A.A
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2008 14:13
Sağlık Bakanlığı, 15 üniversite ve çok sayıda derneğin ortak başlattığı “Türkiye Diyabet Kontrol Projesi” Ankara Swiss Otel'de tanıtıldı.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Bekir Keskinkılıç, burada yaptığı konuşmada, dünyada yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak kronik hastalıklara yakalanma riskinin yükseldiğini söyledi.
Kronik hastalıkların önlenebilmesi, kontrol edilmesi ve tedavi edici hizmetlerin verilebilmesi için ulusal eylem planı hazırlanması gerektiğini ifade eden Keskin, bununla ilgili çalışmalara en kısa sürede başlayacaklarını kaydetti.
Keskinkılıç, başta Sağlık Bakanlığı, Türkiye Diyabet Vakfı, Türk Diyabet Cemiyeti, Türk Diyabet ve Obezite Vakfı, Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği, Diyabet Hemşireliği Derneği, Türkiye Endokrinoloji ve Metobolizma Derneği, Medikal Endüstri, Türk Tabipleri Birliği ve 15 üniversitenin işbirliğiyle
“Türkiye Diyabet Kontrol Projesi”nin hazırlandığını, 2009 sonuna kadar ülke genelinde hastalık hakkında farkındalığı artırmaya yönelik eğitim çalışmaları ve etkinlikler düzenleneceğini bildirdi.
“6 MİLYONDAN FAZLA ŞEKER HASTASI”
Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz da dünyada 240 milyondan, Türkiye'de de 6 milyondan fazla şeker hastası bulunduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2006'da bir toplantı düzenlenerek, tüm ülkelere diyabetle mücadele için ortak bir eylem planı oluşturmaları yönünde çağrı yapıldığını anlatan Yılmaz, “BM, kuruluşundan bu yana 3. kez böyle bir çağrı yaptı. En önemli özelliği ise ilk kez bulaşıcı olmayan bir hastalık için bir araya gelinmesi istendi. Bu, diyabetin küresel anlamda ciddi bir sorun olduğunun en önemli göstergesidir” diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye'deki diyabet hastalarının 600 bininin insülin kullandığını, diyabet hastalarının çoğunun hastalığının farkında olmadığını, bu nedenle zamanında müdahale edilmediğinde organ kayıplarının olabildiğine dikkati çekti.
“Dünyada her 20 dakikada 1 kişi diyabete bağlı kalp krizi ve felç geçiriyor. Her 60 dakikada biri böbrek bozukluğu nedeniyle diyalize giriyor ve her 90 dakika bir kişide körlük vakası görülüyor” diyen Yılmaz, hareketsiz yaşam, kalp hastalıkları, obezite, stres ve hipertansiyonun diyabete neden olduğunu kaydetti.
İNSÜLİN TEDAVİSİNDEN KAÇINILIYOR”
Proje Üst Kurul üyesi Prof. Dr. Metin Arslan, diyabet tedavisinde insülin kullanımının artırılması gerektiğini ifade etti. Arslan, “Ancak hem hastalar hem de hekimler insülin kullanımından kaçınıyor. Bu yanlış bir davranış biçimi. İnsülin doğru dozda ve önerilen yere uygulandığında kaçınılmaz bir tedavi yöntemidir” dedi.
İnsülin kullanımına ilişkin hastaların doğru olmayan kaygılar taşıdığını belirten Arslan, şunları kaydetti:
“İnsülin, tedavideki son aşama gibi algılanıyor. Kimileri de alışkanlık yapacağı endişesi taşıyor. Bunların hepsi yanlış. Hekimler de sorumluluk almak istemiyor. Çünkü insülin kullanımında doz ayarı iyi yapılmalı, hasta düzenli olarak takip edilmeli. Çünkü yanlış bir uygulama yapıldığında ciddi sorunlara yol açabiliyor. Ancak unutulmamalı ki insülinin yan etkisi kendisinden değil, uygulama ve doz hatasından kaynaklanmaktadır.”
Diyabet hastalarının ayak bakımına da dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Arslan, “Ayakta his kaybı olan kişiler, tırnaklarını keserken ve çıplak ayakla gezerken bastığı yerde kesici bir şey olmamasına dikkat etmeli. Bu hastalarda herhangi bir kesik enfeksiyona neden olabilir ve buna bağlı gelişebilecek komplikasyonlar sonucunda organ kaybı söz konusu olabilir” uyarısında bulundu.
DİYABET KONTROL PROJESİ
Şeker hastalığı konusunda toplumsal bilincin artırılması amacıyla yürütülecek Türkiye Diyabet Kontrol Projesi kapsamında ilk etapta eğitim verilecek 22 il belirlendi.
Bu illere yakın yerlerden katılım sağlanarak tüm ülkeyi kapsaması planlanan Diyabet Kontrol Projesi ile giderek yaygınlaşan diyabetin izlenmesi, diyabetli hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi, yetersiz kontrolün yol açabileceği organ hasarlarının engellenmesi, toplumsal duyarlılık ve farkındalığın artırılması için ortak strateji oluşturulması hedefleniyor.
Hedef kitlesi risk grubundakiler ve sağlık çalışanları olarak belirlenen proje çerçevesinde, birinci basamak sağlık hizmeti veren aile hekimleriyle pratisyen hekimler, diyabet hemşireleri ve eczacıların eğitimlerinin pekiştirilmesi için toplantılar düzenlenecek.
Risk grubundakilere yönelik diyabetli hastalar eğitilecek, diyabeti olmayanların duyarlılığı artırılacak, eğitim ve önleme programları yürütülecek.