Bağımlılığımdan kurtuluyorum

Güncelleme Tarihi:

Bağımlılığımdan kurtuluyorum
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2005 00:00

Ben bağımlı bir anneyim. Altı yıldır kızımdan ayrılmamak için seyahate çıkmadım. Ama Tempo ailesi yemedi içmedi, beni ikna ederek Fransa’ya göndermeyi başardı! Üç gün kızımdan ayrı kalarak bağımlılıktan kurtulma yolundaki ilk sınavımı da başarıyla vermiş oldum.İnanın altı yıldır kafamın etini yediler. İlk üç yıl Nehir daha küçük diye fazla üzerime gelmiyorlardı ama özellikle son bir yıldır tam bir meydan savaşı veriyorum. Tek başıma en 10 kişiye laf yetiştirip, bahane buluyorum. Ama artık bende söyleyecek söz, uyduracak bahane kalmadı. Yazı işleri müdürümüzün ‘Bu kez gideceksin’ sözlerine ‘pasaportum yok’ yanıtını vermem de fayda etmedi. ‘Yarın gidip çıkartıyorsun ve Fransa’ya gidiyorsun’ sözleri emri vaki oldu. Çaresiz tırıs tırıs pasaportumu yeniledim, vizemi aldım. 10 gün boyunca üç gün kızımla ayrı kalacağımız süre için çeşitli senaryolar ürettim. Her senaryoyu farklı bir sonla noktaladım, bazen o sonlara gözyaşım eşlik etti. Fransa seyahatine gideceğimi Nehir’e beş gün önceden verdim. Tıpkı annesi gibi (ben oluyorum) önce bir hızlı çıkış yaptı, siparişlerini duymak isteyince biraz duruldu, tam listeyi hazırlayınca da beni göndermeye pek meraklı oldu! En azından Nehir, önümdeki bariyerleri yükseltmedi. Bağımlı biri için bağımlılığından kurtulma konusunda ilk adımı atmak ne kadar zormuş. Tabi ki Nehir’le ilk kez ayrılmıyorum. Sonuçta zaman zaman babasına gidiyor ve kalıyor. İlk kez babasında kaldığında Nehir henüz bir yaşındaydı. Babası almaya gelene kadar beni sıtma tuttu. Çantası ve battaniyesiyle kızımı babasının kucağına verdiğim anı unutmam mümkün değil. Nehir’in gidişiyle birlikte eve derin bir sessizlik çöktü. Annem ve anneannemle birlikte yemek masasına oturmamla birlikte gözyaşım boşaldı. Bakın hatırlayınca yine gözyaşlarına boğuldum. Teselli ettilerAnnem ve anneannemin beni teselli sözleri, akan yaşları coşturmaktan başka bir işe yaramadı. Söylediklerini duymuyordum bile, ben bebeğimi istiyordum. O gece hiç geçmedi, sabaha kadar gözümü bile kırmadım. Oysa emin ellerdeydi, babasının yanındaydı. Hem babasının ona, hem de kızımın babasının kokusuna, varlığını hissetmeye ihtiyacı vardı. Bu gerçeklerin varlığına rağmen, bencillik insanı rahat bırakmıyor. Ertesi gün Nehir eve dönene kadar ruh gibi gezdim. Nefes alıyordum ama yaşamıyordum. Bu durum annemi sinir etti fakat tek bir laf söylemedi.Nehir’e kavuşunca onu bir daha bırakmayacağıma dair kendi kendime söz verdim. Ama bu tutamadığım nadir sözlerden biri oldu. Vermeyeceksin, göndermeyeceksin de ne olacak? Adam haklı olarak çocuğunu görmek, koklamak, birlikte vakit geçirmek istiyor. Karşısına geçip ‘Ben Nehir bağımlısıyım, bir gün görmesem duramam’ mı diyecektim?Nehir’le ayrılığımızı altı yıldır bir günle sınırladık. Bu arada ben seyahatlerimi askıya aldım. Sonunda benim değil ama herkesin canına