Neslihan KARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2007 00:00
Tiyatrocu Uğur Uludağ, büyüdüğü ve sahneye ilk adımını attığı Bakırköy’deki eski Renk Sineması’nın yerine iş ortağı, arkadaşı Barış Arıhan ile Bakırköy Sanat Merkezi’ni açtı. Hayali gerçek olan sanatçı, yeni projelerini Kelebek’e anlattı.
Bu fikir nereden çıktı?- Liseden arkadaşım Barış Arıhan, bir gün beni arayıp eski Renk Sineması’nı aldığını ve burayı kültür merkezi yapmayı düşündüğünü söyledi. Benim de bu işin içinde olmamı istedi. Bu yerin Bakırköy’de olması benim için çok önemliydi. Çünkü ben buralıyım. İlk sahneye adımımı da burada attım. Bakırköylülerin yeri olduğunu düşünerek Bakırköy Sanat Merkezi (B.S.M.) olsun istedik, halka açtık. Bakırköy Sanat Merkezi 300 kişilik tiyatro salonu, 2 adet VIP loca, sergi salonu, cafe, mini kabereden oluşuyor. Tiyatro salonundaki 300 kişilik deri koltuklar kalktığında mekanı 700 kişilik konser salonu haline dönüştürülebiliyorsunuz.
n Tiyatroseverler B.S.M.’de nelerle karşılaşacaklar?
- Cuma Cumartesi günleri E.S.E.K’in oyunları devam edecek. "Kaygan Zemin" adlı yeni oyunumuzu sahleyeceğiz. "27 Numara" devam edecek. Bunun dışında İstanbul’daki bütün tiyatrolar buraya bir turne yapacak. Çarşambaları canlı müzik eşliğinde dans gecesi olacak. Tiyatro, Latin, Salsa dansları gibi birçok alanda eğitim vereceğiz. Kendi içimizden yazarlar çıkartacağız. Burası yıllardır Bakırköy’ün hakkettiği ama kimsenin yatırım yapmadığı bir yer. Dışarıda cafemiz olacak. Pazar günleri 19:30’da gerilm tiyatrosu oynayacak.
n Peki devlet yardımı aldınız mı?
- Türkiye’de özellikle İstanbul Özel Tiyatroları’nda devlet yardımına başvurmayan iki ekip var. Biri BKM, diğeri E.S.E.K. Hiç başvurmadık, vurmayı da düşünmüyoruz. Burası Barış Arıhan’ın emekleri bir yana ekonomik gücüyle yapılmış bir yerdir.
n Yeni oyununuz "Kaygan Zemin"den bahseder misiniz ?
- Öncelikle şahane bir oyun. Barış Ataş, Murat Akkoyunlu, Doğa Rutkay, Yağmur Kaşifoğlu yer alıyor. "Kaygan Zemin" kadın-erkek ilişkilerine getirdiği farklı bakış açısıyla ses getirecek.
n Yaptığınız her oyunu Gökhan Semiz’in anısına yapıyorsunuz. BSM’de de özel bir şeyler olacak mı?
- E.S.E.K (Espri Standartları Enstitüsü Kurumu) Tiyatrosu’nu 1990 yılında Gökhan Semiz’le birlikte kurduk. Gökhan’ı kaybettikten sonra oynadığım ve hazırladığım oyunları, yazdığım romanı, çektiğim filmi onun anısına yaptım. Buradaki sahnenin adı da Gökhan Semiz Sahnesi. Onun adı bir şekilde yaşatılacak. Biraz bir şeyleri birilerinin gözüne sokmaya ihtiyaç var.
n Bir dönem New York’a gittiniz, eğitim mi aldınız?
- New York’ta "Open Fest" adlı bir tiyatro grubunun "Papa" diye bir oyununu oynuyorlar. Ekim ayı sonunda İngilizce olarak bu sahnede de oynanacak. Ben getiriyorum. Orayla ilgili çok ilginç projelerim de hayata geçecek. New York’ta tiyatro provalarını izleyip, buraya gelince "Ben oyunculuk eğitimi aldım" diyen insanlardan değilim.
Markaymışım
Haberim yok
- İnternet ortamında ciddi bir popüleriteniz var...
Dışarıdan nasıl göründüğüm hakkında bir fikrim yok. Bunun kanıtı da şu; yaptığım "Bir İhtimal Daha Var" adlı filmimde herkes "Daha komik bir şeyler bekliyorduk" diye eleştiri yağdırdı. Sonra anladım ki ben markaymışım da haberim yokmuş. Tiyatromuzun yedinci senesinde "Üçüncü Türden Yakın İlişkiler" oyununu yazdım, yönettim sadece ama arada yabancılaştırma olarak bir iki kez. Bana "Yılın Tiyatro Sanatçısı" ödülünü verdiler.