Güncelleme Tarihi:
“Bu benim ilk solo albümüm” diyen Akçıl, ses getiren “Terk Ediyorum (Küfür)” şarkısındaki kadın sesinin kime ait olduğunu da açıkladı: Hande Yener...
“Karnaval”, romantizm alt metniyle dinleyiciyle buluştu. Karnaval denince akla çapkın erkek imajı geliyor ama klipte pek de öyle değilmiş gibisiniz...
- Doğru. Murad Küçük’ün çektiği klipte bunu vurguladık. Dünyanın her yerinden 15-20 kız beni kovalıyor, bense şu mesajı veriyorum: Benim kalbim tak tak atıyor ama sizin için değil, bir kişi için. Şarkılarımın altında gizli bir romantizm yatıyor. Albümdeki ilk üç şarkının yaz şarkısı olarak görülmesi karnaval temasıyla uyumlu ama içerik olarak bakarsak “Romantik bir karnaval” diyebiliriz.
Şaşırtıcı olan, hiç de romantik bir imajınızın olmaması. Kolay kalp kırabilen biri gibi görünüyorsunuz...
- Çok kolay kalp kırabilsem, o kadar romantik şarkıya imza atamazdım. İmajımla içimdekinin arasında farklar var. Dışarıdan vurdumduymaz gözüktüğümü biliyorum ama içim “duyar”.
Bu albümde eski sevgililerinizden özellikle birine yazdığınız şarkılar var mı?
- Hayır, tek kişiye ithaf edilmiş bir şarkı yok.
Filmler ya da kitaplar mı esin kaynağınız?
- “Filmden esinlendim, yazdım” sözü bana geyik geliyor. Bu duyguların yüzde 70-80’ini yaşamış olmak lazım. Bütün ilişkilerimin birikimiyle çıktı o sözler. 29 yıllık hayatım boyunca yaşadığım aşkı, tutkuyu, öfkeyi bu albüme yansıttım. Bu, benim karnavalım aslında. Yazdıklarımın yüzde 20’si gözlemse, yüzde 80’i yaşanmışlıktır.
BELKİ HER ÇİÇEKTEN
BAL ALIYORUMA AMA...
Kazanova bir adam mıdır Sinan Akçıl?
- Yerine göre ama “kazanova” kelimesinden hoşlandığımı söyleyemem. Bence herkes, hayat eşini bulana kadar yeterince çapkındır. Ama bu çapkınlığın dozunu kaçıran tiplerden, her gördüğüne asılanlardan hoşlanmam. Öyle erkek bence iticidir. Benim ilişkilerim hep uzun oldu. Belki her çiçekten bal alıyorum ama o çiçeklerin de ömrü uzun sürüyor. Zaten çok kısa ömürlü bir ilişkime de hiçbir zaman şarkı yazmadım.
Yanınızda gördüğümüz herkesle ilişkiniz var ama? En azından çıkan haberler öyle diyor...
- Öyle yazıyorlar. Nedenini bilemiyorum. Ama şarkılarım ciddiye alınsın diye, sokakta bile beni rahat hareket ederken göremez insanlar. Ruh halimin farklı olduğu anlar olur ama kendi kozmopolit dünyamda yaşarım. Müzikal bir deliyim o bakımdan.
“Şizofrenim” diyordunuz ya, çevrenizdekiler için zor biri misiniz?
- Aksine, arkadaşlarımın beni hayatından çıkarmaları bile çok kolay olmaz. Çünkü bağımlılık yaratırım. Bir kişiyi hayatıma alırsam, tüm enerjimi ona verebilirim, hayata pozitif bakması için elimden geleni yaparım. Çünkü ben de bu enerjiden etkilenmek isterim. Hayatımdaki insanları önce kendi moduma çıkarırım, o moda çıkamıyorlarsa da hayatımdan çıkarırım. Çünkü olumsuz, negatif insanları istemiyorum etrafımda. Ben İtalyan aileleri gibi kalabalık ama birbirine sıkı sıkıya bağlı olan insanları seviyorum.
İlk albümün elde ettiği başarı, ikinci albümü yapmak için üzerinizde bir baskı yarattı mı?
- İlk albümün başarısı, beni zorlamaktan çok rahat biri de yapabilirdi. Ama ben bir an önce içimdeki enerjiyi dinleyenlerle paylaşmak istedim. Bir de bu albümü solo yapmak istedim. İkinci albümüm ama ilk solo albümüm.
O ŞARKIDA KÜFREDEN
KADIN HANDE YENER
Biz sizin işin mutfağında olduğunuzu biliyorduk ama büyük bir çoğunluk da farkınızda değildi...
- Evet, zaten benim en çok duyduğum laf; “Neden bu zamana kadar mutfaktan kafanı çıkarıp salona bakmadın?” İyi ki o 50 metrekarelik mutfaktan salona çıktım, oradan da insanların evlerinde dolaştım.
Bu albümde düet yapmadığınızı söylediniz ama “Terk Ediyorum (Küfür)” şarkısının girişinde bir kadın küfrediyor. Kimin sesi o?
- Gizli bir düet bu. Sesini bozduğumuz o kadın da Hande Yener. Hande’nin bu albümde kıskandığı tek şarkı buydu.
