Bakırköy’de bir “İç Bahçe”

Kronik ruhsal problemleri olan hastalar artık Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde açılan Gündüz Hastanesi’nde yaşama yeniden kazandırılacaklar.

Tam bir rehabilitasyon merkezi olan Gündüz Hastanesi, sabah saat 09:00 ile 17:00 arasında hizmet verecek. Lilly İlaç’ın desteği ile kurulan Gündüz Hastanesi’nde (İç Bahçe) tedavi ve rehabilitasyon hizmeti bir arada veriliyor. İç Bahçe-Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü Dr. Ayla Yazıcı, merkezin adını hastaların ve personelin ortak kararıyla “İç Bahçe” koyduklarını belirtiyor.

Dünyada 1940’lı yıllardan bu yana uygulaması olan Gündüz Hastanesi’nin ilki iki yıl önce Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı bünyesinde hizmete girdiğini,  ikincisinin de bir hafta önce Bakırköy’de açıldığını belirten Yazıcı, “Burası geleneksel olarak hastanenin iç bahçesi olarak biliniyor ama bir yandan da hastaların iç dünyalarına yolculuk yapacakları yer olarak düşünüldü. Ben de bu ismi çok beğendim. Gündüz Hastanesi Kronik psikotik hastalığı olanlar için gerçek bir ihtiyaçtı. Çünkü onlar, tekrarlayıcı şekilde hastaneye yatıyorlar. Hastalık ataklar halinde geldiğinden dolayı hasta her atakta toplumdan izole oluyor ve tek başına yaşama potansiyelini, çalışabilirliğini kaybedebiliyor. Her atakta  hasta belirli dönem hastaneye yatırılıp tedavi ediliyor ve ek bir şey katılmadan aynı toplum içine bırakılıyor. Hastanın daha önce yapamadığı şeyler tedavi sonrası yeniden isteniyor. Bu da atakları artırıyor” diyor.

İşte Gündüz Hastanesi de tam bu arada, yani hastalığın akut dönemi bastırıldıktan sonra rehabilitasyon merkezi olarak devreye giriyor. Merkeze devamlı olarak gelen hastalar burada sabah  09:00’da  gelip,  saat17:00’ye kadar uyum dönemini geçiriyor.

Gündüz Hastanesi ve uyum

Hastalar, Gündüz Hastanesi’nde oldukları süre içinde bireysel terapilere alınıyor, psikodramalar ve grup terapileri yapılıyor. Bu arada hastalar kendi hastalığını ve belirtilerini tanıyor. Bu merkeze sadece şizofrenler değil, iki uçlu mizaç bozuklukları ve ruhsal sorunları nedeniyle topluma entegre olamayan birçok kronik hasta geliyor.

Merkezde psikoterapi ve ilaç tedavisi dışında ayrıca, hastaların konsantrasyonlarını dışarıda odaklayacak bir takım faaliyetler de yaptırılıyor. Bu amaçla açılmış  el sanatları atölyeleri, spor merkezi, müzik odaları bulunuyor.�

Kronik ruhsal hastalara hizmet veren Gündüz Hastanesi’nde ayakta tedavilerin yapıldığı polikliniklerden farklı olarak psikiyatrik, psikososyal ve uğraşı tedavileri gibi seçenekler var. Dr. Ayla Yazıcı, Gündüz Hastanesi’nin yaklaşık 100 hasta kapasitesi bulunduğunu ve şu anda 30 hastanın hizmet aldığı  hastanede psikofarmakolojik, psikoeğitimsel, bilişsel, davranışsal tedavi, uğraşı, eğlence ve aile tedavileri uygulanacağını belirtiyor ve “Hastanede uğraşı terapileri kapsamında seramik, resim, el sanatları, bahçe çalışmaları yapıyoruz. Halk oyunları, tiyatro, montaj, spor, sinema gibi toplu faaliyetler ve bireysel danışmanlık hizmetleriyle hastaların yeniden topluma kazandırılmalarını hedefliyoruz. Bu merkeze gelen hasta popülasyonu içinde özellikle şizofreni hastalarının kendileri kadar ailesinin de yaşamı olumsuz  etkilediği için hasta yakınlarına da grup terapileri veriliyor” diyor.

Gündüz Hastanesi İç Bahçe’de, 1 psikiyatr, 3 psikolog, 3 hemşire, 1 sosyal çalışmacı, 4 uğraşı eğitmeni, 2 temizlik görevlisi ve gönüllü çalışanlar görev alıyor

Hastalar ve yakınları

Orhan Üsküner (Şizofreni hastası/ Şizofreni Dostları Derneği Üyesi) :“5 yıldır dernek üyesiyim ve derneğin bize sunduğu imkanlardan faydalanıyorum. imkanlardan faydalanıyorum. Hastalık başladıktan sonra kötü durumdaydım ama derneğin bana getirisi, bana kendimi kazandırmak oldu. Şimdi ikinci el kitap satıyorum ve kendimi iyi hissediyorum. Daha önce konfeksiyon işçisiydim. Merkez açıldıktan sonra buraya gelmeye başladım. Resim atölyesinin çalışmalarına katılmayı planlıyorum.”

Mesut Demirdoğan (Şizofreni Dostları Derneği Başkanı ): “Bir hasta olarak ben de buraya geliyorum. Dernek olarak burası çok ihtiyaç duyduğumuz bir kurumdu ve yıllardır bunu bekliyorduk. Psikiyatrik rahatsızlıklarda sadece doktor ve ilaç tedavisi yeterli olmuyor çünkü. Hasta içine kapandığı için bu tür yerler olunca hastalar buraya gelip kendirlerini iyi hissediyor. Biz dış dünyaya girdiğimizde kendimizi anlatamıyoruz zaten  kimse de  bizi anlamak istemiyor. Burada ise hasta kendini çok iyi ifade ediyor. Hasta olduğumuzu paylaşıyoruz. Hastalığımızı saklamamayı öğreniyoruz. Bu bence çok iyi bir gelişme ve örnek olacak. Burada yapılan çalışmaların çok önemli katkısı var.”

Rabia Arslaner(Bir şizofrenin annesi):“Oğlum bu sorunu yaşıyor ve ben ilk duyduğumda ne olduğunu bile bilmiyordum bu hastalığın. Ansiklopediye baktım ve delilik ibaresi gördüm. Dünya başıma yıkıldı ama savaşmaya karar verdim. Bu tür yerlerin açılmasının bizim için çok faydası var. Dernekler de dış dünyaya uyumu kolaylaştırıyor ancak burada gerçekten hem siz hem hasta olan yakınınız hastalıkla baş etmeyi ve  kendinizle barışmayı öğretiyor.”