Babasının kopyası

Güncelleme Tarihi:

Babasının kopyası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2010 00:00

Şebnem Özinal, 11 aylık kızı Ayşe ile geçtiğimiz günlerde E-bebek’ten Bebek dergisi için objektif karşısına geçti.

Haberin Devamı

ŞEBNEM ÖZİNAL VE KIZI(FOTO GALERİ)

Özinal, yaşadığı coşkuyu “Tüm yorgunluklar unutuluyor, anneliğin yaşattığı o eşsiz duygular kalıyor geriye. Ben anneliği çok sevdim” sözleriyle özetledi. Öte yandan minik Ayşe’nin babası şefik Öztek’in neredeyse kopyası olduğu da gözden kaçmadı.

11 ay önce anne olan tiyatrocu şebnem Özinal’ın mutluluğuna diyecek yok... Bu coşkuyu E-bebek’ten Bebek dergisiyle paylaşan Özinal, “Tüm yorgunluklar unutuluyor, anneliğin yaşattığı o eşsiz duygular kalıyor geriye. Ben anneliği çok sevdim” diyor.

Nasıl gidiyor annelik?
- Gayet iyi. Gerçekten çok çabuk büyüyormuş bebekler. Ayşe birkaç gün sonra 11 aylık olacak. Ve ben zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadım. şu sıralar yürümek üzere olduğu için çok hareketli, bir dakika ayrılamıyoruz peşinden. Ama tüm yorgunluklar unutuluyor ve anneliğin yaşattığı o eşsiz duygular kalıyor geriye. Anneliği çok sevdim.

Hamile kalmak için bir tedavi sürecinden geçtiniz mi?
- Hayır, tedavi olmadım. Hamile kalmamın çok ilginç bir hikayesi var aslında. Jinekolojik muayene olmaya gittiğimde, doktorum tüplerimde tıkanıklık gördüğünü ve rahim içi röntgen çektirmemiz gerektiğini söyledi. Hemen kabul ettim, zannettim ki normal röntgen gibi. Meğer ne kadar acı veren bir şeymiş. Bütün rahmin içine basınç veriyorlar ve rahim kanallarının açık olup olmadığına bakıyorlar. ılk denemede tüplerimden biri tıkanık çıktı, ancak acıya dayanamayıp, röntgeni yarıda kestirdim. Bir kez de bayıltılarak HSG çektirdim, sonuç yine aynı çıktı. Çocuk sahibi olabilmek için tek çözüm tüp bebek yapmaktı. Bu sırada başka bir doktora gittim, o da tüplerin tıkalı olduğunu söyledi ancak mucizevi bir şekilde o ay hamile kaldım.

Normal yollardan hamile kalmanız çok ilginç...
- Aynı şeyi doktoruma ben de sordum. O da bazen vücudun kendini tamir ettiğini, belki de kullandığım herhangi bir ilacın tıkanıklığı giderdiğini söyledi.

DOĞUMDA ÇOK ACI ÇEKTİM

Hamileliğiniz nasıl geçti peki?
- Harika bir hamilelik geçirdim, hatta doğum yaptığım zaman hamileliğim sona erdi diye üzüldüm. Zaten hamile olduğumu öğrendikten sonra hemen şefik’in (Öztek) yanına Bodrum’a gittim. ılk aylar biraz bulantım oldu, birkaç kere de kanamam. Fakat üçüncü aydan yedinci aya kadar o kadar rahat bir hamilelik geçirdim ki. Sekizinci aydan sonra ise iyice ağırlaştım.

Kaç kilo aldınız?
- 20 gün erken doğum yaptım, Ayşe 3 kilo 400 gram doğru. Toplamda da 13,5 kilo aldım. 

Doğumu sezaryen ile mi yaptınız?
- Evet, ama doğumum hiç hayal ettiğim gibi geçmedi. 35 yaş üstü hamilelik geçirdiğim için dördüncü ayımda amniyosentez oldum ve ayrıntılı ultrasona girdim. Doktorum plasentanın rahim ağzını kapadığını, bebeğin de plasentanın üstünde olduğunu söyledi ve normal doğum yapamayacağımı belirtti. Sezaryen olmam gerektiği için ben de epidural sezaryeni tercih ettim ama pişman oldum. Çünkü normal gününden 20 gün erken doğum yaptığım için her şey apar topar oldu. Epidurali taktıkları sırada çok üşüyordum, vücuduma ısıtıcılar yerleştirdiler, tansiyonum düştü, ateş bastı ve nefes alamamaya başladım. Oksijen maskesi taktılar. Tam uyuşma gerçekleşmediği için çok canım yandı. Dayanamayarak beni bayıltmalarını istedim. Ayşe’nin ağladığını duydum, sonra da bayılttılar beni.

Eşiniz doğuma girdi mi?
- Evet, kendisi istedi doğuma girmeyi. Doğum sırasında elimi tuttu, beni güldürmeye çalıştı. Dokuz ay boyunca bütün sıkıntıyı ben çektim, ama ilk kucağına alan o oldu. Doğumun tüm detaylarını daha sonra çok tesadüfi şekilde gördüm. Tam Ayşe doğarken şefik heyecandan elindeki fotoğraf makinesini doğumhanedeki birine veriyor. Fotoğraf makinesini tutan kişi de makinenin ayarını video bölümüne getiriyor ve çekime başlıyor. Ayşe’nin doğum anını o kayıttan izledim.

İŞ HAYATINA ARA VERDİM

Ayşe ismini kim koydu?
- Şefik’le birlikte karar verdik. şefik’in iki tane erkek evladı var, bu yüzden kız çocuğuolmasını çok istiyordu. Daha bebek yapma fikri ortada bile yokken, kendi aramızda “Kızımızın adı Ayşe olur” diye konuşuyorduk. Yeni nesil isimleri çok sevmiyorum. Aynı zamanda Ayşe, şefik’in annesinin de adı.

Bu süre içinde bebek büyütürken en çok zorlandığınız şey ne oldu?
- Uykusuzluk. Ayşe hâlâ emdiği için gece birkaç kez uyanıyor. Ben de uykuma düşkünüm, ama sabaha unutmuş oluyorum tüm uykusuzluğumu.

Bakıcı desteği alıyor musunuz?
- Evet, ben beş aylık hamileyken bir yardımcı almıştık eve. Hâlâ aynı kişi çalışıyor. Sadece ev işlerinde yardım alıyorum ondan. Ayşe’yle daha çok ben ilgileniyorum. Sadece çok uykusuz kaldığım gecelerin sabahında çalışan arkadaşa veriyorum.

Şu sıralar neler yapıyorsunuz?
- Çalışmıyorum bu sezon. Zaten hamile kaldığımda bu kararı vermiştim, en az bir yılımı Ayşe’yle geçirmek gelişimine şahit olmak istiyordum.

Haberin Devamı

ŞEFİK ÇOK EVHAMLI BİR BABA

Haberin Devamı

Eşiniz nasıl bir baba oldu, Ayşe’nin bakımında neleri üstleniyor?
- ılişkileri harika. Çok iyi vakit geçiriyorlar. şefik (Öztek) evde en büyük yardımcım. Banyosunu mutlaka o yaptırmak istiyor, kimselere emanet edemiyor. Mutlaka Ayşe’yi her gün parka çıkarıp dolaştırıyor. Ama biraz fazla evhamlı, istiyor ki Ayşe’yi bir cam fanusun içine alalım, orada büyüsün. Sürekli “ay ağzına bir şey attı, ay üşüdü, ay güneşte çok kaldı, ay taşa basmasın” gibi laflar sarf ediyor, ama o da alışıyor zamanla.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!