Gerçekten eski sevgilinizden küfür yediniz mi?
- Yedim tabii.
Nasıl bir küfürdü? Kırıcı mı, bir kadına yakışmayan türden mi?
- O anda anlayış gösterebileceğim küfürlerdendi. Bir kadın bazen “Allah kahretsin” de der, “S..git” de. Ama öyle bir duyguyla söyler ki, ona kızamazsın. Başını önüne eğersin ve gitmesini beklersin. Haklı ya da haksız olsa da. Haksız olsa dahi bir kadına aynı şekilde yanıt veremezsin. Ben şarkıyla anlattım bunu.
Biri size küfrederken susacak kadar yüce gönüllü biri misiniz?
- Bir erkek küfretse başıma önüme eğip “Hoşçakalın” demem ama bir kadına karşı tabii ki yüce gönüllü olup yanıt vermem. Ben bir kadına öyle kolayca küfredebileceğimi düşünmüyorum.
ZATEN ÖDÜLÜ HALİL
SEZAİ ALSIN İSTİYORDUM
Balkan Müzik Ödülleri’ne adaysınız. Bu, Balkanlar’da büyük bir reklam demek. Heyecanlı mısınız?
- 160 milyon kişiye hitap eden bir tören bu. Ben sempati uyandıran yeni sanatçı, yılın şarkısı ve yılın düeti dallarında yarışıyorum. Hande Yener de en iyi kadın sanatçı dalında Inna ve Despina Vandi gibi sanatçılarla yarışıyor. Bu adaylıklar onur verici. Yılın şarkısıyla kendi ülkemde bu sene ödüle aday olamadım ama belki Balkanlar’dan gelen bir ödül buradaki havayı sıcağa çevirir.
Kral TV Müzik Ödülleri’nde Hande Yener sonuçlara isyan etti. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Ben artık Kral polemiklerinden çok sıkıldım. Bu işi kovalayan kişi olmak da istemiyorum. “Yılın çıkış yapan ismi” olmayı zaten istemiyordum. En başından bu yana ödülü Halil Sezai alsın demiştim. Öyle de oldu. Onu da tebrik ediyorum.
Sinan Akçıl fan club çığırından çıkmış durumda. Sizinle diyalogları nasıl?
- Çok seviyorlar. Üyelerimiz arasında 70 yaşında teyzelerimiz bile var. Beni hiçbir yerde bırakmayan bu kitle çok mutlu ediyor. Hepsine ulaşamıyorum belki ama her gittiğim yerde coşkuyla karşılıyorlar. İyi ki varlar.
Hayranlarınızla ilgili başınıza gelen en uçuk olay neydi, hatırlıyor musunuz?
- Kadınlarla ilgili sıkıntı yaşıyorum tabii. (Gülüyor) Bir klibimde kızlar kovalayacaktı beni. 120 kişilik kast hazırlıyorduk. 15 dakikada 6 bin mesaj geldi, iptal ettik. 120 değil, 15 kız kovaladı. Bazı tehditkârlar oluyor. 10 dakikaya aramazsam kendini öldürecek olanlar oluyor. Twitter’dan sürekli mesaj atıyorlar. Oturduğum yerin önünde saatlerce bekleyip beni korkutan bir-iki kişi de oldu.
Astoria’dan bu yüzden mi taşındınız?
- Çok ifşa olmuştu orası. Kapının önünde de bekleyenler olunca taşındım.
ÇOCUK İÇİN 10 SENE BEKLEMEM LAZIM
İtalyan ailelerini sevdiğinizi söylediniz. Siz ne zaman çoluk çocuğa karışmayı düşünüyorsunuz?
- Ortamın biraz daha benden çekeceği var! Çocuğa zaman var daha. Küçük Sinan Akçıl’ın profili ve yüzü gözümün önünde, fakat vücudunun tamamlanmasına daha var. Ama tabii ki babamdan aldığım genetik mirası bir gün başka birine aktarmak istiyorum. Günü gelince ben de bir çocuk sahibi olmayı, müzisyen bir çocuğa sahip olmayı istiyorum ama bunun için bir 10 sene beklemek lazım.
Ziynet Sali’ye yaptığınız “Rüya” şarkısı yüzünden Monica Molina ile davalık olmuştunuz. Bir sonuca varıldı mı?
- Karşılıklı dava açtık. Mahkeme devam ediyor. Sırf şarkıların introsu benziyor diye olay bu hale geldi. Sekiz nota için beni yargılamaya kalktılar.
Peki şarkının size ait olduğunu kanıtlayamıyor musunuz?
- Bir taraf onlara hak veriyor, bir taraf bize. İspanya ve Türkiye arasında devam eden bir durum bu. Dava burada mı açıldı, orada mı, onu bile bilmiyorum. Edisyon şirketi ilgileniyor.
TARKAN’I ÖRNEK ALMIYORUM
“Tarkan’ı örnek almıyorum” demiştiniz. Konumu bakımından örnek alınacak bir sanatçı aslında. Rahatsız eden ne var bu konuda sizi?
- Kariyerini önemli buluyorum ama örnek almıyorum demiştim. Herkes kendi başına başka bir enerjidir. Birisini örnek alarak ben olamam. Zaten kendine örnek alan çok kişi var, ben almayayım.