Babamın hediyesi hayatımı etkiledi

Güncelleme Tarihi:

Babamın hediyesi hayatımı etkiledi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2009 00:00

Aileden mücevherci bir kadın İkbal Bayrak... Çocukluğuna dair hatırladığı şeylerin başında da babasının hediyesi olan pırlantalı bileklik geliyor. İşte o bileklikle hayatı değişen, babasının izinden gidip mücevher işine atılan Bayrak, şimdi Eve&Abel adını verdiği markanın sahibi...

Haberin Devamı

*Mücevher ve değerli obje üretimi yapan markalar arasında kendinizi nerede görüyorsunuz?

- Markamıza isim verirken çıkış noktamız, yeryüzünün ilk annesi Eve ile ilk çocuklarından biri olan Abel, yani Havva ve Habil’di. Dolayısıyla yalın ve huzurlu bir noktada konumlandırdık kendimizi. Buradan hareketle özellikle genç, çağdaş, şehirli kadının beklentilerine kafa karıştırmadan, basit, dinlendirici ama aynı zamanda vurucu parçalarla cevap verebilen tasarımlar oluşturduk.
     
*İlk tasarladığınız parça şu anda kimde?  

- İlk tasarımlarımızdan olan burç kolyelerden biri şu an Ayşe Kulin’in boynunu süslüyor.

*Nasıl bir ortamda çalışıyorsunuz?

- Öncelikle bunun bir ekip çalışması olduğunu belirteyim. Ve biz amatör bir heyecan, profesyonel bir ruhla çalışıyoruz.

*Koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?

- Mücevherlerde Osmanlı, Tudor, Pop-art ve Lüks olmak üzere dört ana başlığımız var. Mücevher dışındaki objelerimize gelince... Değerli taşlarla bezenmiş mama kaşıkları, kaseleri, ilk diş-saç saklama kutuları, doğum sertifikası kutuları ve benzeri ürünler içeren kraliyet çocukları koleksiyonumuz, ev aksesuvarları koleksiyonumuz ve kurumsal koleksiyonumuz var. Tarih, resim, popüler kültür, edebiyat ve hayatın ta kendisi; işte Eve&Abel koleksiyonlarının çıkış noktası...

*Yeni doğmuş bebeklerin ayak izlerinden oluşan takılarınız yeni trendler arasına girdi bile... Bu fikir nasıl oluştu?

-  “Anne-Çocuk” koleksiyonumuz  bir boşluktan doğdu. Koleksiyon manevi duygular ile mücevheri sentezlediğimiz özgün tasarımlardan oluşuyor. Yeni doğmuş bebeğin ayak izini alarak ondan anne ve babaya mücevher hazırlayabiliyoruz. Bu serinin diğer bir özel ürünü de ilk adım ayakkabısının gümüşle kaplanması.

*Kızınızın uyurken bile çıkarmadığı inci bir bileklik varmış... Siz küçükken böyle bir alışkanlığınız var mıydı? Mücevher tutkunuz ne zaman başladı?

- Babam da mücevher işindeydi ve benim için yaptığı, üzerinde minik minik bir sürü pırlanta olan bir bilekliğim vardı. Her gece o bilekliğe bakmaktan çok hoşlanırdım. Doğrusunu söylemek gerekirse o bileklik benim hayatımın akışını belirledi. Aslında Amerika’da endüstri mühendisliği eğitimi almama rağmen daha o dönemde ne yapmak istediğim kafamda şekillenmişti. Yani babam benim için bir milad yarattı. Koleksiyonlarımızda da bu yüzden bilekliklerin benim için ayrı bir yeri var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!