Babetlerini giymeyeni dövüyorlar

Yıllarca Ralph Lauren, Vera Wang ve Narciso Rodriguez gibi markalar için halkla ilişkiler ve pazarlama yaptı. Bu arada üç çocuk doğurmuşken tasarım aşkına yenik düştü ve markasını yarattı. Oprah Winfrey sayesinde yıldızı parladı. Blake Lively, Cameron Diaz, Oprah Winfrey, Jennifer Lopez, Uma Thurman ve Hilary Swank gibi ünlüleri giydiriyor

En büyük ilham kaynağınızın anne ve babanız olduğunu sık sık söylüyorsunuz... Bana biraz Buddy ve Reva’yı anlatır mısınız?
- Babam inanılmaz yaratıcıydı ve kendi kıyafetlerini tasarlardı. Smokinini, Hermes eşarpla kaplardı. Annemse her kıyafeti kendi stiline uyarlardı ve fazla çaba harcamadan çok şık görünürdü. Zaten o çok ünlü babetlerime de annemin adını verdim biliyorsunuz: Reva!
Hayatınızı Tory Burch markasından önce ve sonra olarak ikiye ayırmak mümkün mü?
- Kesinlikle, en büyük değişikliklerden de biri ailemi ve iş hayatımı dengede tutmayı öğrenmek diyebilirim.
Pennsylvania Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezunsunuz ama moda endüstrisinde kariyer yapmayı seçtiniz... Neden?
- Üniversitedeyken ilk işim tasarımcı Zoran’nın asistanlığını yapmaktı. İlerde de moda dünyasında çalışmak istediğimden emindim. Moda sektöründe halkla ilişkiler ve pazarlama alanlarında 15 yıldan fazla çalıştıktan sonra 2004’te kendi markamı kurdum.
Ralph Lauren, Vera Wang, Narciso Rodriguez gibi önemli Amerikalı tasarımcıların yanında çalıştınız. Kimden ne öğrendiniz?
- Hem tasarım hem de iş hayatı anlamında her işten ayrı ayrı çok şey öğrendim. Şirketimin başarılı olmasındaki katkıları için herkese minnettarım.
Üç çocuk annesi bir kadın olarak, hayatınızın yüzde 80’ini dolduracak bir marka kurma kararını nasıl aldınız?
- Bu beni heyecanlandıran ve üzerinde uzun zaman düşündüğüm bir şeydi. Birgün üzerine gitmeye karar verdim. Çok sıkı bir çalışma gerektirdiğini biliyordum ama hem aile hem de kariyerimi aynı anda yürütmenin bir yolunu buldum. Çocuklarım hayatımın en önemli parçası. İşim çocuklarımın etrafında dönüyor. Onları her sabah okula götürüyorum ve akşamları da derslerine yardımcı oluyorum.
Yüz yıllık dünya markalarıyla rekabet ediyorsunuz... Bu kadar genç ama klasik olabilmenin, arkanızda köklü bir gelenek varmış gibi durabilmenin sırrı ne?
- Şanslıyım ki, farklı tarzlara sahip birçok kadın markamızı kullanıyor. Bir koleksiyon tasarlarken giysilerin modaya uygun ve rahatlıkla giyilebilir olması için uğraşıyoruz. Sunduğumuz tasarımın estetiğine karşın fiyatlarımız ulaşılabilir düzeyde.

OPRAH’DAN SONRA BEŞ MİLYON TIK

Oprah Winfrey’in hayatınızdaki önemi neydi?
- Şirketimizin piyasaya girmesinden bir yıl sonra Oprah’ın desteğini aldık. Harika oldu tabii. Oprah’ın TV programında bizi desteklemesinden sonra beş milyon ziyaretçi web sitemizi tıkladı. Başarımıza ciddi bir katkısı oldu. Oprah ile ilk olarak bize Next Big Think programında yer verdiğinde tanıştık. Sonrasında Oprah markamızı giymeye başladı ve O Magazin’de koleksiyonumuza yer verdi. Markayı ve tasarımlarımızı çok sevdi, kendisiyle bütünleştirdi.
Kendi stilinizi markanıza yüzde yüz yansıtıyorsunuz... Bu istikrarı ve stil bütünlüğünü nasıl sağlıyorsunuz?
- Koleksiyondaki her parça benim de giymek istediğim ürünlerden oluşuyor.
Kaç kişilik bir tasarım ekibiniz var, son onay sizden mi geçiyor?
- Kesinlikle onayı ben veriyorum. 15 kişilik bir tasarım ekibiyle çalışıyorum.
Amerikalı kadın girişimcileri destekleyen bir vakıf kurdunuz. Hangi yaratıcı fikirlere destek oluyorsunuz?
- Tory Burch Vakfı’nı, 2009’da Amerika’da kadın girişimcilere mikrofinans ve fikir verme konularında yardımcı olmak için kurduk. Eğitim merkezlerinden takı firmalarına kadar çok farklı sektörlerdeki şirketlerle çalışıyoruz.
Sizin için New York sosyetesine mensup deniyor...
Kendimi öyle gördüğümü söyleyemem, benim için en önemli şey ailem.