tak dedi ve kendimi Air France’la uçarken buldum. İlk gün iyi geçti, Nehir’le üç kez telefonda konuştum. Nehir listedekileri alıp almadığımı sorunca bozuldum. Kızım beni özlediğini söylemiyor, Ken bebeği alıp almadığımı merak ediyordu. Alacağın olsun kızım! Nogaro pistinde düzenlenen Shell Eco-Marathon’a katılan Türk ekibine destek vermek için İstanbul Milli Eğitim İl Müdürü Ömer Balıbey de bizimle birlikte Fransa’ya geldi. Balıbey, hem çocuk eğitimi hem de büyütürken anne baba olarak almamız gereken tavırların ne olması gerektiği konusunda deneyimlerini paylaştı. Güzel konuştu ama katılmadığım bir nokta var: Hocam, siz çocukları büyütmüşsünüz, böyle dertleriniz kalmamış. İçim böyle özlem doluyken, kızım burnumda tüterken, söyledikleriniz bir kulağımdan girip, öbüründen çıktı. Sizinle aynı duyguları paylaşabilmem için benim bağımlılık tedavisini bitirmem, Nehir’in en az 15 yaşına gelmiş olması lazım. İşimiz zor yani.Üç gün, üç gece çok uzundu. Hele dönüş yolu hiç bitmedi. Dakikalar saate, saatler sanki güne döndü. Ama bu arada tüm siparişleri eksiksiz alıp, üzerine eklediğim sürprizler ve bu kadar ayrılığın ardından Nehir’in vereceği tepkiyi çok merak ediyordum. Havaalanından doğruca okula gittim. Nehir beni görünce bacaklarıma sarıldı ve bombayı patlattı; ‘Anne hediyelerim nerede?’Hediyelerim neredeNehir patla emi... Yaşadığım hayal kırıklığının boyutlarını uzun uzun anlatmama gerek yok herhalde. Bekliyordum ki ‘Canım anneciğim seni çok özledim, bir daha beni bırakma’ diyecek. Nerde?Hele aldıklarımı gördükten sonra ‘Anne, sen yine yurtdışına gidebilirsin, ben anneannemle güzel güzel kalırım’ sözleriyle son darbeyi de vurdu.Bir noktada haksızlık etmeyeyim. Birinci gün markete giderken ‘Annemin aldığı montu giyeceğim’, ikinci günün akşamı da ‘Anneanneciğim biraz üşüdüm. Annemin hırkasını getir. Kokusuna sarılıp uyuyayım’ demiş. Annem bunları söyleyince ben yine hüngür hüngür ağladım. Gözyaşımı hazır bekletip, gerektiğinde bıraktığımı sanmayın. Bu çocuk benim tam yüreğime nişan alıyor. Aslında Fransa gezisi kırılma noktamdı, bu nedenle önemliydi. Geziye katılan beş kişiden özür diliyorum. Neredeyse 24 saat boyunca Nehir hakkında konuşarak kafalarını şişirdim ama gıklarını çıkarmadılar. Bu bağımlılık tedavisinin ilk seansı benim hoşuma gitti, Nehir de sızlanmadığına göre ne diyelim; Vatana millete hayırlı olsun. NOT DEFTERİYaz kampıTatilde çocuğunuzu bir yaz kampına gönderme planınız varsa Karnaval Genç, Kaş’ta doğayla iç içe dolu dolu bir kamp düzenliyor. 13 yaş üzeri gençlerin kabul edildiği yaz kampında canyonning, paragliding, sea kayak, dalış, dağ bisikleti turu, tekne turu aktiviteler arasında yer alıyor. Kampın ücreti KDV hariç 850 YTL. Bu ücrete konaklama, üç öğün yemek, aktivite programları, teknik malzeme, eğitimler, sağlık kontrolü, ulaşım ve kapanış partisi dahil. Daha geniş bilgiye www.karnavalgenc.com adresinden ya da 0 212 251 06 54 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!