Bach ile Itri’yi buluşturacaklar

KUDSİ ERGUNER
Aradığım çellisti Türk müziği çevresinde bulamadım
Ney ile çello bir araya geldiğinde muhteşem bir ses ortaya çıkıyor. Bu tınıyı elde etmek için uzun zamandır birlikte çalışabileceğim Türk müziği kökenli bir çellist arıyordum. Geçmişte Mesud Cemil gibi Batı ve Türk müziğini iyi bilen, çellosundan hacimli ses elde edebilen ustalar vardı. Fakat günümüzde çellistler korolarda, topluluklarda çalışırken solo çalgı olma yeteneklerini kaybediyor. Çok ürkek çalıyorlar.
Bu nedenle geçen yıl Fransız çellist Eric-Maria Couturier’le bir araya geldim, Bach’tan Itri’ye projesini hazırladım. Mart ayında Paris ve İstanbul’da konser verdik. Kamran İnce bizim için Asumani adlı bir eser yazmıştı. Bu kez İnce çello çalacak, doğaçlama da yapacağız.
Çıkış noktamız şu soruydu: Aynı çağda yaşayan Bach ile Itri buluşsa, birlikte ne tür müzik yaparlardı. Her ikisinin de dini ve din dışı besteleri var. Itri’nin Nevakar, Natık ve bazı peşrevleri Bach üslubunda çello eşliğiyle yeni bir boyut kazanıyor. Bach’ın çello süitlerini de ney emprovizasyonları zenginleştirebiliyor.
Yaklaşık 80 dakikalık bu konserde ne ideal Itri ne de ideal Bach olacak. Doğu-Batı sentezi de yapmayacağız. Kamran İnce ve Kudsi Erguner’in dünyalarındaki Bach ve Itri bir araya gelecek.

KAMRAN İNCE
Yeni bir dil öğrenmek gibi
Çello ve ney, nefes sesi veren enstrümanlar. Her ikisini de çok severim. Bir araya geldiklerinde ruhani bir karışım ortaya çıkıyor.
Geçmişte ‘Türk Enstrümanları İçin Konçerto’da ney kullanmıştım, fakat oda müziği formunda bir eser yazmamıştım. Geçen yıl çello ve ney için ‘Asumani’yi bestelemek bu açıdan önümde yeni bir ufuk açtı. 17 yaşına kadar eğitimini aldığım, sonra besteciliğe odaklanıp büyük bir kalp kırıklığıyla bırakmak zorunda kaldığım çelloyla yine baş başa kaldım. Eserin maket kaydında da çelloyu kendim çaldım.�
Piyanoyla konser verdiğim, hatta iki ay önce ABD’de konçertomu seslendirdiğim halde çelloyla hiç böylesine önemli bir konsere çıkmamıştım. Birkaç haftadır hazırlanıyorum. Itri’nin eserlerini ilk kez seslendireceğim. İcracı olarak Türk müziğinin koma seslerini ilk kez kullanmanın heyecanını yaşıyorum. Yeni bir dil öğrenmek gibi... Bach ve Itri’yi buluşturmak, onların stilinde emprovizasyonlarla müziği zenginleştirmek de bu konserin benim açımdan heyecan verici bir başka özelliği olacak.

Gece vardiyası diğer müzelerde sürecek

Gece Vardiyası, Türkiye’nin önde gelen müzelerine gece de ziyaretçi çekip müze gezme zevkini müzikle birleştirmeyi amaçlıyor. Projeyi Hakan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle hazırladı. Koleksiyonları sergilemenin ötesinde müzelerin iyi vakit geçirilecek mekânlar olması gerektiğini savunan Erdoğan, “Hedefimiz gelecek yıl İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kariye, Aya İrini, Bodrum Kalesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde de konserler düzenlemek” diyor.

Dinleyicilere
sergi ücretsiz
Saat 20.00’de başlayacak Gece Vardiyası konserlerinin öncesinde dinleyiciler Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki ‘Monet’nin Bahçesi’ adlı sergiyi de ücretsiz gezebilecek. Müzedeki Changa lokantası da ‘Yemekte Monet Esintileri’ adlı özel bir mönü hazırladı.
25 Aralık’ta piyanist Hüseyin Sermet, Modest Mussorgski’nin ‘Bir Sergiden Tablolar’ını, 26 Aralık’ta çellist Jiri Barta ve piyanist Jan Cech ikilisi Debussy, Faure, Messiaen’in eserlerini yorumlayacak.
(212) 277 22 00