek ağı gibi kuşatmış, çalışmanın önünü tıkamıştı.
Tekrar toplanılıp yeni kararlar alındı. İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, teknik ekibiyle birlikte çarşıya gelip inceleme yaptı ve 15 gün gibi kısa bir zamanda altyapıyı tamamladı. İGDAŞ ise, bir buçuk aylık bir gecikmeyle devreye girdi ve doğalgaz sorununu çözdü. Sıra, binaların restorasyonuna geldi.
EVLERE 6 AY SÜRE VERİLDİ
Çarşıda 62 bina var. Üç Horan Ermeni Kilisesi ve Çiçek Pasajı bu binaların en büyükleri. 1807’de inşa edilen ve 1870’te çıkan yangında harap olan kilise devrin ünlü mimarları Balyan Ailesi tarafından restore edilmişti. Sokaktaki tenteler kaldırıldığında kilise ve Çiçek Pasajı’nın Balık Pazarı’na bakan yüzleri ortaya çıktı. Böylece Beyoğlu’nun gizli kalmış mücevherlerinden ikisi daha dünyaya yeniden gözlerini açtı. Kilise vakfı ve Çiçek Pasajı Derneği hemen harekete geçerek restorasyon için gereken izinleri aldı. Kilise ve pasaj bir ay içinde tamamen yenilenip, açılacak.
1. Bölge Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu yani Anıtlar Kurulu, son zamanlarda işleri hızlandırdı. Artık bir onarım izni almak için aylarca, yıllarca beklemek gerekmiyor. Eğer badana ve boya gibi basit onarım yapılacaksa izni en geç bir ayda almak mümkün. Kurul, projenin bir an önce bitirilmesi için Balık Pazarı’ndan gelen talepleri hızla gözden geçirip gereken izinleri veriyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan da belediye bürokratlarına izinleri hızlandırması için talimat verdi. Belediyenin Kentsel Tasarım Ofisi, Balık Pazarı’ndaki binaların siluetini çıkardı. Sokakta için renk spektrumu belirledi, onarımda kullanılacak malzemeleri sıraladı ve cephelerin projesini tamamlayıp mülk sahiplerine teslim etti. Belediye, tüm Balık Pazarı sakinlerine bir tebligat göndererek en geç altı ay içinde evlerinin onarımlarını tamamlamalarını istedi. Restore edilmeyen mülkler için ağır para cezaları uygulanacağını ilan etti.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan
Bırakalım Balık Pazarı tarihi kimliğiyle yaşasınBalık Pazarı’nın en önemli sorunlarından biri tezgahların yola taşması, kokoreç kokuları ve pazarın fonksiyonunu kaybetmesi. Başkan Demircan, tüm dükkanlarda aynı renk ve biçimde tente kullanılacağını ve tezgahların bir hizada olacağını açıkladı. İyi bir havalandırma sistemi kurmayan kokoreç dükkanlarının kapatılacağını ve sokağın eski niteliğini kaybetmemesi için önlem alacaklarını belirten Demircan şunları söyledi:
‘150 yıldan bu yana balık çarşısı olarak kullanılan bu alanda eskiden sadece şarküteri, baharatçı, manav ve balık tezgahları vardı. Turfanda bir meyve ya da sebze bulmak isteyenler buraya gelirdi. Dükkan sahipleri fazla kazanç hırsıyla işyerlerini meyhane, kokoreççi ya da süs eşyası satan dükkanlara dönüştürdü. Dükkanların bundan sonra fonksiyon değiştirmemesi için sınırlandırma getireceğiz. İsteyen Beyoğlu’nun her yanında içkili yer açabilir. Çarşının bitişiğindeki Nevizade kullanılabilir. Balık Pazarı’na tazyik yapılmaması gerekiyor. Abdülaziz’den bu yana değişmeyen çarşı son 10 yılda altüst oldu. Bırakalım tarihi kimliğiyle sonsuza kadar yaşasın.’