Güncelleme Tarihi:
Uzun yıllar sigara içen, yüksek tansiyonu olan ve hareketsiz yaşam sürenlerin riski yüksek. Yürürken baldır ve kalçanızda sizi durduracak kadar ağrı oluyorsa dikkat!
Bacakları tutan damar hastalıkları neler?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Damar sistemi dendiğinde atar ve toplardamarlar akla gelir. Atar damarlar temiz kanı kalpten organlara, toplar damarlar da kullanılmış kanı kalbe geri taşır. Bacaklarda görülen en yaygın atardamar hastalığı damar sertliğidir.
Bunun dışında Burger hastalığı, Behçet hastalığı gibi rahatsızlıklar da bacak damarlarını tutabilir. En yaygın görülen toplar damar hastalığı ise varistir.Â
Bacaklarda damar sertliÄŸi neden olur?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Damar sertliği vücuttaki tüm atardamarları etkiler. Çoğunlukla birden fazla damar aynı zamanda etkilenir.
En yaygın tutulan damarlar kalp, boyun, böbrek ve bacak damarlarıdır. Bacaklarda damar sertliğinin oluşmasını tek bir bilinen nedene bağlamak mümkün değil. İleri yaş, erkek olmak, sigara, yüksek kolesterol, aşırı şişmanlık, hareketsizlik, şeker hastalığı, yüksek tansiyon hastalığa zemin hazırlayan nedenlerdir.
Bunlar içinde en önemli neden sigaradır.
Belirtileri neler?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil:
Yürüme sırasında belli bir mesafeden sonra baldırda, uylukta veya kalça seviyesinde hastayı durduran ve dinlenmekle kısa süre içinde geçen ağrı fark edilen ilk belirtilerdir. Hastalık ilerledikçe yürüme mesafesi zamanla kısalabilir.
Daha ileri vakalarda ağrı istirahat sırasında, özellikle geceleri hasta yatarken ortaya çıkar. Hastalar kan akımını artırıp ağrının azalması için bacaklarını yatak kenarından aşağı sarkıtarak uyumaya çalışırlar. İhmal edildiği takdirde özellikle ayak parmaklarında kapanmayan yaraya, kangrene ve ileri vakalarda da bacağın kesilmesine yol açar.
Ne sıklıkta görülür?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Bacak damarlarındaki darlık ve tıkanıklıklar, batı toplumlarında, 55 ile 74 yaş grubunda yüzde 15'tir. Hastaların yüzde 40'ında tıkanıklığa karşın belirti olmayabilir. Bunun nedeni de özellikle yaşlılığa bağlı az aktiviteden dolayı yürüme ağrısının ortaya çıkamamasıdır. Bazı hastalar yürüme ağrısı oluşmadan istirahat ağrısı veya yara ile bize başvururlar.
Kimler risk altında?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Damar sertliğine bağlı kalp şikayeti olanlarda sık görülür.
Ayrıca uzun yıllar sigara içenlerde ve ÅŸeker hastalarında sık rastlıyoruz. Bacak damarlarındaki deÄŸiÅŸikliklerin bulgular ortaya çıkmadan tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması bacak kaybını önlemek açısından çok önemlidir.Â
Korunma yöntemleri neler?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Sigarayı bırakmak, kilo vermek, egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek hastalıktan korur. Hareketlilik, damar sertliğinden korunmada ve yakalanlarda da hastalığın ilerlememesi için alınacak en önemli tedbirlerden biri. Yüksek tansiyonun, şeker hastalığının ve yüksek kolesterolün erken tanı ve tedavisi korunma açısından çok önemlidir. Yürürken ağrı duyanlar, ayaklarında birdenbire yara çıkanlar ve damar sertliği risk faktörleri bulunanlar mutlaka bir damar cerrahına görünmeli. Bacaklarında herhangi bir şikayeti olmayan fakat kalp-damar rahatsızlığı olanların, 50 yaş üzeri şeker hastalarının ayak basınçlarının mutlaka kontrol edilmesi gerekir.
Nasıl teşhis edilir?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: İyi bir muayene, damar ultrasonu ve ayak kan basıncının ölçülmesi hastalığın rahatça teşhis edilmesini sağlar.
Darlık ve tıkanıklıkların hangi seviyede olduğu damar ultrasonu ile yapılır. Gerekirse MR veya BT anjioları da kullanılabilir. Kasıktan kateterle yapılan anjio ise girişim uygulanması gerekli olan hastalarda uygulanır.
İlaçla tedavi edilebilir mi?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Hastalık tespit edilenlerde hayat boyu kanı sulandırıcı ve kolesterol düşürücü ilaçlar kullanılmalı. Sigara bırakılmalı, fazla kilolar verilmeli ve tansiyon kontrol altında tutulmalı. Yürüme ağrısı olanların düzenli yürüyüş yapması lazım. Mümkünse fizyoterapistlerin kontrolü altında yürüyüş egzersizleri yapılmalı.
Bu, en üz yüzde 80 hastada yürüme mesafesini artırır. Bu önlemler alınmadan yürüme ağrısı olan hastalara girişim yapılması tıbbi bir hata.
Peki kimlere girişim uygulanmalı?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Hastaların sadece yüzde 10'una girişim gerekir. İlaç tedavisi ve yaşam biçimi değişikliklerine rağmen yürüme ağrısı ciddi biçimde günlük yaşantıyı etkiliyorsa uygulanabilir. Ama
hafif-orta yürüme ağrısı olanlara 'Siz bacağınızı kaybedebilirsiniz' diye girişim tavsiye etmek çok yanlış. Öte yandan kangren bulunanlarda, istirahat ağrısı ve yara açılmış olanlarda kısa sürede bacağı kurtarmak için her türlü girişim yapılmalı. Şeker hastalarında bazen sinirlerde de hasar olabildiği için ağrı olmadan da yara oluşabilir. Burada hatırlatılması gereken nokta şu: Ayakta ufak görünen bir yara kısa zamanda ilerleyip bacağın kaybına neden olabilir.
Girişim yöntemleri neler?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: 2 tip girişim var: 1- Açık cerrahi (genellikle bacak by-pass'ı). 2- Balon ve stentle yapılan damar açıcı yöntemler. Kasık üstü ve uyluk damarlarında sınırlanmış alanlara yapılan balon sonuçları diz altı damarlarına göre daha iyidir.
İleri vakalarda bacağı kurtarmak için yapılacak tek alternatif kasıktan ayağa kadar uzanan by-pass ameliyatıdır.
Varis hastalığının tanı ve tedavisindeki son yenilikler neler?
Doç. Dr. Sadettin Karacagil: Bacaklarında varis olan ve tedavi düşünülen her hastaya, mutlaka
damar ultrasonu uygulanmalı. Bu sayede her hastada farklı olabilecek bir tedavi planı ortaya çıkar. Son yıllarda birçok hastada açık cerrahi ile yüzeyel damarların çıkarılması neredeyse terk edildi. Bunun
yerine lazer veya radyofrekans yöntemleriyle varisli yüzeyel damarlar kesi yapılmadan kurutulabiliyor.