Güncelleme Tarihi:
Tehdit, acı, şiddet ve şaşkınlığa karşı en güçlü silah, öfkeyi dışa vurmak. Yani başka bir deyişle bağırıp çağırmak. Öfkenizi dışa vurduğunuz zaman duygularınızın ruh sağlığınızı, fiziksel sağlığınızı tehdit etmesini önlersiniz.
‘Bir genç kız, uysal ve uyumlu olmalı. Çevresindekilere bağırıp çağırmaktan kaçınmalı. Öfkesini içine atmayı başarmalı.’’ Yıllar yılı genç kızlar bu öğütlerle büyütüldüler. Bir genç kızın öfkesini açığa vurması pek çok toplumda ayıplandı, kınandı. Sessiz toplumlar yaratmak için uygulanan bu yöntem, aslında kişilerin fiziksel sağlıklarını da tehdit ediyordu.
Son yıllarda psikiyatristler ve psikologlar, öfkeyi açığa vurmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya başlayınca sessizlik büyük ölçüde bozuldu. Tıp uzmanlarına göre, öfkeyi bastırmaya çalışmak, baş ağrılarına böbrek sorunlarına, kalp hastalıklarına ve kan basıncının yükselmesine yol açıyor.
Bağırmaktan korkmayın
Sindirim sistemi ve sinir sistemi de öfke bastırmaktan zarar görüyor. Güçlü duygular gizlendiği için evliliklerde ve aşk ilişkilerinde de bazı sorunlar ortaya çıkıyor. İddia edilenin aksine, uysal ve sakin bir kadın evliliğinde aradığı mutluluğu bulamıyor. Aksine duygularını hep içine attığı için kocasından uzaklaşıp içine kapanıyor. İçine kapanmasıyla evliliğinde de mutsuzluk dönemi başlıyor.
Öfkelenen kişi, duygularını açıklamaktan çekinmemeli. Karşısındaki kişi hayatta en çok sevdiği kişi de olsa, onu kırmamak üzmemek için duygular bastırılmamalı. Aksine, sevilen kişi de karşısındakini kızdırdığını, öfkelendirdiğini bilmeli.
Kadınlar, öfkelenmekten korkuyorlar. Bağırıp çağırmayı ayıp sayıyorlar. Toplum kuralları onları böyle davranmaya zorluyor. ‘‘Sinirli, edepsiz, densiz, kendini tutmasını bilmeyen’’ biri olarak tanınmayı hiçbir kadın istemiyor. Ama öfkenin açığa vurulmasının kınanması gereken bir tutum olmadığı fikri yaygınlaşırken eski tabular da birbir yıkılmaya başladı. Öfkesini içinde tutan kişinin depresyona girmesi doğal. Uzmanlar pek çok intihar olaylarının altında öfkeyi gizlemenin yattığını belirtiyorlar.
Öfke planı
Öfkelendiğiniz zaman, somurtup gözyaşı dökmeyin. Öfkenizi olumlu bir şekilde değerlendirmeye çalışın. İşte size dört öneri:
1- Duygunuzun adını koyun. Öfkelendiğinizi kabul edin.
2- Duygularınızın başkalarından kaynaklanmadığını kabul edin.
3- Öfkenin temelinde geçmişte yaşanmış olaylar mı var? Bunu araştırın
4- Duygularınızı etkili bir şekilde dışa vurun.
Öfkenin dozunu kaçırmayın
1- Öfkelendiniz zaman bir adım atın ve odadan dışarı çıkın.
2- Başka şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin akşama ne yemek hazırlayacağınızı düşünün.
3- Bağırabildiğiniz kadar Bağırın. Öfkeniz içinizde kalmasın.
4- Beş dakika süreyle ağır ağır ve derin nefes alın. Sonra konuşmaya başlayın.
Öfkelerini nasıl dışa vuruyorlar?
Barbra Streisand:
Sözünü hiç sakınmaz. Fotoğrafçılar, karşısına dikildikleri zaman ‘‘Çekilin yolumdan. Beni rahat bırakın’’ diye bağırır. Bu bağırma genellikle işe yarar. Yıldızın kararlı görünüşü fotoğrafçıları etkiler.
Ebru Gündeş
‘‘Sinirlenince verdiğim tepkinin büyüklüğü, neye sinirlendiğimle orantılı. Çok sinirlenince genellikle bağırırım. Hatta bazen gücümü dahi kullanabilirim. Haklılığımı savunmak için sonuna kadar mücadele ederim.’’
Türkân Şoray
‘‘Ah, ben bunun böyle olacağını biliyordum diyerek söylenirim. Sinirimi deşarj etmek için ise ‘Hay Allah' deyip masaya vururum. İçime sinmeyerek bir iş yaptığım zaman mutlaka sonunda sinirlenirim. Çünkü hep haklı çıkarım.’’
Kadir İnanır
‘‘Çok sinirlenince mutlaka tepki gösteririm. Biri beni sinirlendirmişse, kaba kuvvet kullanmak yerine çok sert bir şekilde net olarak o kişiye bakarım. Sinirimi boşaltmak için en yakınıma, nazımın geçeceği birine ba-ğırırım.’