RENK KULLANMAKTAN KORKMAYIN

Stil sahibi olmak isteyen bir kadına önce ne önerirsiniz?
- İyi hissetmek ve kendini iyi ifade etmek çok önemli. Moda olanı giymek şart değil, sevdiğin ve sana yakışan parçaları bulmak önemli. Bir de renklerden korkmayın. Ben renk kullanmak konusunda cesurum. En sevdiğim renk turuncu.
Sizin beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
- Yves Saint Laurent, Prada, Lanvin, Erdem Moralıoğlu sevdiğim tasarımcılardan birkaçı.
Sizce gelmiş geçmiş en iyi giyinen kadınlar?
Cate Blanchett ve Diane Kruger. Kendi tarzları zahmetsiz ve her zaman benzersiz.
Seksiliği nasıl tarif edersiniz? Bir kadını seksi göstermek için neler yaparsınız?
- Bence çok fazla dekolte seksi değil. Kısa bir şort giyiyorsanız, uzun kollu bir bluzle dengeyi sağlayabilirsiniz.
Logonuzu ilk çizdiğinizde bu kadar akılda kalıcı olacağına ve her yerde kullanabileceğinizi tahmin etmiş miydiniz?
- Asla tahmin etmedim. Kendimi çok güçlü hissettiğim tek tasarımımım o logo. Kadınlar bu duyguyu ve heyecanımı paylaşmış olacaklar ki, logoyu severek taşıyorlar.

YENİ KOLEKSİYONUNUN İLHAM KAYNAKLARI

“Bizim için en doğal ve en hayatımızın içinde olan nedir” diye sorduk. Kadınları güzel gösteren ve hissettiren detaylar, kolay giyilebilen parçalar ve şık-sportif fikri üzerine yoğunlaştık. 70’lere bir selam gönderen temiz ve basit siluetler çalıştık. Koleksiyonda, detaylı bir şekilde dikilmiş ancak dökümlü ceketler ve bluzlar, kısa ya da çok uzun geniş pantolonlar, baldırın yarısına dek uzanan yeni bir boyda hazırlanmış etekler var. Renk paleti doğal parlak sarılardan ve doğal tonlarla kontrast kullanılan kırmızı ve mavilerden oluşuyor. Aksesuvarlar da bu sakin ruhu yansıtacak biçimde tasarlandı. Geniş jüt çantalar, parlak deri detaylar... Ayakkabılarda da platform topuklar ve jüt kumaşlar, örgü topuklar ve deri sandaletler öne çıkıyor. Takılardaysa altın halka küpeler, yılanlı bilezikler ve cesur kolyelere yer verdik.
Amerikan spor giyimini global bir bakış açısıyla oluşturuyoruz ve bu estetik tasarımları ulaşılabilir fiyatlarla sunuyoruz. Siluetler klasik bir tarza sahip, fakat baskılarda bize ilham veren yer ve sergiler var. Farklı kültürlerden de büyük ölçüde besleniyoruz. Şirketimi düşünürken, pahalıyla ucuz arasında yer alabilecek çok da fazla marka olmadığını gördüm. Koleksiyonlarımda estetik ve kaliteyi buluşturdum.

Stil sahibi gezginler için

Seyahat sanatının ve ünlü Şehir Rehberleri’nin yaratıcısı Louis Vuitton’un, “Dünyayı Louis Vuitton’un gözlerinden görmek...” sloganı ve Apple işbirliğiyle lanse

ettiği ilk iPhone uygulaması ‘Amble’ı, şık ve modern yolcuların kullanımına sundu. Amble yolcuları, kendilerine özel keşifler yapmaya, bu keşifleri fotoğraf, video, ses ve yazı olarak saklamaya davet ediyor. Bilgisayar ve iPad’de yolculuk rotasını hazırlama imkanı sunan uygulama, özel hazırlanan www.louisvuittonamble.com’la uyumlu çalışıyor. İngilizce olarak da temin edilebiliyor ve Şubattan itibaren Apple’ın App Store’undan ücretsiz indirilebiliyor. Uygulama, Louis Vuitton Şehir Rehberleri’nin içerdiği bilgilerden de yararlanıyor. Rehberlerdeki birçok adres ücretsiz sunulurken, eksiksiz içerik iTunes’tan satın alınabiliyor. Tesadüfen keşfedilen bir restoran, sıra dışı objelerin sunulduğu bir butik, ilham verici bir sanat galerisi, beklenmedik bir karşılaşma gibi her deneyim, kişisel yolculuğun bir parçası olarak, uygulamanın ‘My Amble’ bölümünde saklanabiliyor.

ADRES BULMA KOLAYLIĞI

Kullanıcı, aradığı adresleri bulmak için, ‘Around Me’ ikonuna tıklayıp, iPhone’un GPS işlevlerini kullanan arabirime ulaşabiliyor. E-posta, Facebook ya da Twitter aracılığıyla, favori adreslerini arkadaşlarıyla paylaşabiliyor. Kullanıcıların, sitede yayınlaması için önerebileceği adresler, zamanla diğer yolcuların deneyimini de zenginleştiriyor. Louis Vuitton; 1997’de yayınlamaya başladığı internet sitesinden itibaren, dijital çağa uyum sağlayan markalar arasında sayılıyor.